Mahallede çıngıraklı yoğurtçu zamanları iyiydi. Pencereden seslenir kapıya çağırırdın, omzunda taşıdığı sırığın iki ucunda asılı alüminyum tepsilerden küreklediği kalın kaymak altı yoğurdu el terazisine konulmuş mutfak kabına aktarırdı yoğurtçumuz. Plastik girmezdi yoğurtla aramıza. Hatta babaannem tepsisiyle alırdı yoğurdu. Çocukluk günlerimizde tahin ve pekmez de öyle satılırdı ama yoğurt örneğini vermemin nedeni, şu son geri kazanım payı haberinde millete en fazla yoğurt kabının dokunmuş olması.
Medyada yayılan haberlere göre 30 Haziran’da yürürlüğe girecek uygulama çerçevesinde ekmeğin sarıldığı kese kağıdı, yoğurt kabı, cips kutuları ve çerez ambalajlarından geri kazanım payı alınacaktı ve zararlı atıştırmalıkların yanında yoğurt gibi saf ve masum bir gıdanın dolaylı olarak çevreye zararlı nesneler sınıfına girmesi çoğumuzun gücüne gitti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise yazılı açıklama yaparak, ambalaj ücretinin tüketiciden alınacağı iddiasını yalanladı; “Uygulama, katılım payına tabi ürünleri piyasaya süren işletmeleri ilgilendirir” dedi. Bakanlık açıklamasına göre 2005'ten beri ambalaj atıkları ile akü, pil, lastik, madeni yağlar, elektronik eşya gibi özel atıkların yönetimi konusunda yetkili kuruluşlar faaliyet gösteriyordu. Ancak atık toplanmasında hedeflenen artış sağlamamış, bu nedenle de atıkların azaltılıp geri dönüşümün etkinleştirilmesi için geçen aralık ayında yapılan yeni yasal düzenlemeyle bahse konu ürünleri üreten/ithal eden/piyasaya süren işletmelerden geri kazanım payı tahsil edilmesi hükme bağlanmıştı. Temiz ve çevreci şehirler hedefiyle israfın da önüne geçilecekti.
İKİ DAKİKA UĞRUNA ÖLÜM SAÇMAK
Ücretli plastik poşet uygulaması sonrası geri kazanım payı da ürün fiyatına yansımadığı sürece global trende uygun modern bir karar. Ancak global trend daha ince ayrıntıları da içeriyor. Örneğin on milyonlarcasıyla yeryüzünü kaplayan plastik pipetlerle mücadele.
Bazı büyük zincir kuruluşlar pipet kullanımına son verirken Greenpeace de deniz canlılarını canından eden tek kullanımlık plastiklerin AB’de olduğu gibi Türkiye’de de yasaklanması için imza kampanyası başlattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılan çağrıda, “Alternatifi olan bu ürünlere ihtiyacımız yok” deniliyor. O ürünler, plastik pipet, kulak çubuğu, tabak, çatal, bıçak, kaşık, içecek karıştırıcılar, köpük gıda kapları ve içecek bardakları.