Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’la Litvanya’nın başkenti Vilnius’tayız. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Avrupa yolunda yürüyen üç Baltık ülkesinden biri olan Litvanya, bugün AB’ye tam üye. Birliğe katılım, ülkenin köhne altyapısının iyileşmesine ve reformların önünün açılmasına yardımcı olmuş.

Egemen Bağış, dün yaptığımız sohbette Türkiye’nin, AB’ye tam üyelik hedefiyle reformları sürdürmeye kararlı olduğunu ifade etti. Olimpiyat adaylığı sürecinde yaşananlarla AB üyeliği arasında benzerlikler kuran Bağış “Türkiye’ye yönelik önyargıların her iki konuda da güçlü şekilde devrede olduğunu” söyledi. Eğemen Bağış’ın farklı konularda sorduğum sorulara verdiği yanıtları özetliyorum:

Olimpiyatlar

Olimpiyatlar hangi gerekçeyle Türkiye’ye verilmediyse, AB sürecimiz de aynı gerekçelerle engelleniyor. Olimpiyat İstanbul’a verilseydi sadece Türkiye değil, dünya kazanacaktı. IOC Tokyo’yu seçerek 130 milyonluk Japonya’yı sevindirdi. İstanbul’u tercih etselerdi 2 milyarlık İslam dünyasını mutlu edeceklerdi. Dünya, barış ve kardeşliğin zirvelerde yaşandığı muhteşem bir olimpiyat düzenleme fırsatını kaçırdı. Eksikliklerimizi gözden geçirip bundan sonrası için neler yapılabileceğine bakmamız gerekiyor.



İstanbul

İstanbul’a âşık olan bir Başbakan’ın kente en iyi hizmet edecek belediye başkanı adayını göstereceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Ben, 3 dönemdir zaten İstanbul’a hizmet ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Bey’e “Abi” derim, kendisine büyük saygım vardır. Bizde şahısların isminden çok işin şahsiyeti önemlidir. Belediye başkanlığı bize uzak bir makam değil. Babam Siirt Belediye Başkanı’ydı. ‘83 seçimlerinde ANAP Siirt liste başı adayıyken MGK tarafından veto edilmişti. Darbe mağduriyetini ailece acı tecrübelerle yaşadık. Muhalefetin kimi aday göstereceğinin önemi yok. Biz İstanbul’u yine yüzde 60’la alırız. Olimpiyat adaylığımız da gösterdi ki, İstanbul markasını dünyaya tanıtmak için daha çok çalışmalıyız.

Başörtüsü

Kemal Bey, Merve Kavakçı’ya “Bülent Ecevit’in yaptığını yapmazdım” dedi. O zaman hodri meydan! CHP destek versin; bu ayrımcılığı hem TBMM’de hem kamuda ortak iradeyle kaldıralım. CHP 90. kuruluş yıldönümünü kutluyor ama bu kafayla 90 değil, 900 yıl geçse iktidar olamaz. ODTÜ’de başörtülü kardeşimize karşı yapılan, apaçık bir barbarlıktır. Başka merciye gerek bırakmadan ODTÜ yönetimi gereğini yapmalıdır.

Suriye

Suriye’de sadece kimyasal silah kullanılmasına odaklanıp katledilen 100 binin üzerinde masumu görmezden gelmek insafsızlıktır. Bunu ne vicdan ne hukuk açıklayabilir. Dünya, Suriye konusunda “benim üstüme kalmasın da kimin üstüne kalırsa kalsın” gibi bir hal içinde. Uluslararası toplum elini temiz tutmak çabasında ama herkes eline zaten bulaşan kandan bihaber. Bugün hâlâ müdahale konusunda muğlaklık var. Libya’yı 5 günde planlayıp 10 günde bitirenler, bugün Suriye’de papatya falı bakıyor.