Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

11/02/2022

Gaflet, dalalet ve hatta…

CHP'nin yayın organı Halk TV'nin 'Atatürkçü' olduğunu savunan sunucusu Ayşenur Arslan, Kıbrıs Türk halkını Rum EOKA çetesinden kurtaran, Kıbrıs Türklerinin Kuvâ-yi Milliye'si olarak bilinen Türk Mukavemet Teşkilatı'nı 'suikastçı illegal örgüt' diye niteledi.

Kıyamet koptu mu, koptu.

Nerede?

Bütün Türkiye'de...

Sadece iki yerde kıyamet kopmadı: CHP ve HDP'de...

***

CHP'nin internet sitesinde 'Türk Mukavemet Teşkilatı' diye arama yaptım.

Tek sonuç çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak'ın, 14 OCAK 2019 tarihli basın açıklamasındaki şu sözünde: "Kıbrıs Türk halkının hak ve özgürlük mücadelesine ömrünü adamış Sn. Rauf Denktaş'ın da vefatının yıl- dönümüydü. Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'nın Toros'u, mücadele insanı Doktor Sn. Denktaş'ı bir kez daha saygıyla anıyorum."

Peki, bu yazının yazıldığı saat 17:00'ye kadar -yani sözde Atatürkçü Ayşenur Arslan'ın CHP'nin yayın organında o sözleri söylemesinden neredeyse bir gün sonra- CHP'den bir resmi tepki gösterilmemişti.

Kanala evlerinden çok giden, Ayşenur Arslan'ı ailelerinden daha fazla gören ekran gülü CHP'li yetkililer ve gazetecilerden de ses seda duyulmadı.

Sonradan mutlaka bir şeyler mırıldanacaklardır elbette.

Ama bir gün boyunca 'bahane' veya 'ama akepe de şöyle yapmıştı' diye -uysa da uymasa da- bir kıyaslama arayıp bulduktan sonra.

Zaten CHP yayın organı Halk TV, ilk bahaneyi hemen üretti: "Akepe de Denktaş'ı Ergenekoncu ilan etmişti'"...

"Ne alakası var" demeyin.

"AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Denktaş'ın bazı politik tutumlarına karşı eleştirileri ile 'TMT suikastçı illegal örgüttür' sözlerini hangi akılla kıyaslıyorsunuz" da demeyin.

Zira öyle bir akıl yok.

Akıl yok...

Kin, nefret, kibir ve gözüdönmüşlük var.

Cehaletle de birleşince ortaya böyle bir 'canavar' çıkıyor işte...

Çünkü takipçilerini de alıştırmışlar, Halk TV'den ne dersek gidiyor, ne versek yiyorlar!..

Partili ilerici, partili akademisyen ve gazetecileri de alkışlıyor...

***

Hem "HDP'yi PKK ile yan yana konumlandırıyoruz. HDP terör örgütü ile arasına mesafe koymalı" diyen hem de "HDP Kürt sorununda meşru muhataptır" diyebilecek kadar seçmenlerini 'akılsız' sanan bir kibir abidesi bunlar...

O yüzden daha iyisini beklemeyin.

***

Ben şaşırmadım.

CHP'nin nasıl Atatürk İlkeleri'ni Atatürk'le birlikte toprağa gömdüğünü, nasıl işgalci İngiliz işbirlikçilerinin zihniyetini partiye taşıdığını aralık ayında iki yazıyla anlatmıştım.

25 Aralık 2021'de CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, tamamen cehaletinden, muhafazakarların İngiliz işbirlikçisi olduğunu, Kuvâ-yi Milliye'ye destek vermediğini, aksine onlarla savaştığını söylemişti.

Şöyle demişti Kuşoğlu: "Başörtüsü problemini de çok basit görmemek lazım. Osmanlı'nın son döneminde, Anadolu'yu kurtarmak için bir kurtuluş mücadelesi verildi. Ama kendisini muhafazakar olarak gören bir zihniyet katılmadı. Padişahın yanında yer aldı. Dolayısıyla İngilizlerin yanında pasif bir mücadeleden yana yer aldı. Halbuki Atatürk tam tersine aktif bir mücadele ortaya koydu. Ne kuruluş mücadelesine, ne kurtuluş mücadelesine bu muhafazakar, kendisini dindar olarak gören zihniyet katılmadı. Bu zihniyet 20 yıldan beri iktidar."

Ben de iki yazıyla 'öğrenmenin yaşı yok' mesajı vermeye çalışmıştım.

***

Muhafazakarlar, hatta tarikatlar, eski CHP Milletvekili Binnaz Toprak'ın eşi tarihçi Prof. Zafer Toprak'ın ifadesiyle 'tamamen' Milli Mücadele'ye destek vermişti.

Bahsettiği İngiliz işbirlikçileri, daha sonra TBMM tarafından vatan haini ilan edilip vatandaşlıktan çıkarılan 150'likler olarak bilinen 150 kişi ve onlarla aynı zihniyeti paylaşanlardı.

Sonra ne oldu?

Atatürk'ün vefatından aylar önce, muhtemelen ne olup bittiğinden habersiz, 150'likler affedilmiş, hayatta kalmışları Türkiye'ye döndü.

Atatürk'ün vefatından sonra da CHP, "Bizden adam olmaz, İngilizler elimizden tutup bizi adam etmeli" zihniyeti tarafından işgal edildi.

***

2016'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi oyalayan AB'ye tepki gösterirken, CHP'nin İzmir Milletvekili Ali Yiğit, yanındaki üç CHP milletvekili ile birlikte, "Cumhurbaşkanı kafa tutuyor. 'Avrupa Birliği'ni istemiyoruz' diyorlar. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Biz bazen diyoruz ki 'Gerekirse de İzmir ayrılsın'; yani biz istemeyiz bu şartlarda bunlarla yaşamayı. Türkiye'de yaşayan demokrat, aydın, çağdaş insanlar Avrupalı olmaya hazır" diyecek kadar kendinden geçmişti. Yanındakiler de onaylamıştı!

Bu arada, CHP'li İzmir Milletvekili de aslen Kayseri'nin Sarız ilçesine bağlı Çağşak köyünde doğmuş!

***

CHP'nin -kurultayda delegeden oy alamadığı için seçilemeyen ama makam boş bırakılarak 'paralel' atanmış Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı- Genel Başkan Danışmanı Ünal Çeviköz'ün, ABD Başkanı Biden'ın seçildiği daha tam kesinleşmeden, "Biden yönetiminden ilk beklentimiz hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade, toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu yapması" sözlerini de buradan okuyun.

***

Arkasından, CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı için "Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar" sözlerini hatırlayın.

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Avrupa ülkelerinin büyükelçilerine şikayet etmesini, onlara "Türkiye'ye yatırım yaptırmayın, kredi verdirmeyin" diye yalvarmasını da unutmayın.

***

Daha geçen hafta CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun, Şırnak'ta sınır karakolunda PKK'nın ABD/YPG bölgesinden yaptığı havan saldırısında şehit ettiği Tarık Tarcan için, "Yüreğim yanıyor, barışamadık, yaşatamadık" diye tweet atmasını da ekleyin.

Asker sınırda nöbet tutuyor, PKK, ABD güdümündeki YPG bölgesinden havan atıyor, asker şehit oluyor, bu iki ayaklı 'barışamadık, yaşatamadık' diyebiliyor.

'Kiminle barışacaktık' diye sormuyor CHP ve yandaşları!

Bir de 'yüreğim yanıyor' diye duygu sömürüsü yapıyor utanmaz!

***

Bugün Ayşenur Arslan'dan duyduklarınız, 1919'un işgal İstanbul'unda 150'lik işbirlikçilerden, Bülent Kuşoğlu'dan, Ali Yiğit'ten, Lütfü Savaş'tan, Kemal Kılıçdaroğlu'dan duyduklarınızdan farklı değil.

***

İşbirlikçilere göre Kuvâ-yi Milliye 'illegal'di.

Halkı ölüme sürüklüyorlardı!

15 Temmuz gecesi ne diyordu FETÖ'cü hain, "Erdoğan halkı sokağa döküyor, ölüme gönderiyor..."

Onlar için 'Anadolu halkı' üretir, askere gider, şehit olur ama yönetemez!

CHP'nin Atatürk'ün koyduğu 6 ilkeden biri 'milliyetçilik'tir ama milliyetçiler 'tu kaka'dır, sosyalistler, Ege'nin karşı yakası, komşu iyidir, Avrupalılar zaten başkadır!..

Ama sözüm ona Amerika emperyalisttir!

Demokrasi dilenecek kadar emperyalist!

Amerika'nın beslediği YPG/PKK ise 'barışılması gereken' ve siyasi uzantıları 'meşru muhatap'tır!

Anadolulu, milliyetçi, muhafazakar ölsün ama yönetmesin!

Çünkü Anadolulu göbeğini kaşıyan adamdır, sahilde sırtını denize dönüp mangal yapandır, bidon kafalıdır!..

Bunlara göre, Türkler sadece Kıbrıs'ta 'tetikçilik' yapmamış, Ermenileri kesmiş, Rumları yağmalamış, Kürtleri asimile etmiştir!

Ama Enosis çetesi ve arkasındaki Yunanistan'dan bahsetmez; hem zaten İstanbul ve Ege'ye giren işgalcileri Rumlar alkışlamamıştır, Ermeni çeteleri masumdur; PKK Kürt sorunu için meşru muhataptır!

Ulusal marşını 'Müslüman Türk kanı akıtmakla' övünmek üzerine kuran Yunanistan, 'suyun karşı kıyısındaki komşu'dur, birlikte sirtaki yapmak büyük diplomasidir!

Tamam, eski düşmanlıklarından dolayı bugün herkesi gömmeyelim ama kendimize de onların gözlüğüyle bakmasak olmaz mı?

***

Bir bakın etrafınıza ve salim kafayla düşünün.

Cem Yılmaz, "Avrupa'ya kayağa gittim, ama her yer Türk" diye alaya aldığı bu modelleri en nezih koltuklarda görmediniz mi?

Sermayeleri, Türk'ü, Türkiye'de ve KKTC'de verilen milli mücadeleden, 'onların kurduğu' Cumhuriyet'ten, Çanakkale'den Osmanlı'dan, Selçuklu'dan koparmak, onları itibarsızlaştırmak.

Devletçiliği kadrolaşma, devrimciliği sosyalistleşme, laikliği İslam ve Müslümanları ezme, cumhuriyetçiliği emperyalistten demokrasi dilenme, halkçılığı da her dediğini alkışlaması kaydıyla sadece 'partili'si olarak anlayan bir tayfa bu.

Sizce bu kadro Atatürk CHP'sinin mi yoksa işgal İstanbul'undaki işbirlikçilerin kafası mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp