İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlık koltuğundan etmeyi başardı. Fakat Kılıçdaroğlu'nu parti içi mücadelede tümden devre dışı bırakamadılar. CHP'nin mezhepçi kanadı hâlâ Kılıçdaroğlu'nun arkasında. Kılıçdaroğlu bunun farkında ve CHP'den elini çekmiyor. 31 Mart akşamını bekliyor.

CHP'nin yerel seçim seçimlerde büyük hezimet yaşayacağı görünüyor. Kılıçdaroğlu'dan sonra parti disiplini iyice kayboldu. Başıboş bir partiye döndü. İmamoğlu fraksiyonuna yakın isimler aday yapıldı. Tabanın ve teşkilatın görüşleri kulak ardı yapıldı. Aslında dikkatli bakmasını bilenler CHP'de yaklaşan hezimeti şimdiden görebilir. Kılıçdaroğlu da bu gidişatı gayet iyi görüyor ve hazırlıklarını 31 Mart akşamına, daha doğrusu 1 Nisan sabahına göre yapıyor.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere CHP'nin elinde olan birçok şehir 1 Nisan sabahı Cumhur İttifakı'na geçebilir. Çok muhtemeldir ki, böyle de olacak. İşte Kılıçdaroğlu 1 Nisan sabahı kılıçları çekecek. CHP'de iç savaşın ayak sesleri şimdiden duyuluyor. Kılıçdaroğlu bu kez baba oğul dinlemez, Ekrem İmamoğlu'nu partiden tümden kovar. Özgür Özel kurnaz, Kılıçdaroğlu ile anlaşma yolunu arar. Yenilgi büyükse Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'in de gözünün yaşına bakmaz.

AK Parti ve Cumhur ittifakının 31 Mart'a çok iyi hazırlandığı görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki aday belirleme komisyonu önceki dönemden farklı olarak bu kez fazlasıyla ince eleyip sık dokuyarak adayları tespit etti. Erdoğan, CHP'yi 31 Mart'ta hezimete uğratacak bir seçim taktiği yürütüyor.

31 Mart'ta yaşanacak hezimet, CHP'yi bir daha toparlanması zor bir sürecin içine atacak. Ne Kılıçdaroğlu ne İmamoğlu-Özel ikilisi CHP'ye kurtarıcı olur. Parti yapısı bu iki fraksiyonu da kapının önüne koymadığı sürece CHP'nin toparlanması mümkün olmaz.