Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

19/02/2017

Ayşe Özek Karasu - Zalim masallar ölmedi mi daha? - HABERTÜRK

 

Almanya’da skandal! Limburg’da vegan bir kadının şikâyetiyle “kaz hırsızı tilki” şarkısı belediye repertuvarından çıkarıldı, kültürel arbede başladı. PETA da “Şarkılar, masallar çocuklara zalim mesajlar veriyor” diye konuya daldı; Kırmızı Başlıklı Kız’daki kurt örneğiyle. Peki o masalları okuyan çocuk kaldı mı?

19’uncu yüzyıldan kalma Alman çocuk şarkısı, tilkinin kazı çalmasından ibaret değil. “Bak avcı gelir tüfeğiyle vurur seni” şeklinde tehdit var tilkiye. İşte hayvan düşmanı bu tehdide kafası bozulan bir vegan vatandaşın şikâyeti üzerine Limburg Belediyesi çan kulesinin melodileri arasından siliyor şarkıyı. Ahali delleniyor; “Bu şarkı bizim kültürümüzün ürünüdür, nasıl olur da yok sayılır” diye. Sonra tartışma kent sınırlarını aşıp Almanya sathına yayılıyor. Der Spiegel’den Bild’e, Stern’den FAZ’a ne kadar dergi, gazete varsa yazıyor Limburg’daki “skandalı”.

Sosyal medyada, bütün veganlar (tabii özellikle kadınlar) “manyak” ilan ediliyor. Skandalda başrolü oynayan vegan kadın ya. Kadına da SPD’li Belediye Başkanı Marius Hahn’a da lanet ve küfür yağıyor. İnanır mısınız, “tilkinin çaldığı kazı değil de, tilkinin akıbetini düşünüyor” diye kadını suçlayanlar bile çıkıyor. Yetmiyor, avcılardan ölüm tehditleri de geliyor, kadının psikiyatrik yardım almaya başladığı söyleniyor.

Vejetaryen Birliği, “Kültürel geleneklerimiz öyle çok yönlüdür ki, bir şarkı eksildi diye dağılıp yok olmaz” diyor. Ama esas PETA tutuyor kadının tarafını. Aslında tilkinin tarafını. Örgüt diyor ki; “Eski zaman şarkıları ve (kurt bakımından) Kırmızı Başlıklı Kız gibi masallarda, çocuklara hayvanlara dair çok zalim mesajlar veriliyor. Hayvanlarla barış içinde yaşamak mümkündür. Hatta bir akşam alacasında görünen bir tilki insana mutluluk verir. Ekosistemin önemli bir parçası olan tilkileri avlamak gaddarlıktır. Bugün artık hiç kimse ‘hain kurt’ masallarına inanmamalıdır. Onlar tehlikeli hayvanlar değil, tersine doğadaki koruyucularımızdır.”

Böylece tilki avı tartışması da açılıyor. Almanya’da yılda 200 bin tilkinin avlandığı, oysa fare popülasyonuna karşı tilkilerin çok önemli olduğu, bu nedenle de Lüksemburg’un tilki avını yasakladığı yazılıyor ama o uzayıp giden ayrı bir tartışma konusu.

Medya vegan kadına karşı ilk öfke nöbetini atlattıktan sonra “köhnemiş” şarkı ve masallar masaya yatırılıyor. Önceki yüzyıla ait şarkılar Almanya’da halen eğitim sisteminin önemli bir parçası olduğundan bunların çağdaşlığı sorgulanıyor. Uslu ve itaatkâr yetiştirmek adına çocuklara kötü kalpli cadılar, dehşetengiz devler, canavar ruhlu vahşi hayvanlarla ölüm korkusu salan arkaik zihniyet eleştiriliyor.

ÇEVİR KAZI YANMASIN

Derken olayın seyri değişiyor. Tilkiyle kaz şarkısı bizdeki deyişiyle “çevir kazı yanmasın”a dönüşüyor. Vegan kadınla konuşan bir blogger “Hepsi şakaymış” diye yazıyor. Meğerse Başkan Hahn ile Facebook arkadaşı olan kadın şakacıktan “Atın şu şarkıyı playlistten” yazmış, başkan “Tilki o zaman vegan mı olacak?” diye takılmış, beriki “Tilkiyi vurmasınlar yeter” demiş vs. Belediye repertuvarı zaten ara sıra değişirmiş, bu muhabbetle şarkının listeden çıkarılması birbirine denk düşmüş filan.

İşte şarkı mağduru Limburg Belediyesi.

Haber gerçek mi, yoksa asparagas mı kuşkuya düşüyor tabii insan. Ama masallarda kurtların hep hain, tilkilerin hep kurnaz gösterildiği, ölümün kol gezdiği bir gerçek.

Filmi geriye sarıp düşündüm Avusturya Lisesi’nde söylediğimiz bazı çocuk şarkıları ne hunhar, ne üzücüdür hatırladım. Mesela genç avcının vurup öldürdüğü zavallı guguk kuşu... Şarkı bir yıl sonra kuşun yeniden ağaca dönmesiyle biter. Ama muhtemelen o başka bir kuştur, diğeri ise ölü bir av.

Çağdaş çocuk masal ve şarkılarında da pedagojik öğeler mevcut ama amaç çocukları korkutmak değil. Ölümle korkutmak değil, gerçekçi bir anlayışla ölümü öğretmek. Bizim yazıişleri çevresinde küçük bir araştırma yaptım, çocuklar hangi masalları okuyor diye. Kürşad Oğuz’un Ali Deniz zaten okuyan çocuk, Grimm Masalları’nı da okumuş baba verince.

Konu açılınca Kürşad, çocuklara ölümü öğreten çağdaş kitaplara getirdi sözü. Newsweek’te yazmış “Bana masal anlatma baba” başlığıyla. Alman yazar- çizer Wolf Erlbruch’un “Ördek, Ölüm ve Lale”si çarpıcı meselâ. Ördek ve ölüm (ya da Azrail) birlikte gölde yüzüyorlar, ördek üşüyen ölümün üzerine yatıp onu ısıtıyor, ölüm hakkında konuşuyorlar. Ama karlı bir gecede ölüm ördeğin canını alıyor ve üzerinde bir laleyle nehre bırakıp gözden yitinceye kadar arkasından bakıyor. Sarsıcı ama yaşam da böyle birşey değil mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp