Top
05/02/2024

İster DEM'li ister DEM'siz İmamoğlu gidici

Fatih Sultan Mehmet'in türbesini elleri belinde kapıları tekmeleyerek dolaşırken şüphesiz kendisini yeni cihan padişahı falan sanıyordu.

İstanbul afetlerle boğuşurken o, balıkçıda İngilizlerle kadeh tokuşturacak kadar umarsızdı.

İstanbullu yağmurda, karda yollarda çile çekerken o "tatil bana yakışıyor" diyerek kendisine oy verenlerle alay ediyordu.

Türkiye yediden yetmişe seferber olup depremzedelerin imdadına yetişmek için uğraşırken o, ailesiyle kayağa gidiyordu.

Kendi seçmenlerinin eleştirileri için bile "vız gelir, tırıs gider" diyen kabadayı ağzıyla racon kesiyordu.

İstanbul İstanbul olalı böyle bir kibir abidesi görmedi.

"İstanbul belediye başkanı bir elinde Güneş'i, bir elinde Ay'ı tutar" diyecek kadar kendini kaybetmiş haldeydi.

Peki bu kadar kendine güvenen, kibri cihanı aşmış bu adamın ayakları neden titriyor?

İYİ Parti'den sonra DEM de İstanbul'da aday çıkaracağını açıkladığı için mi?

Kendine olan güvenin nereye saklandı?

İstanbul'u yoksa sen kazanmamış mıydın?

Bütün siyasi serüveni kendisine destek olanları arkadan vurmakla geçti.

"Abla-kardeş gibiyiz" dediğine ihanet etti!

"Baba-oğul gibiyiz" dediğini sırtından vurdu!

Evet, İstanbul bu kadarını kaldıramaz. Böyle bir kibir abidesini başında daha fazla tutamaz. İster DEM'li ister DEM'siz İmamoğlu gidici. Ve artık veda vakti geldi. Şehir, kendisine yakışır hizmete kavuşmak için şimdi gün sayıyor. Murat Kurum, İstanbul'u hak ettiği hizmetlere kavuşturacak bir isim. İstanbul'un tarihine, kimliğine yakışacak bir isim. 31 Mart'ta seçmen, onu kötü bir anı olarak rafa kaldıracak. Bir parantez kapanacak ve İstanbul için fetret dönemi sona erecek!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp