Top
Kadir Kaymakçı

Kadir Kaymakçı

kkaymakci@htgazete.com.tr

23/06/2018

Geçmiş olsun Terry O’Neill!

 

SAHTE rakı haberlerinin ayyuka çıktığı günlerdi. Ve biz üniversitede finallere çalışmamız gereken bir geceyi daha rakıya meze yapıp körkütük sarhoş olmuştuk. Herkesin bir köşeye sızdığı öğrenci evinde neden ve nasıl olup da halının üstünde koyun koyuna yattığımızı hatırlamadığım biricik dostum Resul, gecenin bir yarısı uyanmış, “Kör oldum!” diye bağırıyordu.

İçtiğimiz rakının sahte olduğunu ve artık göremediğini söyleyip bir yandan da “Borges gibi kör oldum” diye sızlanıyordu. Borges’i çok seviyorduk. (Hâlâ da çok seviyoruz.) Resul’ün sesinde korkuyla karışık bir mutluluk vardı sanki; öyle ya Borges gibi olmuştu! Birkaç dakikalık şaşkınlık ve panikten sonra Resul gözlerini açtı. Bir Borges öyküsü gibi nereden geldiğini anlamadığımız körlük, odadan koşarak kaçtı!.. Biz tekrar halının üzerinde sızıp kaldık.

BÜYÜK FOTOĞRAFÇI

“Cenneti her zaman bir kitaplık olarak düşleyen” Arjantinli büyük düşçü Jorge Luis Borges, hayatının en mutlu haberini alıp Ulusal Kitaplık Müdürlüğü’ne atandıktan bir yıl sonra görme yetisini tamamen kaybetmiş. Körlüğün kendisi için tepeden tırnağa bir yıkım olmadığını söyleyen Borges, kaderinin bu acı oyunu üzerine mutsuzluğa kapılmayıp ‘Armağanlar’ diye bir şiir yazmış:

“Kimse yakınıp yerindiğimi sanmasın bu lütfundan yüce Tanrı’nın/ bana ilahi bir şaka yaptı/ kitabı ve körlüğü aynı anda bağışladı...”

Geçenlerde Clint Eastwood’dan Paul Newman’a, Michael Caine’den Brigitte Bardot’ya, David Bowie’den Frank Sinatra’ya, Beatles’tan Rolling Stones’a kadar 1960’ların, 70’lerin, 80’lerin birçok ikonik yıldızının ölümsüz fotoğraflarını çeken, şu hayatta kıskandığım yegâne adamlardan Terry O’Neill’ın yaşadığı talihsizliği okurken hayranı olduğum Borges ve can dostum Resul geldi aklıma...

Bugüne kadar Sean Connery’den Daniel Craig’e kadar beyazperdeye gelen tüm ‘James Bond’ları görüntüleyen O’Neill’ın kör olma riski varmış.

Körlüğün gelişini, “Gecenin ağır ağır inişi yarım yüzyıldan fazla sürdü” diye tarif eden Borges’in aksine ‘jilet gibi keskin görüşüyle ünlü’ moda fotoğrafçısı dünyasının aniden karardığını söylüyor: “Gece yattığımda hiçbir şeyim yoktu. Sabah uyandım ve sanki dünyaya ortası çizik içinde bulanık eski bir lensten bakıyordum...”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp