Top
03/10/2014

HiÇ KiMSEYE BiR GAREZiM OLAMAZ

SAAT 08.10 telefonum çalıyor. Açtım karşımda Engin Altan Düzyatan. Benim bir şey söylememe fırsat vermeden konuşuyor konuşuyor. Zaten haberi yaparken “Bana kızacaklar” demiştim. Kimseyi kırma ve incitme derdinde değilim. Zaten söylemek istediğim sadece şu. Ben bir haber yaptığım zaman üstelik “Görünmez kadın”, “Gizli adam”, “Hayalet” gibi bir ibare kullanmadan açık açık adımı yazarak haber yazıyorum yıllardır. Ve bu tarz bir haber yaptıktan sonra “Benimle garezi var”, “Benimle uğraşıyor”, “Bana kafayı taktı” gibi sözleri anlamıyorum, anlayamıyorum. Benim kimseye takma, garez duyma, nefret etme gibi bir durumum olmaz. O-la-maz. Ben babamın gazetesinde yazmıyorum. Bildiğiniz maaşlı elemanım. Çalışıyorum. Benim bir patronum var. Sorumlu olduğum kişiler var. Benim adını taşıdığım ve taşırken de çok dikkat ettiğim bir kurum var. Bu sene mesleğimde çok uzun yılları geride bırakmış olacağım. Şimdiye kadar da hep böyle oldu. Benim önceliğim haberdir, gazetedir. Onun dışında lütfen başka düşüncelere takılmayın. Başka düşüncelere kapılmayın. Benim kimseye bir düşmanlığım olamaz. Sevdiğim, sevmediğim insanlar diye ayrım yaparak çalışmıyorum. Benim mesleğim bu. Bu işin cilvesi bu. Gözümün önünde gerçekleşen haberi yazdığım zaman bile yalanlanıyorum. Bana kızıyorlar, benden nefret ediyorlar. Dünyanın her yerinde magazin budur. Şimdi kalkıp burada magazin dersi vermeyeceğim. Ama maalesef biz zor bir meslek yapıyoruz. Kimse tarafından da alkışlanmayı beklemiyorum. Tek bilmenizi istediğim kimseye bir garezim, nefret duygum yok. Sadece işimi yapıyorum. Bir memur değilim, bakkal dükkânım yok. O yüzden de kimine göre “Ne saçma bir meslek” dediğiniz işi 20 senedir yapıyorum. Saygılar.

 

Dünyada da bu böyle

İTALYAN basını Venedik’te üç gün üç gece düğün yapan George Clooney ve Amal Alamuddin çiftinin isyanına “Madem gizlilik istiyordunuz, neden Venedik’te evlendiniz” diye tepki gösteriyor. Çift üç gün üç gece düğün yapmak istiyor ama kimsenin de onları görüntülemesini istemiyor. Ya da basının onları rahat bırakmasını istiyor. Sizce bu mümkün mü? Dünya kadınlarının peşinde koştuğu hatta müzmin bekâr olarak nasıl bir kadınla evleneceği merak edilen bir adam ve kimse onu takip etmeyecek. Madem öyle Brad Pitt gibi bir evlilik tercih etseydi. Gözlerden uzak, kimsenin görmediği bilmediği. Yani siz şimdi böyle bir saçmalığı, kaprisi kabul edebilir misiniz? Kusura bakmayın, benim mesleğim bu olduğu için değil mesleğim bu olmasa da bu ekstra kaprisi anlamakta zorluk çekerdim.

 

GÜLE GÜLE ANN

FİKRET Ercan ve Nesrin Ercan’ın gelini Ann Ercan’ın hayatını kaybettiğini duyunca dakikalarca durdum. Hayatın ne kadar boş olduğunu ve ölüm gibi bir gerçeğin yok edilemeyeceğini bir kez daha gösterdi Ann bize. Öyle ki insanlar hiç ölmeyecek gibi yaşar oldular da. 10 Ağustos’ta Ayşe Arman ile yaptığı röportajı açtım yeniden okudum Ann’in. Fotoğraflarında yüzünü, gülen gözlerini, çocuklarına, eşine dokunuşunu bir kez daha inceledim. Ann aslında bu hayata bir şey göstermek için gelmiş. Onu da gösterdi ve huzur içinde gitti. Tabii görebilene. Rahat uyu Ann geride harika iki çocuk ve eş bırakmışsın. Rahat uyu.

 

Ünlü insanlar

- Ünlü olana kadar gazetecileri pek severler.
- Ünlü olduktan sonra kendi istedikleri ölçüde gazetecilerin hayatlarına girmesini isterler.
- Meşhur olana kadar gazetecilere gülen herkes meşhur olduktan sonra gülmemeye başlar.
- Meşhur insanın eğer filmi, dizisi, reklam filmi, bir projesi varsa “Gelsin gazeteciler” eğer aşk-meşk durumları varsa “Kötü çocuk gazeteciler.”
- Neyse daha uzatmayacağım. Bilen biliyor zaten.

 

‘Bu sefer işi bitti’

GÜN boyu kulağıma “Bu sefer Esin’in işi bitti. Kapı önüne koyarlar” lafları geldi. Meğer ne çok kovulmamı isteyen kişi varmış. Üzülmeli miyim, sevinmeli miyim bilmiyorum ama bunu genellikle isteyen meslektaşlarımdı. Ha bu arada bu ilk de değil. Ama şu var ki, demek ki doğru bir şey yapıyorum. Çalışıyorum... O zaman yola devam.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp