Top
09/05/2024

Yaklaşık kaç Holokost filmi elinizdeki kanı temizler?

7 Ekim sonrası İsrail'in Filistin'de yapmaya başladığı katliamlar sonrası sosyal medyama şöyle yazmıştım: "Şimdi Hollywood'u, dijital platformları Holokost filmlerine ve dizilerine boğacaklar."

Almanların Yahudilere yaptığı soykırım üzerine bugüne kadar kaç bin sinema filmi, kaç dizi çekildi tam sayıyı kestirmek zor.

Sanki dünyada başka soykırım olmamış gibi, Bosna'da, Karabağ'da, Ruanda'da, Cezayir'de ve birçok başka yerde dünyanın gözleri önünde yaşananlar başka bir şeymiş gibi sadece ve sadece Yahudilere yapılan Holokost üzerine bu kadar sinema filmi ve dizi yapılmasının elbette bir hegemonya meselesi olduğu açık.

Son birkaç ayda 40 binden fazla kişiyi öldürmesi yetmemiş gibi, İsrail tüm ateşkes önerilerini elinin tersiyle itip Refah'a, 1 buçuk milyon insanın sığındığı o küçük alana saldırıp o kadar insanı ya öldürme ya da Mısır'a sürmeyi hedefliyor.

Tam bu süreçte en başta bahsettiğim gibi dijital platformların giderek Holokost yapımlarına boğulduğunu da görüyoruz. Bu şekilde hem "mağdur ve mazlum" Yahudi imajı ile bugünkü İsrail özdeşleştirilerek İsrail ile ilgili bir PR faaliyeti yürütülüyor hem de popüler kültür-sanatla birlikte odak noktası dağıtılmış oluyor.

Kendisi de Yahudi kökenli olan siyaset bilimci Norman Finkelstein'ın kavramıyla söylersek "holokost endüstrisi" diye bir şey var. Yahudilere Almanların yaptığı soykırım nedeniyle İsrail'in bugün Filistin'de yaptıklarını meşru ve mazur gösterme üzerine kurulu bir söylem üstünlüğü oluşturmaya ve İsrail'in yaptıklarına haklılık zemini sağlamaya çalışan bir kültür endüstrisi bulunmakta.

Hollywood'un ve dijital platformların hem İsrail hem de arkasındaki ABD için âdeta savaş uçaklarından, füzelerinden daha etkili bir silah olduğunu biliyoruz.

Bu noktada sadece Holokost filmleri ve dizileri üzerinden değil aynı zamanda da üretilen İslam karşıtlığının da İsrail'in bu platformlardaki hâkimiyeti için önemli olduğunu söylemek gerekiyor.

Şunu söylemek gerekiyor ki, dünyadaki İslam karşıtlığı en çok İsrail'in işine yaramaktadır. İsrail dünyadaki kamuoyu desteğini en çok İslam karşıtlığı üzerinden tahkim etmektedir. Hatta bu nedenle eskiden Filistin konusuna hassas davranan Batı'nın sol hareketleri Hamas'ın direnişte ön plana çıkması ve yükselen İslam karşıtlığıyla İsrail'e yaklaşmıştır. Benzer bir şekilde eskiden beri İsrail'e menfi bakan Batı'nın aşırı sağ hareketleri de İslam karşıtı ve İsrail yanlısı hâle getirilmiştir.

İşte bunun kültürel zemini oluşturmak için dizi ve filmlerdeki Müslüman karakterlerin genelde "radikal, terörist, şiddet yanlısı, yobaz" kişilikler olarak gösterilmesi tesadüf değildir.

Dahası son yıllarda giderek artmış ve bugünden sonra daha da artacak şekilde bu Müslüman "kötü adam" karakterlerinin Türklerden seçildiği de görülüyor.

Üstelik bunu yapanlar sadece ABD veya Avrupa sinema/ dizi sektörü olmuyor.

Bilhassa dijital platformlarda yayınlanan pek çok 'yerli' dizide veya filmde nasıl Türk devletinin ve milletinin ülkedeki Gayrı-Müslimlere (özellikle Yahudi azınlığa) zulmettiğine dair Türk karşıtı propagandaların yapıldığını son zamanlarda iyiden iyiye görüyoruz. Bunları yazan senaristten yönetmene, oyunculara kadar görev alanların da "Türk" kimliğine sahip olması bu Türkofobiyi değiştirmediği gibi Türkiye'yi dünyaya "anti-semitist" olarak sunarak İsrail propagandalarına paralel bir yerde durdukları gerçeğini de değiştirmiyor.

"Türk" görünümlü bu kültür-sanat tayfasının efendisinden ödül bekleyen bir köle ahlakından dolayı mı yoksa dededen babadan kalma bir Türk düşmanlığından dolayı mı böyle davrandıklarının bu noktada çok da önemi kalmıyor.

Neticede dünya çapındaki İsrail yanlısı Batı kültürel hegemonyasının ellerindeki tüm kanı yıkamak, katliamlarını meşrulaştırmak üzere kültürel araçlarını nasıl devreye soktuğu görülüyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp