Türkiye e-ticaret sektörünün dünyada en hızlı büyüdüğü ülkelerden. Ticaret Bakanlığı verilerine göre geçen yıl e-ticaret hacmi 1.7 trilyon lirayı aştı.
Türkiye’nin birçok ülkeye göre daha hızlı büyüme göstermesinin bence başlıca şu nedenleri var:
* İnsanların yeniliklere ve teknolojik gelişmelere açık olması.
* Tüketim ekonomisinde hâlâ Batılı ülkelere göre pazarın doyuma ulaşmamış olması.
* Online ortamlarda sanal mağaza deneyimi ve kullanıcı yorumlarını birlikte okuyarak karar verme kolaylığı.
* Zaman kazanma ve görece olarak daha uygun fiyata ürün ve hizmetlere ulaşma imkânı.
* Geri alım garantisinin iyi çalışması, ödemelerin hızlı, kolay ve güvenli olması.
Evlerimizden çıkamadığımız pandemi sürecinde ihtiyaç duyduğumuz bütün ürünlere bu yolla erişebildik. E-ticaret şirketleri dağıtım konusunu da kendi lojistik ağları içinde çözmeye başladı. Bizim gazetemiz öteden beri perakende sektörünün önemli bir oyuncusu oldu. Şirketler, satış ve pazarlama aşamalarında geleneksel mecraların yanında tanınmış kişilerle de yoğun işbirliği yapıyor. Son dönemde sosyal medyanın etkisinin artmasıyla burada çok takipçisi bulunan ve İngilizce karşılığı “Influencer” olan bir grup insan öne çıktı. Ancak bazı influencerların birden çok marka ve ürün grubuyla aynı anda yoğun şekilde çalışması yüzlerin eskimesine ve tüketicilerde kafa karışıklığına yol açtı. Ayrıca öyle bazı isimler var ki, influencer unvanını nasıl aldıklarını anlayabilmiş değilim.
HERKES INFLUENCER OLDU!
Türkiye’de sektörün en büyük oyuncularından Hepsiburada’nın İstanbul Peninsula Otel’de düzenlediği geceye davetliydim. Samsung, Apple gibi dev oyuncuların temsilcilerinin de aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğuyla karşılaştım. Sektöre dair bilgilerimi güncelledim. Etkinlikte, markanın kurumsal yüzü Kıvanç Tatlıtuğ ve Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin ile sohbet etme fırsatı buldum. Bağımsız araştırma kuruluşu Future Bright tarafından gerçekleştirilen Net Promoter Score (NPS) araştırmasında Hepsiburada son iki yıl üst üste “Türkiye’nin en çok tavsiye edilen e-ticaret markası” olarak öne çıkmıştı. Şirket “tavsiye” alanındaki kapasitesini müşterilerini de programa dahil edecek şekilde bir üst seviyeye taşıma kararı almış. Halen 200 bin kullanıcının yer aldığı ve müşterilere kendi çevrelerine ürün tavsiyesinde bulunarak gelir elde etme imkânı sunan “Link Gelir” programı çerçevesinde tavsiye edilecek ürünler “tek tıkla” paylaşılarak gelire dönüştürülebilecek. Hepsiburada yakında bu programa katılacak müşteri sayısını 1 milyon kişiye çıkarmayı planlıyor. Özellikle kadınlar ve öğrencilerin ilgi gösterdiği tavsiye ekonomisiyle hane bütçelerine 2024 yılında 1 milyar TL’lik ek gelir sağlanacak. “Link Gelir” sistemi, kişilere ayda 20 bin TL’ye kadar kazanç elde etme fırsatı sağlıyor. İki elin parmakları kadar sınırlı sayıda influencera astronomik gelirler kazandırmak yerine daha yaygın bir düzlemde binlerce kişiyi sisteme dahil etmek ve onların ekonomisine katkı sağlamak akıllıca bir girişim. Bunun yanı sıra yaratıcılık, inovasyon, yapay zekâ ve ileri teknolojiler e-ticaretin gelişimine damga vuracak gibi görünüyor. Dayanıklı olan kurumlar ayakta kalacak, bazıları rekabette geriye düşecek. Türkiye’de e-ticaret eko sisteminin gelişmesinde, değişim çizgisini iyi takip eden ve büyüme dinamiklerini fırsata çevirmeyi başaran Hepsiburada’nın kurucusu Hanzade Doğan’ın rolü çok büyük.
