Firari inek Yvonne’u saklandığı ormandan çıkarsın diye Almanlar boğa Ernst’i görevlendirdi. Ama boğalar âleminin Javier Bardem’i işe yaramadı. Cazibesi yetmedi, inek çıkmadı. Beş güne kadar çıkmazsa vurulacak. Son çare ineğin oğlu, kız kardeşi ve yeğeni...
Alman’ın orman kanunu da Alman işi, “orman kanunu” gibi değil. Ormanda sadece o ormanın doğasından fışkıran varlıklar canlı kalabiliyor. Dışarıdan dadanan namlunun ucunda. Almanya’nın en cesur, en militan, en başına buyruk ineği Yvonne da işte şimdi o durumda. 26 Ağustos’a kadar bulunup Avusturya’daki barınağa yerleştirilemezse vurulacak. Hikaye mâlum. Avusturya’nın Kaernten eyaletinde süt ineği olarak yaşarken yolu mezbahaya düşünce firar ediyor mayıs ayında. O gün bugündür de Bavyera’da ormanda yaşıyor. Gece otluyor, gündüz saklanıyor. Yavuklusu boğa Ernst ormana sürülüyor, ona da gitmiyor. Ormana ait olmadığı ve aniden yola çıktığı takdirde kazaya yol açabileceği gerekçesiyle ölü ya da diri yakalanması gerekiyor. İşte bu aşamada Avrupa’nın en büyük hayvan barınağı devreye giriyor. Barınak Yvonne’un memleketi Avusturya’dan, Aiderbichl. Attan eşeğe; tilkiden tavşana yüzlerce kurtarılmış mazlum hayvan yaşıyor o barınakta. 250 bin hamisi var hayvanların. Vakfa bağlı barınak onların bağışlarıyla dönüyor. Parayı bastırıp, “İnek artık bizimdir” diyorlar. Yakalanması için polis biraz mühlet tanıyor. 26 Ağustos’a kadar. Barınağın ekipleri ormana dağılıyor, havadan helikopterler ormanı tarıyor. Ta Dresden’den 40 bin Euro’luk termal kamera getiriliyor. Hayvanın vücut ısısı 38 derece, orman 15 derece. Görüntüleme için ideal ortam. Ama yok, görünmüyor kamerada. Av uzmanı Heino Krannich özel olarak Hannover’den getiriliyor. Eğer avcı palavrası değilse, kaplanlar, kurtlar ve fillerle nice maceralar yaşamış. “Normalde böyle bir problemi bir saat içinde çözerdim. Çok ısrarlı aranıyor, hayvan panik atağa kapılmış olmalı” diyor. 4500 Euro’luk helikopter seferlerine, basın ekipleri de katılıyor. Arama harekâtını heyecanla gazetelerine döşeniyorlar. Bild, Yvonne’un yerini ihbar edene 10 bin Euro vaat ediyor. Gazeteciler boğa Ernst’i seksi cazibe bakımından George Clooney’e benzetiyorlar. Ama ona boğalar âleminin Javier Bardem’i diyenler daha isabetli atışta. O kuzgun rengi cüsse, o delici bakışlar Bardem’i daha çok andırıyor.
AMA O GEYİK OLAMAZ Kİ!
Aiderbichl’in yöneticisi Michael Aufhauser’e göre Yvonne, özgür iradesiyle geyik olmayı seçmiş bir inek. Yvonne, ormanda geyik olarak yaşamak istiyor. Ama orman şartları çetin. Kış geldiğinde kar toprağı örtünce inek nasıl kürecek de, otunu otlayacak? Almanya’nın en akıllı ineği de olsa, zekâsının sınırları var. Sonra orasına burasına buz parçaları batarsa, tanrı korusun, yaraları enfeksiyon kapar, ölür. Geyik gibi yaşayamaz. Orman kanunu da çok açık, Yvonne vurulacak. Aufhauser, “Fazlasıyla ünlü, şöhreti dünya çapında. Öldürmeye cesaret edemezler” diyor. Beş yıl önce Avusturya’dan Bavyera’ya girince vurulan ayı Bruno’nun ölümüne gelen tepkiden daha fazla infial uyanır diye düşünüyor. Sosyal medyada “Kaç Yvonne, kaç!” hissiyatı öyle aldı yürüdü ki, şarkılar yazılıyor, “Yaşasın özgürlük” tişörtleri basılıyor, vejetaryenlik yemini edenlerin sayısı günbegün artıyor. Aufhauser haklı çıkar. Javier Bardem’si boğanın işe yaramadığını gören barınakçılar planı genişletiyor; “Yvonne’un bütün ailesini bir araya getirelim, bizim cennette hep beraber mutlu yaşasın diyorlar.” Önce 2 yaşındaki yavrusu Friesi’nin izi sürülüyor. Salzburg’daki bir lokantaya kesimlik satıldığı ortaya çıkıyor. Kendi sığır çiftliği olan lokantacı, Yvonne uğruna yavrusunun hayatını bağışlıyor. Friesi barınağın yolunu tutuyor. “Yvonne onunla iki yaz geçirdi, katiyen unutmamıştır yavrusunu” diyorlar. Ama yasa gereği şu sıra Avusturya’dan Almanya’ya öyle hemen götürülemiyor Friesi. Barınak, Yvonne’un kız kardeşi Waltraut ile Waldi’yi de zaten ineği ormandan çıkarmak için yem olsun diye ağustos başında satın almış durumda. Böylece güzel bir gelecek için aile saadeti tamamlanıyor. Yavuklu Ernst de orada. Boğaların Javier’sinin biraz öküz olduğundan şüphelenenler olsa da, ondan hâlâ iş bekleyenler var barınakta: “Yvonne, her 21 günde bir 48 saatliğine kızışır, ah işte o sırada boğaya denk düşerse. Hafta sonuna kadar şansı var...”
