Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

12/12/2010

ClA'yı bırak altı kadının kumpasına bak

Bir kısım erkek medya; kadın mağduru görünce neden hunharlaşır? Sadece Türkiye'den söz etmiyorum. Neden evrensel bir "Kadın-mağdura-bir de-biz-vuralım-ipliğini pazara çıkaralım" biraderliği var? Assange'dan şikâyetçi olan 2 kadının karşısında da var aynısından. Ancak eksik teşebbüs mevcut. Çünkü kadın sayısı iki değil, altı
Bizdekinin sonu bu kadar trajik olmasa, insanın iki vakayı da aynı kefeye koyası geliyor. Ama katiyen aynı değil. Verdiği ruhsal ve fiziksel acı, haksızlığa uğramışlık ve isyan duygusu bakımından katiyen aynı değil.
Biri polis şiddetinden bebeğini düşürmüş. Yarasını saracak bir şefkat eli uzanacağı yerde, suçlamalar üşüşmüş üzerine. Nasıl da ağır bir yük. Zaten örselenmiş bir ruh ve beden için.
Amberin'in de, Gül San'ın Bianet'teki yazısından alıntıladığı gibi; El kadarken evlendirilen kız çocukları eve kapatılıp hamile kalınca, hamile kadın sabahtan akşama tarlada çalıştırılınca kimsenin itirazı yok. Ancak hak aramak için sokağa çıkana itiraz var. Cinsel şiddet mağdurlarına da aynı şekilde yaklaşanlar var bu ülkede, biliyorsunuz... Ağızlarda yüzlerce kez gevelenmiş "Kızım sen de evde otursaydm!.." zırvası. Hırsızın hiç kabahati yok!
Diğer vaka, sızmtıcı Julian Assange'dan "korunmasız sekse zorladı" diye şikâyetçi olan İsveçli Anna Ardin ve Sofia Wilen'le ilgili. Ne alakası mı var? Bir kısım erkek medyanın mağdur kadınlara yaklaşım biçimi bakımından çok alakası var. Dünya medyasında kimsenin adama bayıldığı ğ yok. Ama ne zaman ki, iki kadınla hasım haline geliyor,medya aslan parçası kesiliveriyor. Kadınlardan Anna Ardin'in ne CIA ajanlığı kalıyor, ne sürtüklüğü, ne de feministliği (negatif anlamda tabii).
Daily Mail, Ardin için "Kaşarlanmış radikal feminist" diye yazıyor. "Hangi dava modaysa, o davanın peşine takılıp, dünyayı arşınlıyor" diye çemkiriyor. Bakın, o da evde oturmuyor!
Anna şu sıra Batı Şeria'da, Yahudi yerleşimciler tarafından çevrelenmiş Yanun kasabasında, Filistinlilerle birlikte. Avustralya'daki bazı siteler, "Kadın İsveç'ten ayrıldı, artık savcı ile işbirliği yapmıyor" gibi bir sonuç çıkarıp seviniyorlar.
Haberler, "Dünyanın en ünlü aktivistini seks tuzağına düşürüp yatağa attı" gibi pespaye ifadelerle yazılıyor. Burada, Bond kızları için kullanılan "honey trap" deyimi devreye giriyor. Yani kadın, CIA ajanı oluyor.
Ve tek kaynak ne, biliyor musunuz? Assange'a "Kaptan Neo" (Matrix!) diye tapınan Israel Shamir ve Paul Bennett adında iki blog yazarı. Kadının Küba'da, Castro karşıtı Las Damas de Blanco (Beyazlı Kadınlar) adlı feminist grupla birlikte çalıştığını ve bu grubun başında da CIA bağlantılı Carlos Alberto Montaner'in bulunduğunu yazıyorlar. "Cesur kaptanımız Vikingler ülkesinde kutsal Nordik bakirelere sarktığı için hadım edilecek" gibi satırlar bulunan bir yazıdaki CIA bağlantısı, medya tarafından ciddiye alınıyor. Anna'nın bir suçu da Uppsala Üniversitesi'nde cinsiyet eşitliği mücadelesi vermiş olması. Sky News ise "Bu radikal feminist, hukuk yoluyla erkeklerden intikam almanın 7 adımı üzerine teori geliştirmiş" diye bilgi veriyor.
KADIN ALTIGENİNE DÜŞTÜ
Suçlamanın niteliği bakımından iki kadının mağdur olmadığı düşünülebilir. Peki mağduriyet ille de bizim kafamızdaki şablona mı uymalı?
Anna'nın evinde kalırken Sofia ile yattı diye bir kıskançlık yakıştırması da var. Olabilir. Bu da mağduriyettir. Bu yüzden kumpas da kurmuş olabilirler. Hatta bu kumpasın içinde altı kadın bile olabilir. Çünkü şikâyet üzerine "tecavüz" tutanağı düzenleyen polis, kadın. Bu suçtan arama kararı çıkartan savcı da kadın; Maria Kjellstrand. Tecavüzden uluslararası yakalama kararı çıkartan savcı da kadın; Erika Lejnefors. Doğal olarak avukatları da kadın; Claes Borgstrom. Tecavüzün hukuki tanımını genişletip, daha fazla sayıda tecavüzcüyü içeri tıkmak için yürütülen kampanyada aktif bir avukat.
Bir kısım medya ise "İsveç'in fazla liberal feminist hukuk sisteminden" şikâyetçi.
Ha, bir de "Korunmasız seks İsveç'te tecavüz demekse, nasıl oluyor da milyonlarca İsveçli baba serbest dolaşabiliyor?" diye dalga geçenler var.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp