Top
13/02/2019

Kanalıma bekliyorum

Bu cümleye son yıllarda çok aşinasınız biliyorum.Ama ben kanalıma davet etmek için bu başlığı atmadım korkmayın!Henüz o aşamaya gelmedim. Daha doğrusu kendimi henüz o aşamada hissetmiyorum.Ki hissetsem altı sene önce gelen “Kanal açalım sizin sponsorunuz olalım” gibi teklifleri değerlendirir şimdi de çoktan yol alırdım.Fakat bu çok başka bir iş.O dönem ne yalan söyleyeyim “Ben eski kafalıyım, yapamam” dedim ki bunun eski kafalılıkla alakası yoktu.Bu değişime ayak uydurmak.Ancak şimdi de hala söyleniyorum böyle ara ara ama gerçekten YouTube kanal açmak fikri bana farklı geliyor.İnanın etrafımda herkes “Açsan olay izlenirsin. Şu anda kaliteli bir magazin yapan yok” diyor.Ama anlamadıkları bir, iki gerçek var ki: 1- Şu dönem kalite tutmuyor.2- O kadar çok kişi magazin yapıyor ki, gına geldi.

ÜNLÜLER CİRİT ATIYOR

Neyse bana göre bu çok başka bir iş. Yapabilene bravo.Ben hala “Bakarız” durumundayım.Fakat ünlüler bu platformda cirit atıyor.Ve kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar.Bunu zaman zaman yazdık, çizdik, konuştuk.Youtube tıklanmaları hep tartışılıyor ama benim merak ettiğim Beyazıt Öztürk gibi, Ebru Gündeş gibi, Seda Sayan gibi her zaman bol reytinge ve bol paraya alışık ünlü isimleri YouTube kesecek mi?Yani onlara yetecek mi?

DOĞAL OLMAK İŞİN SIRRI

Mesela Seda Sayan, Barcelona’da tatilde orada “Bu videonun devamı kanalımda. Kanalıma gelin” diye davet ediyor 2 milyon 200 bin takipçisini.Ebru Gündeş mesela sık sık bir stüdyo ortamı, saz ekibiyle bir şarkı çekip paylaşıyor ve “Devamı kanalımda” diyor. Bu yeni bir şey ve 80’lerin 90’ların meşhurları o mecrayı da kaçırmak istemiyor. Aktif olmak, var olmak, seslerini her bir köşeden duyurmak peşindeler.Bir başka değişle değişen çağa, değişen yeniliğe ayak uydurup unutulmamak derdindeler.Ben Beyazıt Öztürk’ün ise geç kaldığını düşünenlerdenim. Keşke daha önce bu hızı yakalayıp skeçlerini paylaşsaydı. Kendi stüdyosunu kurup, oradan daha sık yayınlar yapsaydı ki, YouTube herkes çok fazla özgür.Bu bile güzel.Tabii YouTube'da doğal olmak, samimi olmak ve özgür olduğunu belirtmek işin sırrı. Unutmayın.

***

İçim titriyorTecavüzcülere, kadın katillerine, mahkemeden iyi hal indirimi gelince nefret ediyorum her şeyden.Gerçekten utanıyorum.Halimizden utanıyorum.İçim titriyor, içim çekiliyor.7 yaşındaki bir kız çocuğu ya.Bir kız çocuğu.Çocuk çocuk.Bu çocuğu yan gözle bakana bile hayata zehir etmek gerekmiyor mu?Hele Erzurum’daki on yaşındaki kız çocuğuna dört senedir tecavüz eden dayısına karşı susan yengeye, kuzenlere, kocaya, ne yapmalı.Beynim uyuşuyor yeminle içim almıyor.Okuyamıyorum, yazamıyorum.Buraya yazıyorum yazıyorum siliyorum.

BİR KADININ İSYANI

Önce ki gün, sabah saatleri. Müge Anlı’da acılı bir kadın “Kardeşimi yıkadım geldim. Cesedinde öyle izler vardı ki. Sana güveniyorum senden başka çarem yok Müge abla. Ne olur o canileri konuştur. Bacıma fena işkenceler yapmışlar. Her gün bir kadın öldürülüyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Yarın bizi de öldürecekler. Bu vahşete bir dur deyin” diye isyan ediyordu.Ama nasıl isyan.Anlatılacak gibi değil.Acayip bir acı.

UTANIYORUM!

Caniler, sapıklar etrafımızda kol geziyor. Mahkemede ya iyi hal indirimi veriliyor ya da serbest bırakılıyor.Yok kravat takmış, yok küfür etmemiş, yok iyi oturmuş, kalkmış.Cezasını sorunsuz çekmiş.Ya bir gidin Allah aşkına.Böyle bir vicdansızlığa nasıl iyi hal indirimi gelir! Küçük çocuklara tecavüz eden kişilere nasıl iyi hal indirimi gelir!Ben utanıyorum. O kararları veren adamların çocukları, eşleri, aileleri adına da utanıyorum.Ve utanmaktan çok yoruldum artık.Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp