Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

28/05/2009

Bu da sizi korumaz

Kuveyt ve Mısır’da tesettürlüler de dahil, kadınlara cinsel taciz vakalarının artması üzerine, sözle veya elle sarkıntılık edenlere hapis cezası öngören yasa tasarıları hazırlandı. Mısır’da erkeklerin yüzde 62’si, kadınlara sarkıntılık ettiğini bizzat itiraf ediyor. Tacize uğrayan kadınların çoğu tesettürlü. Ancak erkeklerin çoğu da, kadınlar tarafından tahrik edildiği için sarkıntılık ettiğini söylüyor. Zamane tesettürlüleri gerçekten kışkırtıcı mı davranıyor? Buyrun size soru.

Üç yıl önceydi. Avustralyalı imamın teki şöyle buyurduydu: "Eğer eti açıkta bırakırsanız, kedi gelir ve yer. Kedi yemesin istiyorsanız, eti örtersiniz."
İmam efendiye duyurulur, bazı Arap memleketlerinde kediler, hanidir örtülü etlere de yanaşıyorlar.
Avustralyalı imam Şeyh Hilali'nin dahiyane yorumu tecavüz vakalarıyla ilgiliydi.
Bu nedenle "yanaşıyorlar" diye net çizgi çekiyorum. Öyle tecavüz, cinayet gibi ağır vakalardan değil, cinsel tacizden, bildiğimiz sarkıntılıktan söz ediyorum.
Birinci olay yeri Kuveyt. Bu ülkede cinsel tacize ceza kesen yasa yok. Ancak sarkıntılık almış yürümüş durumda. El Vatan'daki habere göre, Kuveyt'te İslami giyimli kadınlar da sokakta, alışveriş merkezlerinde ve trafikte yapışkan erkeklerin tacizine uğruyor.
Oysa İslam - diyor el Vatan - bırakın sözle veya elle sarkıntılığı, kadına "şehvetli" bakışı bile yasaklıyor. Kuveyt'in Körfez komşularından Katar'da sadece ceza yasası değil, anayasa da tacizi yasaklıyor, Birleşik Arap Emirlikleri'nde cinsel taciz davalarında uzman hukuk büroları var.
Kuveyt meclisine de bir yasa tasarısı sunuluyor. İslamcı vekil Muhammed Hayif'in hazırladığı tasarı, tacizcilere altı ay hapis ve 1000 Kuveyt Dinarı para cezası öngörüyor. Tacizde bulunan askerse, ya da tacize uğrayan reşit değilse, ceza artıyor. Tacizci yabancıysa, bir daha Kuveyt'e sokulmamak üzere sınırdışı ediliyor.
El Vatan'ın görüşüne başvurduğu kadınların çoğu yasanın etkili olacağından şüpheli. Şimdi şurası ilginç, bazı kadınlar, hemcinsleri "kuyruk salladığı" için erkeklerin o kadar ısrarlı sarkıntılığa cüret ettiğini, uygunsuz tekliflerde bulunabildiğini düşünüyor.
Özellikle otomobilli takip sahnelerinin çokça yaşandığı anlaşılıyor. Erkekler, telefon numarası almak ya da doğrudan arkadaşlık teklifi için kadın sürücüleri amansızca, evlerine kadar takip ediyor. Bu yüzden kadınlar araçlar arasında slalom ustası olmuş. Ancak bazı slalomcular, erkeklere trafikte telefon numarası veren kadınları kabahatli buluyor.
Kimisi ise bu tür yorumlarda bulunmadan, kadınların da erkekler kadar saygıyı hak ettiğini, bir kadının da vatanında "serbest dolaşım" özgürlüğüne sahip olması gerektiğini söylüyor.

PİŞKİN ERKEKLER

Mısır'daki manzara, erkeklerin Kuveyt'tekilerden daha azılı, dolayısıyla kadınların daha az özgür olduğunu gösteriyor. Ancak her iki taraf da çok açık sözlü, bu kesin. Geçen yıl Mısır Kadın Hakları Merkezi bir cinsel taciz anketi yaptı. Kadınların yüzde 83'ü tacize uğradığını; erkeklerin de yüzde 62'si kadınları taciz ettiğini açık açık itiraf ediyor.
Ancak erkeklerin yüzde 53'ü, kadın tarafından provoke edildiği için tacizde bulunduğunu iddia ediyor. Yani hem açık sözlü, hem de pişkinler.
Mısır anketinden çıkan ilginç sonuçlardan biri de, tesettürün caydırıcı olmaması. Fakat kadınlar bile, başı açık hemcinslerinin sarkıntılığa uğramasını daha muhtemel buluyor. Araştırmaya katılan kadın ve erkeklere, tesettürlüden mini eteklisine kadın resimleri gösteriliyor ve "Sizce hangisi tacize uğrar" diye soruluyor. Yüzde 60'ı (kadınlar dahil), açık giyimlileri daha riskli pozisyonda buluyor. Oysa ki, taciz kurbanlarının çoğunluğu türbanlılar.
Mısırlı kadınları bu kadar açık sözlü ve cesur kılan ise geçen yıl görülen bir dava. İsrailli belgesel film yapımcısı Noha Rushdi, Mısır'da sokak ortasında, otomobilin penceresinden sarkıp göğsünü avuçlayan adamdan davacı olmuş ve saldırgan mevcut yasa uyarınca üç yıl hapis ve 900 dolar para cezası almıştı. İşte bu emsal kadınların adalete güvenini artırdı. Kadın Hakları Merkezi Direktörü Nihad Ebu Komsan'a göre, tacize uğradığı için kabahatin kendisinde olduğunu düşünen kadınlar, fikrini değiştirmeye başladı. Polise taciz ihbarları ve tutuklananların sayısı arttı. Böylece sorunun ciddiyeti farkedildi. Şimdi iktidardaki Ulusal Demokratik Parti ve muhalefetteki Müslüman Kardeşler'in hazırladığı tacize hapis ve para cezasını ağırlaştıran yasa tasarısı meclis gündeminde. Muhalefet eden olmadığı için geçeceği kesin.

YOKSA İSLAMCILARIN İŞİ Mİ

Mısır'ın first lady'si Suzan Mübarek'in bakış açısı da ilginç. Sokaklardaki sarkıntılık vakalarının iyice gündeme oturması üzerine El Arabiya televizyonuna konuşan first lady, "Bu iddialar, Mısır'ın güvenli bir ülke olmadığı izlenimi uyandırıyor... Medya olayı fazla abartıyor. Belki beş-on vaka yaşanmıştır. Mısır 80 milyonluk bir ülke. Bu söylentileri, İslamcılar yayıyor olabilir. Sokaklar tekinsiz diye kadınları eve kapatmak için..."
Mısır'ın da muhafazakarlaştığı bir gerçek. Daha bir kuşak önce Kahireli genç kadınlar başı açık dolaşırken, şimdi türbanlı sayısı hızla artıyor. Kadın Hakları Merkezi'ne göre esas sorun inancın kendisinde değil, muhafazakarlaşma eğiliminin kökeninde, Suudilerden ithal Vahhabi etkisinin yatmasında.


Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp