İsveç'te bir hayvanat bahçesinde Santino diye hergele şempanzenin teki çıkıyor, ziyaretçilere füze niyetine atayım diye zulada taş biriktiriyor. Hem de bunu on yıl boyunca yapıyor. Üstelik bahçenin açılma saatinden önce yapıyor. Dahası, ziyaretçilerin daha bol olduğu yaz aylarında yapıyor. Taammüden...
Ve siz çıkıp Evrim Teorisi'nden şüpheleniyorsunuz. Hadi o kadar dogmatik olmayalım. Diyelim ki, şüpheleniyorsunuz. Bu kadar mı, belli edilir? 200. doğum yılı nedeniyle 2009 Darwin Yılı ilan edilmişken, TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknoloji dergisine Darwin kapağı hazırlanıp sonra indirilir mı?
Görünen o ki, TÜBİTAK iktidar ideolojsine ayak uydurayım derken kraldan çok kralcı davranıyor.
Nitekim iktidar kanadından gelen açıklamalar, kantarın topuzunun kaçırılmasına onların da içerlediğini gösteriyor. TÜBİTAK'ı kınıyor, ancak satır aralarında Darwın kuramına inanmadıklarını belli ediyorlar. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Şuna inanıyorum, TÜBİTAK bilimin önündeki bütün kapıları açmak içm vardır, bilime sansür koymak için değil. Marx da olur, Darwin de olur... Bilimde hata yapmak, doğru yapmak kadar normaldir" diyor.
TBMM Başkanı Koksal Toptan da aynı tonda: "Darwin teorisine inanırsınız inanmazsınız. O başka şey Ama yapılan şey yanlış olmuştur."

ATEİSTLER VATİKAN'DA

Siyasetçiler, türlerin doğal seleksiyon yoluya evrim geçirdiğine inanmak zorunda değil.
Ancak bugün çağdaş ve bağımsız bir bilim kurumunun Darwin kuramını "inanç" düzeyine çekmek gibi bir lüksü yok. Bırakın yüksek bir bilim kurumunu, Vatikan bile yüz küsur yıllık Danvin husumetini bırakmış durumda. Geçenlerde Vatikan sponsorluğunda "Biyolojik Evrim: Gerçekler ve Teoriler" diye bir konferans düzenleniyor. Darwin'in 200. doğum yılı nedeniyle. Ve Vatikan, "akıllı tasarım" teorisiyle incil kaynaklı "Yaratıhşçıhğm" tartışma kapsamına alınmasını reddediyor. Fakat ne oluyorsa oluyor, Adnan Hoca takımından Dr. Oktar Babuna ansızın konferansta ortaya çıkıp Danvin aleyhinde atıp tutmaya başlıyor. Susturuluyor.
Vatikan bile bilim ile inancı ayırabiliyor.
Bu tavrıyla "akıllı tasarım" tayfasını da kızdırıyor. ABD'de akıllı tasarım propagandası yapan Discovery Enstitüsü nün Başkanı Bruce Chapman, Vatikan konferansına "Ateistler ve agnostikler geçidi" diye çatıyor.
Vatikan "akıllı tasarımcılığm" ne bilimsel bir teori, ne de teolojik ve felsefi bir perspektif olduğu görüşünde. Çok doğal. Çünkü kilise doktrini "yaratılışçılığı" savunuyor.
Bugün ABD ve ingiltere de, akıllı tasarım ile yaratıhşçıhğm okul müfredatlarına girmesi için mücadele yürütüldüğü halde Vatikan, Danvin yılında bu tartışmaya taraf olmuyor.
Akıllı tasarımcılar, canlı türlerinin üstün bir zeka tarafından tasarlanıp yaratıldığını iddia ediyor. ABD deki bilim çevrelerine göre bu hareketin amacı, İndideki "Yaratılış'ı Evrim Teorisinin yerine geçirip okullara sokmak. Çünkü Anayasaya göre fen dersinde "Yaratılış "ı okutmak laiklik ilkesine aykırı.
Bizim Adnan Hoca'cılara göre ise "akıllı tasarım" teorisi, tüm canlıları Allah'ın yarattığını açıkça dile getirmediği için bir saptırmaca. Darvvinizm ise malûm, ateizmin ta kendisi.

OBAMA KANUNLARI

Bizdeki Danvin tartışması, ABD Başkanı Obama'nm bilim mesajları verdiği günün ertesine denk düştü. İnanç bahsinde pek hassas olan Bush'un sekiz yıllık yönetiminde bilimin önü tıkanıyor diye yaka silken araştırmacılar bayıldı Obama'nın laflarına. Kök hücre çalışmalarına Bush'un getirdiği federal fon yasağını kaldıran Obama şöyle konuşuyor: "Bilimle etık değerler arasında bir tercih yapmak doğru değil. Bilimsel veriler, asla ve asla siyasi gündeme hizmet etmek üzere çarpıtılmamalıdır. İdeolojiye değil, gerçeklere bakarak bilimsel sonuçlara varırız."

Malûm, eski başkan Bush inancı gereği kök hücre araştırmalarını sınırlandırmıştı. Üretilen embriyonun imhasını gerektiren araştırmalara federal fon yasağı getirmişti.
Obama'nın bilimle inancı ayıran sözleri üzerine muhafazakar çevreler, etık değerlerin siyasetin ayakları altında ezildiğini söylediler. Araştırmacıların yorumu ise şuydu: "İnsanı Ay'a gönderen bilim, yeniden ABD'nin hayatına girdi."
Bush gitti, bilim geri döndü.