Top
27/03/2024

Leyla Zana DEM'e, eş başkanlar İmamoğlu'na…

31 Mart'ın en büyük siyasi çekişmesi kuşkusuz İstanbul'da yaşanıyor. Adaylar kıran kırana bir seçim kampanyası yürütüyor. Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu'ndan sonra üçüncü sırada adı geçen DEM'in İstanbul adayları tatile çıkmış gibi, seçimlere üç gün kaldı ortalarda görünmüyorlar. Daha komik olanı ise DEM'in eş başkanları; eş başkanlar seçim konuşmalarında kendi partilerine oy isteyemiyorlar. "İstanbul'da oyunuzu DEM'e verin, biz kimsenin uşağı değiliz" diye çağrı yapan Leyla Zana'yı da linç edecekler, neredeyse!

O halde şu soru akla geliyor: İstanbul'da neden aday çıkardınız ve seçimlere neden katılıyorsunuz?

Açık, dürüst bir tavrınız olmayacak mı?

Mert olun, "İstanbul'da İmamoğlu'nu destekliyoruz" deyin, rahatlayın. Seçmeniniz de buna göre karar versin. Bu kadar sahtekârlığa ne gerek var?

Fakat bu sahtekârlığın da bir mantığı var.

Birazcık dürüstlüğün, birazcık şeffaflığın bile İmamoğlu'na zarar vereceğini düşünüyorlar. Kendilerini CHP'ye o kadar angaje etmişler ki, "İmamoğlu'na laf gelmesin" diye susmaktan yorgun düştüler.

DEM, İmamoğlu için endişe ededursun, onun tek derdi malını mülkünü artırmak, villalarının sayısını çoğaltmak. İmamoğlu'nun kişisel ikbal heveslerini gerçekleştirme görevi DEM'e düşmüşse devam edin, başka ne denir? Ama şu bilinsin ki, bu kafa önemli fırsatları da kaçırmalarına yol açacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın DEM'e yaptığı şu çağrı en az bir 'çözüm süreci' kadar önemli oysa: "DEM Yönetimi hem ülkeye hem millete hatta hem de kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor."

DEM'in 31 Mart'taki en önemli sınavı budur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp