Top
28/02/2024

Fatih Erbakan da ‘kaybettirme' hevesine mi kapıldı?

Ayasofya'nın kapısından içeri adım atmayan CHP adayının İstanbul'un başına seçilmesine vesile olacakların çok iyi düşünmesi gerekiyor.

Halihazırda iki aday var seçilme sınırında; biri Ayasofya'yı açanların adayı, diğeri de Ayasofya'nın açılmasına cephe almış, açıldığı günden beri de kapısından atmayan CHP'nin adayı!

Durum böylesine açık ve net. Kaçış kapısı yok görüldüğü üzere. "Bir ilçe karşıda istedik, bir ilçe bu yakada; fakat AK Parti vermedi" diyerek partilerine ayrı istikamet belirleyenlerin, farklı yollara sapanların çok da sağlıklı bir ruh haline sahip olmadığı ortada. İlkesel duruş yerine at pazarlığına oturanların hayatta kazanabileceği bir şey de yoktur. Başkalarına kaybettirmenin bir maharet, meziyet olmadığını bugüne kadarki siyasi tecrübeleri öğretmiş olmalı.

Hele ki, kaybettirme hevesiyle yola çıkanların akıbetinin hüsranla sonuçlandığını gösteren bunca örnek gözler önündeyken...

Hayırlı bir niyetle yola çıkanlar hayatta da siyasette de başarılı olurlar; hayırlı olmayan niyetlerle, "kaybettirelim, intikam alalım" hırsıyla yola çıkanların bugüne kadar ulaştığı bir başarı, elde ettiği bir zafer yoktur.

Rahmetli Erbakan'ın mirasını temsil iddiasıyla yola çıkan YRP'nin de 14-28 Mayıs'ta elde ettiği başarıyı iyi değerlendirmesi, doğru analiz etmesi gerekiyor.

YRP'ye gösterilen teveccühün kaynağında Türkiye karşıtı CHP'li bir ittifak (6'lı masa ittifakı) ile yan yana durmaması yatıyordu. Necmettin Erbakan'ın kurdurduğu ve onun doğrudan temsilcisi diyebileceğimiz Saadet Partisi'nin seçimlerde sıfır çekmesinin, başarısızlığının asıl sebebi içinde bulunduğu CHP'li ittifaktı.

Niyet her zaman için belirleyicidir. Bozuk niyetlerle yola çıkaranların elde edeceği bir başarı olmayacağı gibi, birilerine kaybettirerek alacakları bir intikamları da olamaz.

Şimdi hoş gelebilir tabii; Halk TV'ye, Sözcü'ye çıkarıyorlar insanı. Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu CHP medyasında ekranlardan inmiyordu. Sonuç ne oldu?

YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın da bir mazisi, kişiliği, nefsi var şüphesiz. Ayasofya'nın kapısından içeri adım atmayan CHP adayını İstanbul'a seçtirme gibi bir hırsa kapılmışsa en çok kendisine yazık eder. Babası böyle işlerle övünmez, böyle bir tercihi başarı saymazdı herhalde. Fatih Erbakan'ın tutumu, tercihi ne olursa olsun; ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ne AK Parti'ye ne de de İstanbul'a bir zararı olabilir. Zarar vermek adına ne siyaset yapılır ne de bir hayat yaşanır. Bunu idrak edecek yaşta ve başta diye düşünüyorum Fatih Bey'i.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp