31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin kurulduğu günden bugüne ilk defa ikinci parti konumuna düşmesi nedeniyle kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Nisan'da AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Toplantıda bariz oy kaybının en önemli nedeninin AK Parti'yi destekleyen seçmeni sandığa götürememek olduğu tespiti yapılıyor. Seçim sonuçlarının tek bir nedene indirilmesinin de hata olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan nerede eksik, hata, kasıt ya da ihanet varsa üzerine gitmenin boyunlarının borcu olduğunu belirtiyor.
Seçim sonuçlarında sandığa gitmeyen emeklilerin çok önemli payı olduğu sürekli ifade ediliyor. Emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısı nedeniyle başka bir partiye oy vermemek için sandığa gitmediğini çok sık duyuyoruz. Emeklilerin Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a ve AK Parti'ye, geçmiş dönemlerde her zaman parti ortalamasının üstünde oy desteği verdiği bilinen bir gerçek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da her vesile ile emeklilere yönelik adımlar attığı ve onlara özel önem verdiği biliniyor. Bu nedenle emeklilerin önemli bir bölümünün eli başka partiye oy vermeye gitmediği için sandığa gitmeyerek mesaj verdiği anlaşılıyor.
Sadece emekliler değil hayat pahalılığından şikayet eden birçok kesim var. İşçiler, çiftçiler ve birçok emek kesimi enflasyonun baskısı altında yaşamak zorunda kalıyor. Bu kesimlerin de uğradığı refah kaybından dolayı rahatsız olduklarını ifade etmeliyiz. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı değerlendirmede emek kesimlerinin refah kayıplarına ilişkin "Hayat pahalılığı, Kovid-19 salgını ve Ukrayna-Rusya Savaşı süreçleri ile başlayan ve artış gösteren enflasyon baskısı ve sonuçlarının 31 Mart'ta derinden hissedildiğini, önleyici tedbirlerin yeterli olamadığını, tüm illerde serzenişlerini dinlediği emekliler başta olmak üzere toplumun birçok kesiminin refah kaybına uğradığını, süreç içinde emeklilerin sıkıntılarını hafifletme çalışmalarının da istenilen noktaya ulaşmadığını" ifade ediyor.
Özellikle emtia fiyatlarında artışlar ile dövizdeki hareketlilikle başlayan hayat pahalılığı dar ve sabit gelirlileri önemli ölçüde etkiledi. Yaklaşık iki yıldır enflasyonun tahribatına karşı dar ve sabit gelirlileri koruyucu politikalar uygulandı. Bunların yeterli olamadığı tespitinin yapılıyor olması önemli. Zira ücret, maaş ve emekli aylıklarına yapılan artışlardan hemen sonra mal ve hizmet fiyatlarına daha yüksek oranda artışlar yapılması nedeniyle vatandaşlarımızın satın alma gücü azalıyor. Bununla birlikte geniş emek kesimleri refah kayıplarına uğruyor. Bu kesimlerin de seçim sonuçlarında etkili olduğu düşünülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güneşi gören buz gibi erimemek, eleştirdikleri partilere benzememek ve daha ağır bedeller ödememek için AK Parti hatalarını görüp kendini toparlamak, milletle gönül köprülerini yeniden güçlendirmek zorunda" diyerek yol haritasını ifade ediyor. Seçim sonuçlarına ilişkin kısa zamanda kapsamlı analizler yapılacaktır. Buradan çıkacak sonuçlara göre atılması gereken adımlar belirlenecektir. Mahalli idareler seçimlerindeki AK Parti'nin oy kaybının, CHP'nin oy artışının kalıcı olup olmayacağını AK Parti'nin verilen mesajlara yönelik atacağı adımlar ile CHP'nin bundan sonraki politikaları belirleyecektir.
