Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

01/02/2022

Boğaz'da trole giderken içeriden trollenmek…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'orta sınıf mutfağı'ndan ev kadınlarına videolar çekti.

'Orta düzey entelektüel kitaplığı' önünden gençlere seslendi.

Sık sık 'fukara sofrası'na konuk oldu...

Hepsi 'reklam ajansı üretimi', seçilmiş sosyal gruplara mesaj verme kaygısıyla hazırlanmış sahnelerdi.

***

En son 'trollere' yönelik bir video paylaşacağını duyurdu.

Kendi çelişkilerini, doğru olmayan iddialarını, belediye başkanlarının karda kışta balık yemeye gitmelerini eleştirenleri 'trol' diye sınıflandırarak, kendince bir 'hedef' belirlemişti.

O videoyu paylaştı.

Bir 'çalışma odası'ndan yayın yaptığı izlenimi veriyordu.

Halka 'mütevazı, yoksul dostu, memleket dertlisi, saraylara, lükse, israfa karşı bir lider' algısı yaratıyordu.

Ajans, bu imaja uygun bir köşe bulmuştu.

***

Ama CHP Gençlik Kolları'nı hesaba katmamıştı.

Odanın balkonundan genel başkanlarının 'rolü'nü izleyen gençler, sosyal medyada 'millet aç' algısını köpürtme hevesiyle fotoğraf çekip paylaştılar.

Görüntünün kalitesi 'çok kameralı' bir cep telefonundan çekildiğini gösteriyor.

Zira, cama yansıyan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü gayet net çıkmış!

***

O andan itibaren kimse Kılıçdaroğlu'nun ne dediğiyle ilgilenmedi.

Kılıçdaroğlu'nun 'trol' dediği sosyal medya kullanıcıları, manzaradan ve kapının üstündeki klima mazgalından oteli buldular.

Sonra da oda fotoğraflarından videonun çekildiği yeri...

Kılıçdaroğlu, 'millet aç, paralar trollere gidiyor' videosunu, İstanbul Boğazı'na bakan 5 yıldızlı Hilton Oteli'nden yapıyordu.

Üstelik 'başkanlık süiti'nden.

'Troller', süitin fiyatını da bulmuştu: 109 bin TL!

Bir video için Hazine yardımıyla oluşan CHP bütçesinden 109 bin TL ödenmişti.

***

Sosyal medya trolleri, gerçek kimliğini gizleyerek yalan haberler yayan ve böylece bir algı oluşturan hesapları yönetenlere deniliyor.

Kılıçdaroğlu, vatandaşın parasıyla vatandaşa 'trollük' yaptı.

Onu da partili 'gençler' ele verdi.

Boğaz'da trol avına giderken avlandı.

CHP'NİN 'İKTİDAR' SORUNU...

CHP'de bir 'iktidar sorunu' var.

Bu 'iktidar olamama' sorunu değil.

O 'sonuç'...

Bu, CHP'nin 'AK Parti iktidarı' ile sorunu da değil.

O da sonuç...

CHP'nin bir 'parti içi iktidar' sorunu vardı;

Şimdi bir de 'yerel iktidar' (CHP'li belediyeler) sorunu var.

Her iki iktidarın da hem kendi içinde 'sorun' hem de birbiriyle rekabet sorunu var.

***

Açayım;

Genel Merkez'deki iktidar, icraat değil ama politika üretmek zorunda ama üretemiyor.

İyi Parti ve HDP desteğiyle alınmış büyükşehir belediyelerinin başkanlarının 'icraat' üreterek 'cumhurbaşkanlığı' seçiminde genel merkezin elini güçlendirmesi bekleniyordu; ancak hem icraat ortaya koyamadılar hem de 'ittifak'a güvenerek kendi adaylığı için çalışmaya başladılar.

Parti içi iktidarın paydaşı olan gruplar ve örgüt de 'cumhurbaşkanı aday adayları'na göre pozisyon almaya başladı.

Genel Merkez, yerel iktidarı sağlayan 'ittifak'ı yönetemedi, ortaklar da cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kendi pozisyonlarını alma mesajları vermeye başladı.

20 santim kar yağışına yenilen ve balık yemeye giden belediye başkanı 'parti içinde kumpasa uğradığı' iddialarını hatırlatıyor.

İttifak ortağı, 'Seçilirken oyumuzu aldılar ama yönetirken fikrimizi sormuyorlar. Bu ittifaka mahkum değiliz' diyor...

Salim kafayla düşünelim;

Bunlar, 'ittifakla' Türkiye'yi huzur ve güven içinde yönetebileceklerini iddia ediyorlar!

BALKONDAKİ GENÇLER VE GEZİ ZEKASI!

CHP, Gezi olayları sırasında Gezi Parkı'na sokulmamakla birlikte, orayı yaşanmaz hale getirenleri 'Gezi zekası, alnı öpülesi gençler' diye kutsardı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanınca olaylara liderlik edenleri belediye kadrolarına alarak ödüllendirdi.

Beklenirdi ki, 'o zeka' camdan Boğaz Köprüsü'nün yansıyabileceğini de düşünsün!

Olmayınca olmuyor...

EN AZINDAN 'BAŞKANLIK SÜİTİ' GÖRDÜ

Ajans siyaseti bir yere kadar...

Ama hakkını teslim edelim, yapılan sözleşmedeki hedefi tutturdu:

Kılıçdaroğlu bir geceliğine de olsa 'başkanlık' görmüş oldu.

KİM KİMİ TROLLÜYOR, İÇİNDEN ÇIKAMADIM

Belediye başkanı, karda kışta balık yemeye gider, başkan susar, herkes ortaya atlar; CHP ileri gelenleri, milletvekilleri, yandaş medyası 'eski fotoğraf paylaşılıyor, başkanımız öyle şey yapar mı' diye trollüğe soyunur.

Başkan 13 saat sonra 'doğru gittim ama bi sorun bakalım niye' der, kendini ortaya atanları 'Beni savunmak için hataya düştüler' diye troller!

Genel Başkan, 5 yıldızlı otelin Boğaz'a nazır 109 bin TL'lik 'başkanlık süiti'nde 'mütevazı çalışma masası' sahnesi kurarak milleti trollemeye kalkar.

Partili gençler, odanın balkonundan fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşarak 'millet aç, paralar trollere gidiyor' trollüğü yapmaya kalkarken genel başkanını troller!

Sonra da çelişkilerini, yalanlarını, beceriksizliklerini eleştirenlere 'trol' der!

Trollükte bile ehliyet, liyakat, kabiliyet şart...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp