Top
12/04/2024

Kurgu ile gerçeklik

Mahalli idareler seçimleri sonrasında mazbatalarını alan belediye başkanlarının göreve başlama törenlerinde ilginç görüntüler yaşanıyor. CHP'li belediye başkanlarının bir kısmında dindar görüntü verme çabası görülüyor. Şükür namazı kılanlar...Kur'an-ı Kerim öperek görev başlayanlar...Makam odasında dua ettirenler...Bu görüntüler çalışılmış iletişim faaliyetleri gibi görünüyor.

Zira daha önce başka partiler yaptığında onları gericilikle, şeriatçı olmakla ve laikliğe aykırı hareket etmekle suçlayan CHP'liler, suçladıkları davranışları bizzat yapan görüntüler veriyorlar. Yapılanlar Müslüman bir ülkede olması gereken normal davranışlar. Ama yıllarca dindarlarla ve dini değerlerle mücadele etmiş bir partinin bazı belediye başkanlarının bu tutumları siyasi bir propaganda aracı olduğu izlenimini veriyor.

Dindar oldukları izlenimi verdiklerini bazı CHP'li belediye başkanlarının kendi davranışları ifşa ediyor. Mesela İzmir Foça Belediye Başkanı göreve başlarken "besmele" çekerek alkışlar eşliğinde koltuğuna oturuyor. Koltuğuna oturur oturmaz oruçlu olunan bir günde 'orta şekerli bir kahve' istiyor. Besmele görüntüsüyle başlayan tören, Ramazan ayında kahve istenmesinin şaşkınlığıyla sona eriyor.

Manisa'nın bir ilçesinin CHP'li belediye başkanı Kur'an-ı Kerim'i öperek göreve başlıyor. Yaptığı konuşmada, "Bu kutsal kitabın bize ön gördüğü şekilde dinimizin tüm değerlerine sahip çıkacağım" diyor. Aynı cümleyi başka partilerden bir belediye başkanı söylese ülkede "rejim ve şeriat" tartışması başlatacak olanların böyle ifadeler kullanmaları ilginç geliyor.

Göreve başlamadan camide şükür namazı kılan CHP'li belediye başkanı da gördük. Gördük diyorum çünkü özellikle milletin görmesi istenen bir çalışma gibi servis ediliyor. Şükür namazı kılmak güzel bir şey ama namaz görüntülerinin medya kuruluşlarına servis edilmesi ajans marifetine benziyor.

CHP, kurumsal olarak çok eskilerde değil yakın zamanlarda da dini konularda çok sert tutum sergiliyordu. Sadece birkaç örnek bile sert tutumlarını ispat etmeye yeter. 2008 yılında üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemeye Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettiren CHP'ydi. Çalışma hayatında, eğitimde, siyasette başörtü yasağını yıllarca savunan CHP'ydi. Halen CHP elitleri başörtüsü konusundaki yasakçı ideolojilerini sürdürüyorlar.

29 Aralık 2021 tarihinde CHP Grup Başkanvekili olan Özgür Özel, Meclis'te yaptığı basın açıklamasında Diyanet'in 4-6 yaş grubuna yönelik Kur'an kurslarını eleştirmişti. Konuşmasında çocuklara verilen din eğitimini 'orta çağ zihniyeti' olarak tanımlamıştı.

İslami değerlere ve dindarların hayat tarzlarına saygı duyulması ülkenin normalleşmesi için önemli bir tutum. Yıllarca başörtüsü ve dindarların değerleriyle mücadele etmiş bir partinin değişmiş olmasını memnuniyetle karşılamak gerekir. Ancak CHP'de görülen şey bir imaj çalışmasına benziyor. CHP'nin değişmiş olduğu görüntüsü vermesinde Ak Partinin ve liderinin dindarların hayat tarzlarına ilişkin yaptığı düzenlemeler ile söylemlerinin de etkisi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan dönüştürücü bir lider. Sadece kendi kitlesini dönüştürmüyor, muhalefeti bile değişime zorluyor. Parti politikalarının temelinde gericilik adı altında dini değerlerle mücadele eden CHP'yi bile dindar bir parti görüntüsü vermek zorunda bırakıyor. Bu durum Erdoğan'ın dönüştürücü liderlik özelliğinin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp