Almanya, Avrupa’nın içine düştüğü krizden kurtarılması için oluşturulan istikrar fonunun artırılmasını kabul etti. Bunun anlamı şu: Berlin, başta Yunanistan olmak üzere krize düşen ülkelerin kurtarılmasına yardım edecek ama ekonomilerini kötü yöneten ülkeler mali açıdan fiilen Almanya’nın kontrolüne girecek. Büyük tartışmalara neden olan kurtarma paketine onay veren Almanya, Avrupa’nın yoksul ve beceriksiz ülkelerinin artık tek başına karar almasına izin vermeyecek.

Para verdiği her ülkeyi çok sıkı takibe alacak. Almanya pratikte ‘Avrupa’nın tek patronu’ haline gelecek. Almanya bütün bunları akıl, bilim ve üretimin gücüyle yapıyor. “Made in Germany” imzası dünyanın en prestijli ürünlerini temsil ediyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin herkeste bir ‘BMW, Audi, Mercedes ya da Porsche sahibi olma hayali’ vardır. Bütün bu ürünler, yüzyılı aşkın bir çalışma disipliniyle üretiliyor.

Airbus uçaklarından Siemens elektrik trafolarına, Adidas ayakkabılarından Grohe banyo armatürlerine kadar yarattıkları her ürün, kalite çağrışımı yapıyor. Tek başına Asprin markası Türkiye’nin en büyük iş gruplarından daha çok para kazandırıyor. Üniversiteler birinci sınıf eğitim veriyor. Araştırma kuruluşları dünyanın en kıymetli patentlerini yaratıyor. Ortaya çıkan başarıya hayran olmamak elde değil! İki Almanya’nın birleşmesi sürecini neredeyse mucize bir performansla tamamladılar, şimdi de resmen Avrupa’yı kurtarıyorlar. Ben, Almanya örneğinden çıkarılacak çok ders olduğunu düşünüyorum.

‘Haklı olmak yetmez’

Fransa’nın Strasbourg kentindeki Türkiye’nin Avrupa Konseyi rezidansında dün Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’la sohbet ettik. Bağış, AB’nin vize konusunda atacağı kolaylaştırıcı adımları anlatırken ekonominin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bir şey söyledi: “Uluslararası ilişkilerde haklı olmak yetmiyor, güçlü de olacaksınız...”

Türkiye AB’ye üyelik yolunda ilk adımlarını attığı 1959 yılında kişi başına milli gelir 400 dolar civarındaydı. Bugün 11 bin dolar. 2023 hedefinde kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseltilmesi hedefleniyor. Türkiye, bu gelişme ve büyüme trendine devam edebilirse Avrupa’nın geleceğini şekillendiren güçlerden biri olacak.

Bu durum Avrupa’da artık fark edildiği için Türkiye’nin üyeliğine destek verenlerin oranı Fransa’da yüzde 12, Almanya’da yüzde 8 oranında artmış.

Vize kolaylığı başlıyor

Egemen Bağış’ın verdiği bilgiye göre Avrupa Birliği sonbahardan itibaren ‘Schengen vizesi’ vermeyi kolaylaştıracak. Bakan Bağış “Avrupa ile Türkiye arasında geçmişteki olaylardan kaynaklanan bir güvensizlik olduğunu, AB’nin verdiği bu sözü de tutmaması halinde Ankara’nın bazı adımlar atacağını” söyledi.