"Gayretullaha dokunmak" diye bir kavram vardır inanç geleneğimizde. Bir zulmün varacağı son nokta işte orasıdır. Ve o noktadan sonra olanlar zalimi pişman eder. Hem de bin pişman!...
İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in şefi Ronen Bar geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada kabinenin kendilerine Hamas'ı ortadan kaldırma görevi verdiğini; Türkiye, Lübnan ve Katar'daki üst düzey Hamas yöneticilerine yönelik operasyonlar düzenleyeceklerini açıklamıştı.
İstihbarat şefi, Hamas liderlerini nerede olurlarsa olsunlar bulacaklarını ve ortadan kaldıracaklarını şu sözlerle dile getirmişti: "Her yerde, Gazze'de, Batı Şeria'da, Lübnan'da, Türkiye'de, Katar'da, her yerde."
Bu küstah açıklamanın ardından Türk istihbarat kaynakları, "muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını" ve aksi yöndeki bir tutumun "ciddi sonuçları" olacağını bildirdi.
Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalışacak "hiçbir teşkilatın operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini" vurgulayan istihbarat kaynakları, söz konusu istihbarat teşkilatlarının daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsattı.
İsrail yetkililerinin bu açıklamalarından aslında hedefin sadece Hamas olmadığı, dünyada İsrail'in soykırımına karşı çıkan, eleştiren, kınayan, beddua eden herkes olduğu düşüncesindeyim.
Akılları sıra Hamas liderleri öznesiyle kendilerinden olmayan herkesi tehdit edip korkutmaya çalışıyorlar.
Bendeniz de İsrail yönetimine 57. Alayı hatırlatmak ve uyarmak istiyorum.
Şöyle ki;
Hatırlarsınız bir dönem ABD eski Başkanı Donald Trump Türkiye'ye karşı diplomatik teamüllerin dışına çıkarak küstahça davranış sergilemişti.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 24 Kasım 2017 tarihinde Trump ile yaptığı telefon görüşmesi sonrası servis edilen fotoğrafta Çanakkale Savaşı'nda tarih yazan 57. Alay'ın sancağının bulunması dikkat çekmişti.
57. Alay, Çanakkale Savaşı'nın başlangıcı olan Anzak Çıkarmasını durdurmak için 15 Nisan 1915 sabahı onar kişilik gruplar halinde harekete geçen ve Anzak birliklerini büyük kayıplarla geri çekilmek zorunda bırakan efsaneleşmiş bir birliktir. Komutanları Hüseyin Avni Bey başta olmak üzere mevcudunun üçte ikisinin şehitlik mertebesine ulaştığı bilinmektedir.
Efsane Alay, Çanakkale Savaşı'ndan sonra, önce Galiçya Cephesi'ne sevk edilmiş, ardından bağlı olduğu 19'uncu Tümen ile Filistin Cephesine gönderilmiştir. Filistin Cephesinde birçok muharebeye katılmış, son olarak Nablus Meydan Muharebesi'nde mevcudunun hemen hemen dörtte üçünden fazlasını şehit vermiştir. Kahramanlıklarından dolayı dünyada en çok madalyaya sahip alay olarak değerlendirilmektedir.
Bu kahramanların anısına o günden beri Türk ordusunda 57. Alay bulunmamaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız 57. Alay sancağıyla Trump ve benzerlerine kanaatimce şu mesajı vermişti: "Son neferimize kadar savaşmak pahasına Türkiye üzerinde asla ve asla operasyon yapılmasına izin vermeyiz."
Her had aşımı misli ile muamele görmeyi hak etmiş demektir. "Sınırlarımız üzerinden öyle ya da böyle bir hadsizliğe soyunanlar bunun bedelini ödemeyi de göze almalıdır."
Umarım verilmek istenen mesaj ilgililere ve ilgili yerlere ulaşmıştır. Eğer ecellerine susamış değilseler milletimizin uyarısını dikkate alırlar. Aksi halde cami duvarından uzak dursunlar!
Yazımı veciz bir sözle bitirmek istiyorum.
Eceli gelen köpek cami duvarına...
