ON gündür Bodrum’dan yazıyorum. Ama bu sene yeter Bodrum sayfasını kapattım. Şimdi Çeşme-Alaçatı zamanı. Yarın gidiyorum kısmetse. Oradan bombaları aktaracağım. Ama daha gitmeden bombalar ayağıma geliyor. Murat Boz ile Eliz Sakuçoğlu 7 yıllık ilişkilerini bitirdi biliyorsunuz. Bu bitiş biraz normal olmamış duyduğum kadarıyla. Çeşme ahalisinin söylediğine göre Eliz, Çeşme tatili sırasında Muhteşem Yüzyıl’ın şehzadelerinden biriyle öpüşmüş. Bu herkesin dilinde. Hatta öyle böyle değil bütün Çeşme konuşuyor. Tabii ben söyleyenlerin yalancısıyım. Malum bir deli kuyuya taş atar, o kuyunun etrafında 50 kişi toplanır. Hele ki, bizim sektörde. Neyse ama genellikle çoğu da doğru çıkar. Bu arada Muhteşem Yüzyıl şehzadeleri demişken kendileri hakkında o kadar çok dedikodu geliyor ki, hangisini yazsam bilemedim. En son “Şehzadeler tüm Çeşme’yi kılıçtan geçirdi” cümlesini duydum, hatta herkes böyle söylüyor ve gülüyor. Artık gerisini siz düşünün. Maşallah beyler mi çok hızlı yoksa hanımlar mı peşlerini bırakmıyor bilemedim.

Kitap okuyan otobüs şoförü

MEMLEKETIN suyuna, havasına, kadınına, erkeğine akıl sır erdirmek mümkün değil. Kitap okunmayan ülkeler arasında sanırım ilklerde yer alıyoruz. Ama bizim direksiyon başında kitap okuyan otobüs şoförümüz var. Ne hoş öyle değil mi? İzledim görüntüleri, çok da güzel okuyor. Hatta sayfasını bile çeviriyor. İyi de o koca otobüsü nasıl kullanıyor? Vallahi pes. İnanın benim aklım, sırrım artık duyduğum hiçbir şeyi anlamıyor. Anlamak istemiyor. Pes ettim. Benden bu kadar.

Bodrum’da paparazzi olmak

BEN de bir dönem çalıştım. Çok ama çok iyi bilirim zorluklarını. Bodrum’da çalışan gazeteci arkadaşlarım çok zor bir görev yürütüyorlar. Bizim gazetemizden Uğur Soysal yıllardır orada. Ben artık ona muhtar diyorum. Ama inanın işi hiç kolay değil. Orada çalışan tüm arkadaşlarımın işi çok zor. Bir kere herkesten fazla mesai yapıyorlar. Geceleri, gündüzleri yok. Ünlü birini gördükleri zaman da uzun saatler bekleyip onu rahatsız etmek istemiyorlar aslında. İstedikleri fotoğrafı alıp hem ünlü insanı rahat bırakmak hem de diğer sahil bölümlerine yönlenmek. Mesela bunu bilip onlara yardımcı olan ünlü isimler var. Çok anlayışlı davranıyorlar. Çünkü eğer istediğini alamazsa, gazeteci saatlerce onu bekleyecek, sanatçı da bir huzur bulamayacak. Yani bu durum hem ünlüye eziyet, hem gazeteciye. O yüzden birçok sanatçı, gazeteci arkadaşa yardımcı olmak için denize giriyor, pozunu veriyor, sonra da gazeteci gidince gününü rahat bir şekilde devam ettiriyor. Sonuç olarak o da gazetecinin görevi, birçok kişi kızsa bile. Bu arada Bodrum artık çok büyümüş. O yüzden gazetecilerin artık daha zor işleri var. Birçok kişi çatır çatır mahkemeye veriyor ama inanın kolay değil. Çok ama çok zor bir görev yapıyorlar. Birçoklarına gereksiz gelse bile gazeteleri sattıran magazindir, lütfen bunu da es geçmeyin.

Asena olmak İSTİYORSANIZ

EĞER meşhur olmak istiyorsanız sansasyonlara adınız karışsın yeter. Yıllardır magazinin şifrelerini yazıyorum size. Hatta “Bunları yaparsanız ünlü olursunuz, şöhrete kavuşursunuz” u boşuna yazmıyorum. Bakınız nurtopu gibi Asena Erkin’imiz oldu. Nasıl da bir anda magazinin yıldızı oluverdi değil mi? Ama anlık bir durum değil. Güzel bir birikim. Önce hava koklandı. Ardından karışık, çorba bir üçlü magazin bombası patladı. Şimdi de magazin programı sunuyor. Duyduğum kadarıyla geçmiş yıllarda da ekranda olmayı çok istiyordu Asena. Ama bir türlü olmuyordu. Şimdi amacına ulaştı. Bir televizyon kanalında magazin programı sunuyor. Henüz denk gelmedim ama reytingleri de güzelmiş. Reyting meselesine hiç şaşırmadım, çünkü bizim halkımız sansasyon sever. Hem de pek sever. Asena ekrana çıktı hatta çıkmadan hakkında haberler hızla yapılmaya başlandı bile. Mesela dün 50 bin TL ücret alıyor haberi vardı. Oysaki, ben hiç de öyle duymuyorum. Asena’ya çok sembolik bir ücret ödeniyormuş. Hatta birçok kişi “Ücret almıyor bile” diyor. Ben almadığına inanmıyorum, mutlaka alıyordur almaz olur mu, ama çok yüksek ödendiğine de inanmıyorum. Ücret falan bahane şu var ki, Asena bu güzel haberler ve yürütülen strateji ile daha uzun yıllar televizyondan ekmek yer. Çünkü televizyon dünyası böyle janjanlı haberleri, olayları pek sever. Baksanıza ilk gün 17 bin TL’lik Givenchy elbise giydiği haberleri falan. Yok getirilen elbiseleri beğenmemiş. Ah ah kimler neler yaptı. Bunlar da artık o dönemlerin kalıntıları. Anlayacağınız başarılı olsa da olmasa da doğru yoldalar. Ne başarısız insan var televizyonda, bir de Asena olsun varsın ne olur ki.