Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Ankara’da özel bir yayın gerçekleştirdim. CNN Türk’te dün yayınlanan röportajdan can alıcı noktaları ve bakanlık faaliyetleriyle ilgili izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Bakan Güler şu soruların tamamına net yanıtlar verdi:
Irak’ta PKK’nın yasaklı örgüt ve terör örgütü ilan edilmesi arasındaki fark nedir?
ABD Suriye’den çekilirse ne olacak?
Suriye’de Beşar Esad’la, merkezi yönetimle görüşme var mı?
PKK hava gücü mü kuruyor?
Irak’ın kuzeyindeki Talabani’nin KYB’sine Ankara’nın verdiği mesaj neydi?
“Mülteciler hudutlardan elini kolunu sallayarak geçiyor” eleştirileri.
Hava Soj uçakları Türkiye’nin elektronik harp kapasitesine nasıl katkı verecek?
Türkiye’nin Filistin’e yaptığı insani yardımlar.
Bazı Batılı ülkelerin PKK’ya yardımları sürüyor mu?
Terör saldırıları nedeniyle sınır karakollarının yeri, konsepti değiştirilecek mi?
TCG Anadolu’nun devreye girmesinin ardından yeni uçak gemisine ihtiyaç var mı?
Türkiye’nin elindeki S-400’leri Ukrayna’ya vermesi söz konusu mu?
Eurofighter alacak mıyız?
F-16 alımında sorun var mı?
İncirlik ve Kürecik üssü ile ilgili tartışmalar neden bitmiyor?
Milli Muharip Uçak Kaan’ın üretiminde farklı ülkelerle iş birliğine açık mıyız?
Altay tankında son durum nedir?
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa savunmasını güçlendirme fikrine Türkiye katkı sağlamak ister mi?
İRAN’A TEPKİ
Yaşar Güler’in açıklamalarından F-35’lere dönüş konusunda kapının henüz kapanmadığını, Eurofighter alımı konusunda sürecin olumlu olduğunu anladım. Bakan, PKK terörüyle mücadele konusunda çok net bir tutum ortaya koydu ve Gabar’da petrol çıkarılması örneğiyle birlikte Türkiye içinde örgütün bitme aşamasına geldiğini söyledi. Suriye’de serbest seçimlerin yapılması halinde, sandıktan kim çıkarsa çıksın sonuca saygı göstereceklerini ifade etti. İran’ın terörle mücadele konusundaki tutumunda ise ikircikli tutumdan rahatsız olduklarını, Tahran yönetiminin terör örgütüne karşı gereğini yapmadığını vurguladı. Yunanistan ile ilişkiler konusunda yapıcı ve olumlu diyaloğun önemine işaret etti. İyimser bir döneme girildiğini ancak Türkiye’nin Ege ve Kıbrıs gibi kritik konularda temel tezlerinde değişiklik olmadığını anlattı.
ÇOK BAŞARILI BİR KADRO
Sivillerin ve askerlerin bir arada çalıştığı Milli Savunma Bakanlığı’nda askeri konuların yanında MİT, İçişleri Bakanlığı gibi devletin ilgili diğer kurumlarıyla koordinasyon önem kazanıyor. Yaşar Güler daha önce Genelkurmay Başkanlığı görevini sürdürüyordu. Bakan Güler, önceki görevinin ağırlığını hissettiren, bununla birlikte bakanlıkta sevilen ve saygı duyulan bir isim. Milli Savunma Bakanlığı, Yaşar Güler’in idaresinde organizasyon yapısı ve kurum kimliği açısından da Türkiye’nin en iyi performans gösteren birimleri arasında. Tuğamiral Zeki Aktürk idaresindeki Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tam da bu tarif ettiğim formatla uyumlu faaliyetler yürütüyor. Her perşembe haftalık basın bilgilendirme toplantıları yaparak, kritik konularda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine çalışıyorlar. Doğru bilgilerin zamanında aktarılmasının, hamaset ve abartıdan uzak bir iletişim yaklaşımı gösterilmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyorlar. Bakan Güler ile yaptığımız yayın sırasında da bu ekiplerin, güler yüzü eksik etmeden ortaya koydukları ciddiyet ve profesyonelliklerinden etkilendim.
