Öyle bir sene geçti ki...
İlk akılda kalan şu idi:
Sessiz olma hali bitti...
Sedasız? Her yer seda!
Artık sesler yükselmede.
Hele Greta’ya bir bakın!
Ya David Attenborough?
İklim artık önceliğimiz!
Henüz anlamayan...
Henüz görmeyen...
Henüz duymayan...
Kaldı mı Allah Aşkına?
Şu cehennem alevi var ya!
Hani derler idi, biliyorsunuz:
“Cehennem de bu dünyada”
Gerçek oldu: Yanıyoruz işte!
Önce “Amazon”...
Sonra “Avustralya”...
Sanat da üstüne düşeni almalı:
Konuşmalı! Bas bas bağırmalı!
KÜRESEL VUKUAT
Sene sonu bilançosu adettendir.
Bu kez de sene başına kalıverdi.
Olup biten vukuatı ikiye ayırdık...
Söylemeye ne hacet: Kişisel liste!
Leonardo da VİNCİ
Sıra dışı dahi/sanatçı 2 mayıs 1519 tarihinde ölmüştü.
Yani tam beş yüz yıl önce.
Bu önemli yıldönümüne herkes hazırlandı.
Hem de büyük hedef ve hırslar ile.
O kadar ki devletler arası itiş kakış dahi çıktı.
İtalyan’lar bizimdir dediler.
Fransızlar son bize geldi...
Biz sahip çıktık, üstelik de, Ambosse’de gömülü dediler.
Sonuç olarak en iyi sergiyi Fransızlar hazırladı.
Louvre Müzesi’ndeki sergi muazzam.
REMBRANDT
Portre denildi ise...
Işık var oldu ise:
Bunların efendisi Rembrandt idi.
Hem de her türlü tartışmadan azade...
Sanatçı 4 Ekim 1669 tarihinde Amsterdam’da öldü.
Geçtiğimiz sene dörtyüzellinci yıldönümü idi.
Elbette en fiyakalı sergiyi Amsterdam açtı.
RijksMuseum’daki sergi nefes kesici idi.
TROJA
Şu meşhur savaş var ya.
Hani bizim Ege sahilimizdeki.
Hikayesi çok fiyakalı olan...
Ama o işin masal kısmı.
Bu olup bitene bazı “Arkeologlar”:
Birinci Dünya Savaşı demedeler...
Londra’daki “British Museum” yeni bir sergi açtı:
Neler olup bitmiş,kimler ne demiş...
Kimler hangi resmi,heykeli yapmışlar...
Sahil bizim: Hikaye’nin tarafı da biziz!
“Fatih” bile öyle diyesi imiş...
MOMA
New York’daki müze...
Sadece bir müze değil!
Modern Sanatın kıblesi...
Eksiksiz kalmak istiyorsanız.
Bu koleksiyonu da görmelisiniz.
Sanatçı olarak küresel mi olma arzunuz var.
Mutlaka “bu koleksiyonda” var olmalısınız...
MOMA bu sene büyüdü.
Bu halin de iki sonucu oldu.
Daha çok sanat eseri sergiler oldu.
Bir de ateşli tartışma ortaya döküldü:
Bundan böyle müzeler kime ait olmalı?
ART BASEL MIAMI
Miami magazine aşina bir coğrafya.
Ama bu sene öyle bir vaka oldu ki!
Ciddi ya da gayriciddi: Sonuç fark etmedi.
Ortaya bir muz konuldu!
Ve hepimiz maymuna döndük...
Çok esaslı olduğunu varsaydığımız kurumlar...
BBC: Maymunu geçiniz. Rüküş bir şebek oluverdi.
Bu “muzun kudreti” daha çok laf kaldırır.
Ya nemalanan: Art Basel oldu.
Böyle bir popülarite rüyasında dahi göremezdi...
MAHALLİ VUKUAT
Bizim coğrafyanın senesi verimli geçti.
Bilanço için söylenecek laf şudur:
Maşallah!
Buyurunuz sizlere listemizi takdim edelim:
OMM
Bu da nedir demeyesiniz.
İyiden iyiye belleyesiniz...
“Eskişehir Odunpazarı Modern Müzesi”
Geçtiğimiz senenin en hoş vukuatı idi.
Anadolu’muzun yıldızı Eskişehir sanat ile taçlandı.
Erol Tabanca muradına erdi.Büyükerşen’i de unutmayalım ...
ARTER
Bu proje Ömer Koç’un bebeği idi.
İstiklal Caddesi’nde doğdu. Büyüdü. Serpildi.
Şimdi Dolapdere’de. Artık Teen Age...
Melih Fereli göz kulak oluyor.
“VKV Arter’in” açılış sergileri heyecan verici idi.
AVNİ LİFİJ
Bizim Nazan Hanım yine yapacağını yaptı:
Avni Lifij Türk Resmi’nin benzersiz ismi!
Bu serginin hikayesi buraya sığamaz...
Hakkımız bakidir. Dahasını yazacağız.
Ama Ölçer’i, Sabancı Müzesi’ni zikretmeden bu bilanço kapanmaz.
CANAN TOLON
İstanbul’da yeni bir adres var.
Geçici demedeler: Pera Modern.
İtirazım var. Örnekleri unutmayalım.
Pera Modern, Piano’dan sonra da kalsın.
Zaten şunu da unutmayalım:
Canan Tolon Sergisi ile Pera Modern özdeşleşti.
Sanat tarihimize not düştüler.
Artık kapatmaları daha da güç!
SAGALASSOS
Bu hikaye şahane.
Geçen yıl gitmiştim.
Birkaç kez daha gideceğim.
“Sagalassos.”
Toroslar burası.
Bugün yaşayanlar ile...
Antik Çağ’da yaşayanlar...
Akrabalar: “DNA testi” söylüyor!
“YKY” şahane bir sergi açmış.
Çok güzel bir katalog yayınlamış.
Tülay Güngen’in şahsında kutluyorum.
