Bugün malumunuz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.Keşke bugün:-Bütün kadınlar çok mutlu.-Bütün kadınlar çok özgür.-Kadınlar asla şiddete uğramıyor.-Kadınlar öldürülmüyor.-Kadınlar tacize uğramıyor.-Bütün kadınlar istediği zaman evlenebiliyor.-Kadınlar küçük denebilecek yani çocuk yaşta zorla evlendirilmiyor.-Kadınlar istediği şekilde okuyabiliyor.-Bütün kadınlar istediği şekilde evden çıkabiliyor.-Bütün kadınlar istediği yere istediği şekilde tek başına gidebiliyor.-Bütün kadınlar her kararı kendi başına verebiliyor.Diyebilseydik.
O KADAR ÇOK SORUN VAR Kİ
Sadece bizim ülkemizde değil. Dünyanın kanayan yarası kadınların sorunları.Yıl 2020’ye dayanmış hala “Kendi eşini, kocasını seçme özgürlüğüne kavuşabilme” durumundan yoksun kadınlar var.Düşünün.Çocuğunu dünyaya getirdiği.Gece koynuna girdiği.Aynı yatağı paylaştığı adamı bir başkası seçiyor.Bunları yaşamak zorunda olan kadınlar var bu dünyada.Düşünebiliyor musunuz?Evet evet aslında erkekler de var.Yani aynı yatağa girmek zorunda kaldığı kadını annesi, babası seçen erkeklerde var.Ama onlar ne yapıyor?Dost hayatı yaşıyor. Başka birileriyle birlikte oluyor.Evde karısı da mecbur çocuklara bakıyor. Gerideki mutsuz kadın onun umurunda değil.O nasıl olsa erkek. Elinin kiri.Yapar. Ona hiç kimse bir şey diyemez.Ama kadın istemediği bir evde sırf başkaları istediği diye tutsak hayatı sürmeye mahkum.Ve hala kendi istediği şekilde giyinme özgürlüğünü elde edememiş kadınlar var bu dünyada.Anlayacağınız say say bitmez kadınların sorunları.Ve hala o kadar çok sorun varken, Dünya Kadınlar Günü bana çok saçma geliyor kusura bakmayın.
***
Her sene çoğalıyor
Bizim ülkemize bakacak olursak her sene çoğalan kadın ölümleri ve tacizleri.Sayılar korkunç. Müge Anlı’da izliyoruz sık sık. Geçen gün bir kadına denk geldim. Feryat ediyordu.Acılıydı.Kız kardeşini yıkamış, toprağa vermiş canlı yayına bağlanmış.Kardeşinin cesedini kuyuda bulmuşlar. Kadın da “Sıra bize de gelecek. Başka kadınlar da öldürülecek” diye isyan edip Cumhurbaşkanı'na sesleniyordu.Nasıl yaralıydı.Nasıl gözü yaşlı.Hala aklında o kadın var. Nasıl başa çıkıyor bu acıyla kim bilir!Ya Özgecanımız.Kanı hala taptaze.Kurumadı.Biz kalkmış Kadınlar Günü kutluyoruz.Neden ki!Özgecan’ın da hakkı değil miydi Kadınlar Günü kutlamak.O da özgür bir şekilde okuluna gitmek istemiyor muydu?Ondan sonra kaç Özgecan oldu bu ülkede. Bitmiyor bitmeyecek.
KÖTÜ OLMAK DAHA KOLAY
Evet tamam özgür kadınlar da yok değil.Ama nasıl var?Gelin bir küçük bakış atalım.Çoğu özgür kadın, yersen.Lafta.Çünkü:-Aman laf söz olur kıyafetime dikkat edeyim.-Aman bilmem kim ne der şimdi dikkat edeyim.-Aman laf atarlar şimdi bu elbiseye giyersem.-Aman gece o tarafa gidemem. Kesin tacize uğrarım.-Gece taksiye binemiyorum korkuyorum.Gibi evden çıkmadan bir sürü baskılar kuruyor kendi dünyasında.Bunu anlatabilmek ya da bazılarının anlayabilmesi çok zor değil aslında ama görüyorum ki anlamak istemiyorlar.Çünkü böylesi daha kolaylarına geliyor.Yani anlayınca zor olacak.Kaba, saba, kötü olmak daha kolay.Diğer taraftan kurallar, yasaklar, saygı başlayacak. O da zor geldi.O yüzden anlamamayı tercih ediyor bir kesim.Ancak şu bir gerçek ki, biz eşitliği, özgürlüğü, erkeklerin kadınlara baskısının, zulmünün cezasını çözene kadar Kadınlar Günü’nü kutlamamız kadar anlamsız ve gereksiz bir gün daha olamaz.
***
Tam da bir gün önceÜlkenin kanayan yarası şiddet.Tam da Kadınlar Günü öncesi.Tüm Türkiye’nin merakla beklediği bir dava vardı önceki gün.Ahmet Kural ve Sıla’nın şiddet davası.
Ne Kadınlar Günü ama.Çok anlamlı oldu.Biz bir de Kadınlar Günü kutlamaya kalkıyoruz.Her yanımız şiddet hala bak.Memleketin en ünlü starlarından Ahmet Kural, yine memleketin en ünlü starlarından Sıla’ya şiddet uyguladığı iddia edildiği için mahkeme koridorlarında.Peh.Herkes hazır, avukatlar hazır.Bizlerin gözleri, kulakları verilecek ifadelerde.Ahmet Kural’ın avukatı kadın. Ve karşısında şiddete uğradığını iddia eden bir başka hemcinsi Sıla’ya karşı bir adamı koruyor.Sıla’nın avukatı erkek. Ve karşısında iftiraya uğradığını iddia eden Ahmet Kural’a karşı bir kadını koruyor.Tuhaf hayat işte.Her şey iç içe aslında. Yok farkımız ama didişmeye bayılıyoruz.Şu nokta olmasa daha bir güzel olacak her şey oysa ki!Ama oluyor işte.O güzelim aşk, o güzelim bakışlar yerini ne çirkin hallere aldı.Hem de Kadınlar Günü’nde…
