Top
12/12/2023

Antalya, sadece 'güneş ve deniz'den ibaret değil

Daha önce de yazdım şimdi yine yazacağım.

2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy'un eşi benim de çok sevdiğim arkadaşım Pervin Ersoy arayıp, "Esin, Türk insanı memleketini gezmiyor, bilmiyor. Sürekli Avrupa'ya gidiyor, yurt dışını övüyor. Ben 81 ili dolaşıp kültür turları düzenlemek istiyorum. Bu konuyu anlatacağım bir toplantı düzenleyeceğim gelir misin?" dediği anda "Şükür" diyerek koşarak gittim.

Yıllardır takip eden, yazılarımı okuyan bilir önce "Memleket" diyen insanlardan biriyim. İnsanın önce memleketini tanıması, bilmesi sonra ahkam kesmesinden yanayım. Yaşadığı ortamdan çıkmayıp ülkeyi kurtaranları asla dinlemem, ciddiye almam. Bu yüzdendir ki, "Önce memleketini bileceksin, tanıyacaksın sonra konuşacaksın" diyen biri olarak Pervin Ersoy ve Rotahane'yi birlikte kurduğu Bilge Kuru'nun bu projesine;

1- Evet Türk insanı Türkiye'yi gezmiyor, bilmiyor, kendi insanını, yemeğini, yöresini, havasını, suyunu bilmiyor.

2- Mehmet ve Pervin Ersoy 20 yılı aşkın turizmini içinde bir fiil görev alıyorlar. Bu alanı en iyi bilen kişiler.

3- Şimdiye kadar hiçbir Turizm Bakanı eşi böyle bir işe kalkışmamıştı. Her koşulda koşarak destek olur, yanında dururum.

4- Üstelik bir kadın olarak çalışkanlığına, duruşuna, tavrına, insan ilişkilerine hayranım.

5- Daha başka projeleri olduğunu biliyor ve dört gözle hayata geçirmesini bekliyorum...

Diyerek bu sefer de Rotahane'nin 63'üncü rotasında yanlarında oldum. Keşke hepsinde olabilseydim. Çünkü Rotahane ekibi çok farklı geziyor, gezdiriyor, tanıtıyor. Şehri didik didik ediyor. Tüm kültürel miraslarımızı, o yörenin en önemli detaylarını gösteriyor.

Rotahane ekibi, projeye ilk Denizli'de start verdi. Basın toplantılarında bulundum ama çok yere gidemedim. Ancak kendileri ile 58'inci şehir Tunceli'yi gezme fırsatım olmuştu. Ve kalbimi Tunceli'de bıraktım. Geçtiğimiz hafta sonu da, 63'üncü şehir Antalya'yı da yine Rotahane ekibi ile gezme şansı yakaladım ve çok iyi bildiğimi düşündüğüm Antalya'nın meğer bu kadar tarihi noktalarını hiç bilmediğime karar verdim.

İki gün gibi kısa bir süre içinde Rotahene ile şehrin önemli kültürel yerlerini gördüm, öğrendim. İlk günkü rotamız, Hadrian Kapısı, Şehzade Korkut Camii, Kaleiçi Evleri ve Yivli Minare, Side Antik Kenti ve Apollon Tapınağı oldu. Ki Side'yi hiç bu kadar farklı ve güzel bilmiyordum. İkinci günümüzde ise, Aspendos Antik Tiyatro, Düden Şelalesi ve Phaselis Antik Kenti oldu.

Bakın bu iki günde, özellikle şunu çok net fark ettim ki, Antalya sadece "Deniz, güneş, kum"dan ibaret değil. Ve olmamalı. Birçok şehrimiz gibi. Antalya'yı sadece bu kalıbın içine koymak çok ciddi haksızlık olur. Çünkü inanılmaz tarihini yerlerimiz var. Bunu göstermek, bilmek gerek. Bu yüzden de Antalya'yı sadece Temmuz-Ağustos aylarında değil her ay tercih edin. Gezme rotalarınıza mutlaka ekleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

***

Aspendos’ta Müzik Ziyafeti

Bu Rotahane gezisine Sinan Akçıl da katıldı. Zaman zaman şarkıları ile ortamı daha da güzelleştirdi ki, en güzel ve unutulmaz anlar yine Rotahane ekibinden geldi. Çünkü bizlere sürpriz yaparak Aspendos Antik Tiyatrosu'na özel bir piyano getirtti. Sinan Akçıl da bizlere o muhteşem büyülü atmosferde mini bir konser verdi. Hatta en sonunda da, "Bir Başkadır Benim Memleketim" şarkısını söyledi.

Pazar sabahı, Antalya'nın muhteşem güneşi ve Aralık ayı... Aspendos Antik Tiyatrosu'nda şahane anılar eklendi hafızamıza. Ki o anda orada bulunan ziyaretçilere de büyük bir sürpriz oldu.

***

Phaselis Antik Kente Kadın Eli

Gezimizin son durağı ise Phaselis Antik Kenti’nin kazı çalışmaları oldu. Bakın Kültür ve Turizm Bakanlığı sayesinde 2 bin 700 yıl önce var olan bir kent ortaya çıkıyor. Ve günlerden Pazar, saatler akşama doğru göstermesine rağmen ekip arı gibi çalışıyordu. Böyle bir kazı çalışmasının içinde olmak gerçekten çok güzeldi.

Ve en güzel yanı ise, kazı çalışmalarında civar köylerden kadınlara istihdam sağlanmasıydı. Bakın kadınların her alanda titiz çalıştığını biliyoruz. Kazılarda mutlu bir şekilde çalışan kadınlarımız, "Çok mutluyuz. Hem değişik bir tecrübe yaşıyoruz hem de evimize destek oluyoruz" dedi. Ki kadınlarımıza bu konuda istihdam sağlanması harika.

***

İki günün sonunda ayrılırken

-Şahane iki gün yaşadığımı ve hatıralarıma çok güzel iki gün eklediğimi düşündüm.

-Tanımadığım insanlar tanıdım, yeni yerler keşfettim.

-Antalya'nın mis gibi havasını içime çektim.

-Aralık'ta Antalya'nın güneşi ile yüreğimi ısıttım.

-Yeni yol hikayeleri ekledim anılarıma. Yollarda şarkılar söyledim.

-Oyuncu Özgür Özgülgün'ün ile şahane sohbetler yapıp rehberlerimiz dışında kendisinden Antalya detayları öğrendim.

-Side'nin ne kadar güzel ve özel bir yer olduğunu keşfettim.

-Side'de Alma isimli bir restoran keşfettim. Fine Dining severlere duyurulur.

-Side'nin başlı başına çok sürprizli bir yer olduğunu keşfettim.

-Kepez Belediyesi tarafından 22 kütüphane projesinin amiral gemisi olan Akdeniz'in en büyük kütüphanesinin açılışına katılıp o muhteşem kütüphaneyi gördüm. Kütüphanede 1 milyon kitap kapasitesi ve aynı anda 2 bin 500 kişinin kullanabileceği alanlar olduğunu gördüm.

-Rotahane sayesinde özellikle yaz haricinde de Antalya'ya programıma almam gerektiğini fark ettim.

-Rotahane ekibinin sonraki durakları Sinop-Samsun olacak.

-Son durakları ise Atamızın huzuru Anıtkabir olacak. Rotahane ekibi son durak olarak unutulmaz bir gezi yapmayı hazırlıyor ki bu projenin finaline de bu yakışır...

Bakın; tabii ki yurt dışına da gidin, gezin, dolaşın, yeni yerler, yeni insanlar tanıyın. Ancak; önce memleketinizi öğrenin. İstanbul'da yaşayıp daha deniz görmemiş, İstanbul sınırları dışına çıkmamış, Ankara'yı bilmeyen insanlar var. Lütfen, gezin, dolaşın, görün, öğrenin.

"Gezmek-görmek" demek "Bilmek, gelişmek, öğrenmek" demektir.

Ama önce memleketinizi gezin...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp