Öyle zarif milletiz ki, Gül ile Obama birbirine ne hediye verdi, hiç konuşmuyoruz. İngilizler ile Amerikalılar ise bir haftadır, Obama’nın Kraliçe’ye iPod hediye etmesi fikriyle barışamadı. “O ne ince düşünce ürünü olmaktan uzak sığ bir hediyedir, hem de Amerikan icadı ama, Çin malıdır” diye Amerikalılar özür diliyor. İngilizler ise Kraliçe’nin çantasında zaten iPod’u vardı diye çemkiriyor. Hani, şu kendi oturma odasında bile kolunda taşıdığı meşhur çantasında.
Bizim buralardan bir büyükhanım olsaydı, çantasının içinde kefen parası ile tarçınlı akide şekeri ve beşçiçek kolonyası bulunduğuna kalıbımı basabilirdim. Ama değil, kadın İngiltere Kraliçesi. Helen Mirren'in "Kraliçe" filmini görenler hatırlar. O filmde, 2. Elizabeth kendi salonunda, Başbakan'ı kolunda çantasıyla karşılıyordu. Gerçekten de Kraliçe, kendi evinde çantayla dolaşan tek kadın herhalde. Ve yıllardır o Launer imalatı çantaları, hiç şaşmadan koluna astığından, içlerine ne koyuyor diye merak edilir. Para ve kredi kartı taşımaya ihtiyacı yok, ehliyeti, kimliği, anahtarları da yok. Peki o halde, ne var o çantanın içinde?
KRALİYET ÇENGELİ
Bir rivayete göre çantanın içinde öncelikle, et kancalarına benzer S şeklinde bir çengel var. Buckingham Sarayı'nın salonlarında Kraliçe'nin çantasını asması için oraya buraya iliştirilmiş çengeller bulunuyor. Kraliçe saray dışında olduğu zaman da çantasını masa kenarlarına taktığı o S çengele asıyor. Bu kraliyet çengeli sayesinde çantasını yere bırakmamış oluyor.
Phil Dampier ve Ashley Walton'ın kaleme aldığı "Kraliçe'nin Çantasında Ne Var: Ve Diğer Kraliyet Sırları" adlı kitaba göre çanta, Kraliçe'nin kaş gözle manyel yapmadan, maiyetine sinyal vermesine de yarıyor. Çanta kucakta duruyorsa, Kraliçe bulunduğu ortamda halinden memnun demek. Çantayı sofra üzerine bırakırsa, "Bu yemek beş dakika içinde bite!" anlamına geliyor. Çantayı daima sol kolunda taşıyor. Bu bir hoşnutluk ifadesi. Ancak sağ kola geçirdiği an maiyet alarm veriyor. Kraliçe, "Çok sıkıldım, çıkarın beni buradan" diyor.
Çanta muhteviyatının dökümü ise şöyle: Kocasının düğün günü verdiği metal makyaj kutusu, çocuklarının hediyesi olan, minik köpek, at gibi uğurlar, nane şekeri, köpekleri için çikolata, çocuklarının fotoğrafları, özellikle Prens Andrew'in Falkland Savaşı'ndan sağ salim döndükten sonra çekilmiş fotoğrafı, uşakların gazetelerden kesip verdiği bulmacalar, mendil, pazar günleri kilisede bağış kutusuna atılmak üzere kağıt para. Ve bir ihtimal 2005
yılında oğlunun inisiyatifiyle aldığı iPod.
FREE SHOP'TAN MI ALDIN
İşte bu nedenle ABD Başkanı Obama'nın Kraliçe'ye iPod hediye etmesi lüzumsuz bulundu. Daily Telegraph, "Majestelerinin zaten silver iPod'u var" diye lafı yapıştırdı. Amerikalı muhafazakar blog yazarları ise koro halinde Obama'dan utandıklarını ilan ettiler: "O iPod'u free shop'tan mı aldın?", "Çin malı, Amerikan icadıyla piyasayı mı canlandırmaya çalışıyorsun?" gibi...
Kimi yorumcular ise normal karşıladı. Kadın kraliçe, her şeyi var, ne hediye edeceksin diye. Ayrıca Kraliçe'nin Amerika gezisinde kaydedilmiş video görüntüleri ile Broadway müzikallerinden 40 şarkı iPod'a yüklendiğinden, gayet güzel kişiselleştirilmiş bir hediye olduğunu düşünenler de çıkmadı değil.
Obama'nın Kraliçeli Buckingham ortamına gayet yakıştığını düşünen Demokrat blogcular "Yurt dışına gidip de bizi utandırmayan başkan" diyerek göğüslerinin kabardığını belli ettiler.
Kraliçe ise Obama'ya standart hediyesini verdi. Kocasıyla birlikte çekilmiş, çerçeve içindeki resmini. Amerikan internet sitelerinde, "83'lük bir ihtiyarla kocasının resmini Obama ne yapsın?" diye sert sitemlerde bulunanlar oldu.
