Top
Hakan Çelik

Hakan Çelik

hakan.celik@posta.com.tr

14/09/2013

Rusya ve Amerika gizlice anlaştı mı?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müthiş manevrasıyla Suriye işi bambaşka bir eksene kaydı. Moskova’nın son hamlesi Rusya’yı küçümseyenler bakımından önemli bir derstir. Ne yaptı Rusya? Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime açılmasını teklif etti. Suriye lideri Beşar Esad teklife atladı ve hemen kabul etti.

Bir saldırının içinde yer almaya zaten gönülsüz olan Avrupa ülkeleri öneriye bayıldı. İngiltere Parlamentosu zaten hükümetin savaş planına karşı çıkmıştı. ABD Başkanı Barack Obama da nihai kararını açıklamadan önce konuyu Kongre’ye götüreceğini söylemişti. Obama bu arada üst üste televizyonlara çıkarak uzun bir operasyona girmeyeceğini, Amerikan askerinin Suriye’de karaya ayak basmayacağını ve Esad’ı devirmek gibi bir niyeti olmadığını söylüyordu.



Irak ve Afganistan’dan feci dersler alan Amerika’nın yeni bir maceraya girmek istemediği çok açıktı. Rusya, bir bakıma son girişimiyle, Amerika ile bütün Batı ittifakını kurtarmış oldu. Zira eğer bir operasyon olacak idiyse Suriye’de 100 bin insan öldüğü için değil, kimyasal silahların müttefiklere karşı kullanılma riski bulunduğu için düzenlenecekti!

Amerika, özellikle İsrail’in hedef alınabilineceğinden endişe ediyordu. Bu silahların Hizbullah’ın eline geçmesinden korkuyordu. Eğer kimyasal silah riski ortadan kalkarsa saldırı söz konusu olmayacak. Gelişmelerin özeti bu. Aslına bakarsanız, Rusya bu konuda bir tür güvence vererek Amerika’yı da rahatlatmış oldu. Gelinen durum, bana, ABD ve Rusya’nın bu plan için kapalı kapılar ardında daha önce anlaşmış olabileceklerini düşündürüyor.

Aksi halde Washington sonu kestirilemeyecek bir çatışmaya girecekti. Amerika dünyanın “gizli anlaşma yapıldı” gibi bir izlenime kapılmaması için belki çok sınırlı bir operasyonla ilerde bir-iki hedefi vurabilir. Hepsi o kadar.

* * *

Türkiye, bana göre Suriye konusunda insani ve diplomatik sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki insanlık dramının bitmesi ve Esad yönetiminin devrilmesi için samimi bir gayret içindeydi. Hatta Ankara, Suriye’de sivillerin can güvenliğinin sağlanmasını ülke çıkarlarının bile önüne koydu.

Dile kolay, güney sınırımızda 500 bin Suriyeli misafir ediyoruz. Dünyada k aç ülke böyle bir yükü üstlenebilir? Ancak konjonktür ve rüzgar Esad’ın gitmesine fırsat tanımadı. Batı bu konudaki isteksizliğini açıklarken Esad’ın devrilmesiyle ortaya çıkabilecek kaosu ileri gösterdi. Mevcut politik gerçekler ışığında Esad bir süre daha Şam’da işbaşında kalacak gibi. Sonuçta Suriye’deki savaşta insanlar ölmeye devam edecek. Komşu Irak istikrarsız kalacak ve İran’ın bölgedeki nüfuzu artacak. Türkiye ağır bir fatura ödemeye devam edecek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp