Top
Dr.Başak Demiriz

Dr.Başak Demiriz

info@basakdemiriz.com

17/06/2017

Çocuk gelişimi ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

 Çocuklarımızı yetiştirirken hangimiz çaresiz hissettiğimiz zamanlarda cevabını bilmediğimiz soruları doğru şekilde cevaplayacak, içinden çıkamadığımız sorunları hemen çözecek sihirli rehbere ihtiyaç duymadık ki? Hangimiz doğru, mükemmel şekilde çocuk yetiştirmenin yolunu aramadık ki?
Bir çocuğun gelişiminde tek bir faktörün etken olmadığını, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin birbirleriyle de etkileşim içinde kalarak çocuk gelişiminde rol oynadığını göz önünde tutarsak, bu sorunun tek bir cevabının olamayacağını tahmin edebiliriz. Uzmanlar, çocuk yetiştirme konusunda neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilimsel yöntemlerle araştırmaya devam ediyor ve aileleri yanlış yöntemler ile ilgili uyarıyor. En doğrusu nedir bilemesek de yanlış yapmadığımıza emin olmak ve çocuğumuza zarar vermediğimizi bilmek belki içimizi rahatlatabilir.
Bir de doğru sandığımız ama aslı olmayan, hiçbir bilimsel araştırma tarafından desteklenmeyen yöntemler var. Nesilden nesile aktarılan yanlış bilgiler, mitler var. Stephen Hupp ve Jeremy Jewell bu konunun evrensel bir problem olduğunu fark ederek, 2015 yılında “Çocuk Gelişimi ile İlgili Mitler” adıyla bir kitap yazmışlar. Kitaptan, bize de tanıdık gelecek bazı mitleri sizin için seçtim...
◊ 1. Zihin uyarıcı videolar seyrettirmek bebeklerin zekasını geliştirir:
1990’lı yıllarda çok yaygındı; çocuklarının çok zeki olmasını isteyen anneler daha hamileyken çocuklarına Mozart dinletmeye başladılar. 2000’li yıllara gelindiğinde ise, çocuklarının dahi olmasını isteyen anne-babalar arasında ‘Baby Einstein’ gibi bebeklerin zihinlerini uyarıcı videolar moda oldu.
Bu konu üzerine yapılan yüzlerce araştırma var. Bu videoların, anne-babaların hayatını kolaylaştırmak gibi bir etkisi olsa da bebekler üzerine hiçbir olumlu etkisi olmadığı bulunmuş. 2 yaşından sonra bazı öğretici videoların faydalı olabileceği ama yine de insanlarla etkileşimin yerine geçemeyeceğinin altı çizilmiş.
Özet olarak, Amerikan Pediatrik Akademisi, televizyon/video seyretmek yerine, anne-babaların, bebek doğduğundan itibaren her gün okumalarının daha faydalı olacağını tavsiye ediyor.
◊ 2. Çocuk, dikkat bozukluğu ilaçlarına cevap veriyorsa bu, çocukta dikkat bozukluğu olduğunun kanıtıdır:
Dikkat bozukluğu olan çocuklara verilen uyarıcı ilaçların amacı, çocuğun dikkatini toplamasına ve sürdürmesine destek vermektir. Bu faydalara bakarak, ilaçtan yarar gören her çocukta dikkat bozukluğu olduğunu söylemek doğru değildir.
Çünkü bu ilaçlar dikkat bozukluğu olmayan çocuklarda da aynı etkileri yaratır; odaklanmalarına ve dikkatlerini toplamalarına yardımcı olur. Dikkat bozukluğu olmayan çocuklara, sınavlarda başarılı olmak uğruna bu tip ilaçlar verilmesi doğru değildir.
◊ 3. Çocuklara ‘tabağındakileri bitir’ demek, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarını sağlar:
‘Tabağındakileri bitir’ şeklinde yapılan uyarılar, yokluk zamanlarında kaynakların ziyan olmaması için uygulanmış doğru bir yöntem olabilir. Diğer yandan, günümüzde çoğu çocuk hâlâ tabağında artık bırakmaması için uyarılıyor. Oysa porsiyonlar eski zamanlarla kıyaslandığında çok daha büyük, dolayısıyla ‘tabağında artık bırakmamak’ daha riskli.
Araştırmalar bu tip uyarıların, tıka basa yeme alışkanlığı ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, çocukların tıka basa yemek yemelerini önlemek için ‘doyunca yemeyi bırak’ gibi uyarılar daha faydalı.
◊ 4. Uykuda yatak ıslatmak ciddi duygusal problemlerin işaretidir:
Tuvalet eğitimi her çocukta farklı bir süreçtir. Çocuklar genellikle 5 yaşına kadar yatak ıslatabilirler ve bu çok yaygındır. Öncelikle bunun bir problem olduğuna karar verebilmek için çocuğun en az 5 yaşına gelmesi beklenmelidir. Bununla beraber 5 yaşından büyük bir çocuğun yatak ıslatması onun illa ki duygusal problemleri olduğu anlamına gelmez.
Diğer yandan yatağını ıslatması çocukta strese, utanmaya, özgüven sıkıntıları yaşamasına neden olabilir. Bilimsel açıdan etkinliği ispatlanmış davranışsal yöntemler ile çocuğun yatak ıslatma problemine çözüm yoluna gidilmesi daha doğrudur.

DAYAK ÇOCUĞA DOĞRUYU ÖĞRETMEZ

◊ 5. Çizimler, çocukların bilinçaltındaki problemleri ortaya çıkaran özel işaretler içerirler:
Araştırmalar, bariz ağır psikolojik sorunları olan çocukların çizimlerinde bazı genel özellikler bulmuştur.
Çoğu zaman belirgin farklılıklar olmadıkça çizimler çocuk hakkında gerçekçi bilgi vermez. Bunun yerine, anne-baba ile klinik görüşme yapmak, çocuğun davranışlarını gözlemek çocuk hakkında daha kapsamlı ve doğru bilgi sağlar.
◊ 6. Tek çocuklar bencil ve şımarık olurlar:
Bu konuda yapılan 141 araştırmanın meta analizi, tek çocukların diğer çocuklardan farklı olmadığını, daha özgüvenli ve aileleriyle olumlu ilişkiler içinde olduğunu gösteriyor.
Tek çocukları, kardeşleri olan çocuklar ile olgunluk, işbirliği, öz-kontrol, duygusal denge gibi özellikler açısından karşılaştıran araştırmalar da her iki grup çocuk arasında herhangi bir farklılık olmadığını vurguluyor.
◊ 7. Dayak doğru bir eğitim yöntemidir, yoksa çocuk şımarık olur:
Dayak kısa dönemde istenmeyen davranışa son verse de uzun dönemde doğruyu öğretmez. Çocuğa fiziksel ve ruhsal açıdan zarar verir.
Kitaptaki dayakla ilgili bölüme ek olarak belirtmek isterim ki dayak günümüzde 47 ülkede yasaklanmıştır. Bu ülkelerdeki çocuklar, nerede olursa olsunlar ve dayak atan kim olursa olsun yasanın koruyuculuğu altındadır. Ek olarak, 53 ülke tam bir yasak için açık taahhütte bulunmuştur ve Türkiye de bu 53 ülke arasında yer almaktadır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp