Bu sezon yani diziler başladığında Show TV ekranlarında "Kızılcık Şerbeti" önce seyirciyi bir şaşırttı. İlk bölüm, ikinci bölüm derken seyirci "A ben böyle bir şey yaşadım", "Resmen ülkemizde yaşanan şeyler bunlar", "Tam da benim yaşadığım durum" diye diye daha ilk bölümlerde sarıp sarmaladı diziyi.

Evet "Kızılcık Şerbeti" etkisi başladı. Dalga dalga yayıldı ve dizi şaha kalktı ve reyting rekorları kırmaya başladı.

Çünkü gerçekti... Çünkü sokaktaki, evlerde yaşanan olayları bize sunuyordu. Yani yaşadığımız tüm gerçekleri izletiyordu. Ama öyle kırmadan, dökmeden, yıpratmadan değil. Çoğu zaman bam bam bam.. Çoğu zaman tatlı tatlı, en güzelinden.

Bence uzun zaman sonra yapılan en güzel ve olması gereken konulardandı. Önceki gün de 49. Altın Kelebek Ödülleri'nde "En iyi Senaryo" ödülü aldı. Ve En İyi Senarist ödülü de, Zeynep Gür ve Melis Civelek gitti.

Bravo...

Gerçekten bravo. Tüm ödülleri almanız gerekir. Ki salonda bile adı anılması ciddi etkiyi göstermiş oldu. Çünkü;

-Sokağın nabzını çok iyi tuttuğunuz için.

-Son yıllarda ülkemizdeki kadını, adamı, genci, yaşlısını çok iyi gözlemlediğiniz için.

-Gerek seküler, gerekse muhafazakar kesimin yaşadığı sıkıntıları her iki tarafa da hissettirdiğiniz için.

-Ve şahane bir oyuncu kadrosu ile bunu bizlere izlettirdiğiniz için.

"Kızılcık Şerbeti" sadece senaryo ödüllerini değil, bence birçok ödülü hak ediyor. Ancak görünen o ki, seyirci bu ödülü fazlasıyla veriyor zaten. Alkışlayarak...

Ayrıca Ajda Pekkan'ın da birçok ünlü gibi bir "Kızılcık Şerbeti" fanı olduğunu ilk bu köşede okumuştunuz. Ajda Pekkan'ın tüm işlerini dizinin yayınlanacağı gün iptal ettiğini sadece "Kızılcık Şerbeti" izlediğini de. Ve olması gereken oldu Süperstar dizinin bir bölünde yer alacak. Şahane de bir anı olacak. Ben de meraktayım.

***

Serenay Sarıkaya ve Kıvanç Tatlıtuğ parlıyor

Törenin en parlayan iki ismi Serenay Sarıkaya ve Kıvanç Tatlıtuğ "En İyi Dizi Çifti" ödülü aldı. Bakın yıllardır "Bu ikiliyi bir araya getirin senaristler, yapımcılar..." diye diye çok kez yazılar yazdım. Show TV'nin "Aile" dizisi ile ilk kez bir araya geldiler. Ama ne gelme. Parlıyorlar arkadaş. Ekrandan böyle bir enerji fışkırıyor sanki. Nebahat Çehre ikiliye ödüllerini verirken, "Ne kadar güzelsiniz, çok güzelsiniz" diye diye bir hal oldu. Harbiden öyleler.

Hem çok güzel ve yakışıklı iki kişi var. Hem de aşırı başarılılar.

Bakın Kıvanç Tatlıtuğ'un aktörlüğü inanılmaz değil mi? Artık söylenecek söz bulamıyorum. Serenay Sarıkaya da keza öyle. İkili bence bu işi burada bırakmamalı... Birkaç projede de bir araya gelmeli... Özellikle zorlu konusu olan bir sinema filminde...

***

Okay okay, allright Kerem

Kerem Bursin komedi dizisi oyuncusu ödülünü aldı ya, o sebepten sanırım bir espri yapmaya çalıştı "Okay okay, allright" konuşmasıyla... Yani en azından ben öyle anladım. Derken Show TV'nin ödüle doymayan "Güldür Güldür" oyuncularından Rüştü Onur Atilla'dan da ödülü alırken Kerem Bürsin'in taklidi geldi.

Ama yani kusura bakmayın da oyunculuk budur işte. Anında şak şak şak skeç çıkarttı ortaya. Bu bile o ödülleri nasıl hak ettiğini gösteren bir hareketti. Bravo Rüştü Onur Atilla...

***

Beni de alsana o dünyaya

Ah çocuk, güzel çocuk. Sen ne yaptın böyle. Önceki gece düzenlenen ödül terinde çocuk oyuncu Ada Erma, ödülünü almaya sahneye çıktı ve "Ben bugün elime bir dünya çizerek geldim. Bu dünya sizin bildiğinizden çok farklı bir dünya. Bu dünya yemyeşil, okyanuslar masmavi, çocuklar yemyeşil hayvanlarla özgürce koşup eğleniyor. Savaş yok, şiddet yok, hayvanlar özgür, kadınlar güçlü. Bu ödülü çocukların ölmediği bir dünyada almak isterdim. Bu dünyayı eline çizen tüm çocuklarla birlikte dünya güzelleşecek. Buna yürekten inanıyorum" dedi.

Şimdiye kadar yapılan tüm ödül konuşmalarının arasında en en en anlamlısıydı.

Sen o küçük yüreğinle ne güzel ifade ettin.

Keşke o güzel dünya olsa da beni de alsan içine. Ben bu dünyadan çok bıktım çocuk. Allah size sabır versin. O küçük bedeninde keşke bunları düşünmesen. Keşke sizler hiç ağlamasanız hep gülseniz, koşsanız, oynasanız. Güvenle, huzur içinde hayatınızı inşa etseniz.

Ah çocuk, güzel çocuk.

***

Melike Şahin ceket ile nasıl üşüdüğünü gösterdi

Tam da bir gün önce, Melike Şahin İBB'nin Feshane'de öğretmenler için organize ettiği konsere 3 saat çıkmadı. Düşünün Melike konseri izlemek için üç saat beklediler. Sonra da Melike Şahin ve ekip rüzgarı bahane ederek son dakika konseri iptal etti.

Tabii bu iddiaları Melike Şahin ve ekibi kabul etmedi. Fakat yayınlanan görüntülerden görüldüğü üzere anlaşılıyor ki, sebep rüzgar mıdır bilinmez ama bir anlaşmazlık olmuş. Bu anlaşmazlığın faturası klasik orada bekleyen seyirciye çıkmış. Yani üç saat boyunca beklemiş oldular.

İşte tam da ortada böyle bir tuhaflık ve saygısızlık var ve konuşulurken Melike Şahin'de ödül töreninde sahneye öyle bir ceketle çıktı ki, "O da ne" dedirtti.

Bakın bu konuyla ilgili bir tek kelam bile etmeyecektim ama o ceket beni gıdıkladı. Hayır Allah'tan tören kapalı yerdeydi yoksa rüzgardan ödülü almaya gelmezdi alimallah. Fakat tercih ettiği tarz beni rahatsız etti. Sanki bile bile tercih etmiş gibi geldi. Olabilir mi? Evet olabilir..

Dalga geçer gibi geldi, hiç hoşuma gitmedi yaptığı tercih. Bu konu sorulurken yaptığı açıklama ve tarzı da hoşuma gitmedi.

Bir keresinde, Melike Şahin'in daha ilk ünlü olmaya başladığı zamanlarda bir söyleşisinde, "Maçka Parkı'nda eşimle oturuyorum. Yanıma birileri gelip fotoğraf çektirmek istedi. Ben de, 'Şu an istemiyorum' diyerek geri çevirdim" diye gayet net tavırla anlatımına denk gelmiş ve bu hiç hoşuma gitmemişti.

Nedendir bilinmez aynı düşüncelerdeyim. Bir şeyler rahatsız ediyor beni. Tamam şarkıları çok güzel, yorumu çok iyi ama yine de bazı eksikleri var. Bence yapmamalı ama sanırım ne desek boş. Gördüğüm kadarıyla katlanarak gidiyor tuhaf tavırları.

***

Altınlı dönem

Bir Fenerbahçeli olarak geçen hafta Beşiktaş'ın yeni başkanı Hasan Arat'ın yönetimini tanıttığı davete katıldım. Katılma sebebim avukat Altın Mimir'in de yönetimde olmasıydı.

Çünkü kadınların özellikle politika, spor gibi alanlarda daha çok olmasını istiyorum. O yüzden de fazlasıyla destekliyorum. Takımı, savunduğu parti ne olursa olsun kadınların her alanda daha fazla rol alması gerektiğini düşünüyorum.

Avukat Altın Mimir'i alkışlamak ve desteklemek için gittim.

Önceki gün de Hasan Arat açık ara fark ile Beşiktaş başkanı oldu. Ve altınlı bir dönem başladı.

Üstelik yönetimde Altın Mimir ile birlikte bir Prof. Dr. Işıl Zeybek de var.

Tebrik ediyorum tabii yeni yönetimi ve tüm başarılı kadınları.

Bu arada Altın Mimir çok yoğun bir avukat bilen bilir. Bu görevi de hayatına ekleyerek daha da yoğun oldu. Ancak Altın o kadar işini iyi organize eden bir kadın ki, Beşiktaş yönetiminde ciddi fark yaratacağına da inanıyorum.