Top
Hakan Çelik

Hakan Çelik

hakan.celik@posta.com.tr

01/10/2011

Gül ve Çiçek'le gelen umut

Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni dönem faaliyetlerine başlıyor. Bugün meclisin açılış töreni var. Saat 15.00’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşmasıyla yasama yılına gireceğiz. Kanal 24’teki programımı bugün meclis bahçesinden yapacağım. Saat 10.00’dan itibaren canlı yayın konuklarım Okan Müderrisoğlu ile birlikte Mustafa Elitaş ve Ahmet İyimaya olacak. TBMM, bütün dünyada ekonomik krizin derinleştiği ve PKK terörünün zirveye çıktığı bir ortamda yasama faaliyetlerine başlıyor.

Türkiye oyun kurucu bir bölgesel güç olma adına Ortadoğu ve Afrika’da önemli hamleler yapıyor. Ancak bu karmaşık coğrafyada henüz istediğini alabilmiş değil. Türkiye’nin önünde aşılması gereken ciddi problemler var. Kıbrıs, İsrail, Suriye, Irak ve İran’da sorunlarla kuşatılan Türkiye’nin yarın başka hangi sürprizlerle karşılaşacağını kestirmek güç. Ekonomide şu ana kadar istikrarlı bir görüntü sergiledik ve Avrupa’daki girdabın dışında kaldık. Bu durum, bize, soluk almak için ciddi bir fırsat verdi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan gemisini kayalıklara çarptırmadan güvenli limanlara yanaştıran bir kaptan titizliğiyle görevini yapıyor. Ancak küresel kriz daha fazla derinleşirse bunun dışında kalmak mümkün olmayabilir. Birçok konuda Avrupa Birliği ülkelerine göre daha avantajlı durumdayız, ancak diplomatik ve siyasal istikrarsızlıkların Türkiye’nin elini kolunu bağlama riski var. Zorluklar ve fırsatları bir arada sunan 2012 yılına giriyoruz.

Gül’ün tarihi konuşması

Cumhurbaşkanı Gül, bugün mecliste ‘Türkiye’nin içinden geçtiği süreci çok iyi özetleyen ve geleceğe dair önemli perspektifler içeren’ tarihi nitelikte bir konuşma yapacak. Kürt meselesinin çözümü konusunda devletin iradesinin güçlü olduğunu bundan yıllar önce bir uçak yolculuğunda dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bu kararlılığın korunduğunu vurgulayacak ve toplumun bütün kesimlerine önemli bir çağrı yapacak. Bu nedenle Gül’ün konuşmasını çok önemsiyorum. Diğer taraftan, önümüzdeki süreçte TBMM Başkanlığı koltuğunda Cemil Çiçek gibi önemli bir devlet adamının bulunması Türkiye için şanstır.

Devletin zirvesindeki Gül-Çiçek ikilisinin sorunları aşmak yönünde sağduyulu ve akılcı bir duruş sergileyeceklerini düşünüyorum. Meclis başkanlığı seçiminde Cemil Çiçek’e CHP’nin de kuvvetli destek vermiş olması, bu fikrimi destekliyor. Cemil Çiçek AK Parti sıralarında milletvekilliğini sürdürürken de “akil adam” yaklaşımıyla ciddi bir duruş sergilemişti. Türkiye’nin önündeki en büyük sorun, PKK terörü ve Kürt meselesidir. Yeni anayasa yapımı, tamamen olmasa da bu sorunun çözümünde kritik bir adım olarak görülmeli.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek geçen hafta Türkiye’nin önde gelen hukukçularıyla buluştu. Meclis dışındaki partilerle görüştü. Şimdi bir uzlaşma komisyonu oluşuyor. Çiçek’in farklı partilerin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerdeki hava, doğrusu beni umutlandırdı. BDP’nin meclise gelmesi de çok olumlu bir gelişme. Türkiye’de dönem dönem insanın ümidini kıran şeyler yaşıyoruz, terörün tırmanması sinir sistemimizi harap ediyor. Ancak ben, en büyük sorunların bile çözüm yerinin ‘millet iradesinin sembolleştiği TBMM’ olduğunu düşünüyorum. Aramızda 180 derece görüş farklılıkları olsa da çözüm iradesi bulabilmek bir demokratik olgunluk gerektirir. Türkiye bu olgunluğa sahiptir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp