Top
Ali Esad Göksel

Ali Esad Göksel

aliesadgoksel@htgazete.com.tr

22/07/2009

Şarap danışmanlarının batmanı kaç para

Şarapçılığımız yabancı danışmanlarla doldu taştı. İçlerinde gerçekten iyileri de var. Şarap yapımcılarının, danışmanların rolü, etkinliği ise bütün dünyada çok tartışılıyor.

BEBEK MERAKLISI  CÜPPELİ EL VERSE

Türk şarapçılığı gelişiyor mu? Gerçekte? Belki. Ama, ağır aksak adımlarla. Oysa 10 yıl önce şarapçılığımızın dev adımlarla, koşarak ilerleyeceğini umuyor idik. Peki ama ne oldu? Ne oldu da 2000’de bizimle aynı haldeki, örneğin Yunan şarapçılığı aldı yürüdü de biz durduk. Bir adım gidip, iki adım geri çekiliyoruz. Ekonomik vergiler, siyasi vergiler derken bir ayan beyan düşmanlık ortaya çıktı. Girmeye talip olduğumuz Avrupa Topluluğu’nun hiçbir köşesinde mevcut olmayan hukuki çerçeve ile sektöre bir de ilmik takılmış oldu. Bizim hukuk departmanı haber salıp neleri yazmanın, nelere mal olacağını bildirmiş. Haklılar. “Keşke” diyorum, “Bebek Meraklısı Cüppeli Hocanın geniş yelpazeli uzmanlığı bizim sayfaya da bir el verse...”

VİNOLOG DANIŞMANLAR FİNK ATIYOR

Öte yandan, iflah olmaz bir iyimserlikle bu zorlukların bazı şövalye ruhlu şarapçılarımızı kamçılayabileceğini de düşünmüyor değilim. Ortalık biraz durulsun, neler olup bitiyor, anlatacağız. Şarapçılarımızın beherinde taptaze haberler var. Bir kere her biri, yabancı vinolog danışmanlar getirdi. Bir şey söyleyelim mi? Bu danışmanların şu ya da bu şekilde şarapçılığımıza katkıda bulunduğuna da inanıyorum.

MONDOVINO:ŞARABIN MERKEZİNE SEYAHAT

Danışman deyip geçmeyin. İçtiğimiz şaraplara son dokunanlar onlar. Başarılıları elbette çok itibarlı. Peki, ama bu başarının ölçüsü ne? Ne olmalı? İşte bu soru ve cevapları ele alan harika bir film var. Beş, altı yıl önce çekilmiş bir klasik. Mondovino. Şarap meraklılarını her daim hop oturtup, hop kaldırabilecek belgeseli, bu yazıyı hazırlarken oturup bir kere daha seyrettik...

UÇAN ŞEYTANIN MÜRİTLERİ

Şu andaki müşteri portföyünde, dört kıta, 12 ülkeye yayılmış 100 kadar firma var. Ama faaliyetinin çoğu Bordeaux’da. Moda tabirle gözde bağların hemen hepsi Michel Rolland’la çalışıyor: Chateaux Ausone, Leoville Poyferré, Pavie, Angelus, Pape Clement, L’Evangile, Canon, Smith Haut Lafitte. California’da da önde gelen şarapçılardan Harlan Estate, Araujo ve Bryant Family. Sonra Mondavi ve Newton da Rolland müridlerinden idiler. Peki ama bu hiç kimselerin vazgeçemediği Rolland, şarapla ne yapıyor? Onu da en iyi kendisi anlatıyor: “Şarapları kendi istediğim hale sokuyorum.” Bordeaux’nun sağ kıyısı onun oyun sahası gibi. Dolayısı ile Rolland’ın şaraplarının çoğunda başrolde Merlot, Fransız ağzı ile Pomerol var. Son 20 yıl içinde Michel Rolland ile Bordeaux’da “bir devrim gerçekleşiyor”: İbre daha “modern” ve “içilebilir” şaraplara dönüyor.

ŞARAP DÜNYASININ HIRGÜRÜ

Jonathan Nossiter çekmiş. Fransız basını tabiri ile söyleyelim: Militan bir film. Üstelik de detaylı, etraflı kesilmemiş hali, iki saat 49 dakika, tamı tamına. Şimdi bu belgesel, zamanında Cannes Festivali’nin yarışma bölümüne seçilen filmlerden. Üç kıta ve yedi ülkede çekilmiş. Kamerayı, biraz da sallayarak, günümüz şarap dünyasının can alıcı soru ve cevaplarına tutmuş. Filmde neler mi var? California’nın meşhur bağlar bölgesi Napa Valley’deki güç odakları. Toskana’nın başşehri Floransa’daki aristokrat aileler arasındaki acımasız rekabet. Fransa’da Burgundy’lı şarapcı ailelerin uluslararası büyük oyuncuların göz diktiği küçük bağları kaptırmamak için direnişleri. Ve diğerleri.... Ha bir de uçan şarap danışmanı “Michel Rolland!” Unutmadan, rejisör Nossiter, 1997 yılı Cannes Festivali Büyük Ödülü’nün sahibi. O gece filmi benimle seyredenlerin nerede ise tümü, belki farklı söylemlerle, ama oy­bir­li­ği ile ay­nı gö­rüş­te idi­ler: Bu şa­rap da­nış­ma­nı kor­kunç bir adam! Ha­di unut­ma­dan ek­le­ye­lim; film bo­yun­ca ora­dan ora­ya ko­şuş­tu­ran, ara­ba­sı­na bi­ner­ken te­le­fo­nu eli­ne alan, ininceye dek dört bir yana telefonda tedavi reçeteleri ihsan eden adam, gerçekten itici idi. Bir yandan gerçek mi emin olamadığımız kahkahalar atan, bir yandan kendini metheden Michel Rolland için fransız Le Monde gazetesinde çıkan sıfat ne idi ha­tır­la­yıp di­ye­lim mi? Me­fis­to­fe­les!

MEFISTOFELES: BENİM ADIM KIRMIZI!

Geçen yıl Floransa’da, Mondovino filminin esas oğlanlarından Marchesi di Frescobaldi ile beraberiz. Bir Mondavi, Rolland dedikodusu yapılıyor. Peki dedikodusunu yaptığımız Michel Rolland kim biliyor musunuz? Duymuşluğunuz var mı bu ismi? Muhtemelen hayır. Duymadınız. Oysa Rolland çok şöhretli... Üstelik şöhreti artık kendi sahasını aştı. Gün geçmiyor ki hakkında bir yazı yayınlanmasın. Hatta bu şöhret artık ekonomi gazetelerinde. Örneğin Financial Times’da sadece Rolland’a ayrılmış geniş bir inceleme yayınlandı. Peki kim bu adam?

Bazıları Michel Rolland için “guru”, “dahi”, “sanatçı”, hatta “sihirbaz” diyor. Bir şarap danışmanının uluslararası şarap endüstrisi üzerindeki etkisine bakarsanız, belki de o bu sıfatların tümüne birden talip...

KÜRESEL KÜLTÜRÜN ANONİM ŞARAPLARI

Bu yeni eğilim ise sadece Bordeaux’lulara etki yapmakla kalmıyor, nerede ise tüm kırmızı şarapları değiştiriyor. “Aslında bir epiküryenim. Yani zevki seviyorum. En iyi şaraba ulaşmak için en iyi üzümleri elde etmeliyim” diyor Rolland. “Şunu söylemeliyim, büyük bir şarap yapmak için 20 yıl beklemek gerektiğine inanmıyorum. Yuvarlak ve içilebilir şarapların yapımını başlatan ilk insan olmakla övünüyorum.”

Kendini Pomerol’da, Bordeaux yakınlarındaki laboratuvarında analize kaptırmış Rolland’a herkes bayılmıyor. Onu şarap dünyasının yüzyıllar içinde oluşmuş karmaşık ve sofistike dünyasını basitleştirmekle suçlayanlar var. “Rolland şarlatanın dikalası, neticede, nereli olduğu okunamayan yumuşak, meyvemsi şaraplar yapıyor.”

Siz ne dersiniz? Bir kültür kü­re­sel­le­şir­se, anonimleşmesi kaçınılmaz mıdır?

 
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları