Top
04/09/2020

Daha beter olacaksınız

Doğu Akdeniz’de gerilim, tamam da, CHP’nin bilinç altını konuşmayacak mıyız?

En son Mine Kırıkkanat adlı hanımefendi konuştu, sosyal medyadaki CHP’liler de arkasında katar oldular. (Biz bu Mine’nin, Mine G. Soulnier ismini kullandığı dönemi de biliriz.)

Ne demiş Mine?

Toplumun yarısını (yani AK Parti’ye oy verenleri) “cahil” ilan etmiş.

Daha önce de, yine toplumun yarısını, “sahilde piknik yapan, kısa bacaklı, uzun kollu maymunlara” benzetmişti.

Bunlar (Mine’nin arkadaşları ve siyasi versiyonları) maazallah iktidar olursa, “tek parti” dönemini mumla aratırlar.

Mehmet Bekaroğlu adlı şahsa bakın...

Özgür Özel’e bakın.

Eren Erdem’e bakın.

İl Başkanları olan Canan Kaftancıoğlu’na bakın.

Sera Kadıgil’e bakın.

Kemal Kılıçdaroğlu’na bakın...

Kılıçdaroğlu’nun “danışman” etiketiyle CHP’ye çaktığı FETÖ artıklarına bakın.

Matbuattaki elemanlarına bakın.

Mesela Sözcü gazetesindeki fosil takımının yazdıklarına bakın...

Hep kinle, öfke patlamalarıyla ve yarın kendileri gibi düşünmeyenlere ne yapacaklarının “müjdesiyle” (!) kalkışıyorlar işlerine ve her defasında rezil kepaze oluyorlar...

Bu millet, tek parti dönemine, tek parti uygulamalarına aşeren CHP kafasına izin verir mi?

Bazı vekillerin “Türkçe ezan” fantazyasına izin verir mi?

Okuduklarını anlamak istiyorlarmış...

Ezan ve Kur’an niçin Türkçe değilmiş!

Niçin Türkçe ibadet edemiyormuşuz!

Niçin dilimizden, Türkçemizden utanıyormuşuz... Bu, Kaşgarlı Mahmut’a hakaret değil miymiş?

Bu kafaya, lisanı halle şunları söylemek isterim:

Hayatında kaç kez camiye gittin, kaç kez ibadet aşkıyla yanıp kavruldun bilmiyorum ama “Türkçe” hassasiyeti senin boyunu ve müktesebatını aşar.

Bakkaldan sigara alırken bile Arapça kökenli kelimeler kullanıyorsun...

Evladını bile (varsa) Arapça kökenli kelimelerle seviyorsun…

Millet meclisinde ettiğin yeminde bile mebzul miktar Arapça kökenli kelime var.

Sen önce otur Türkçe nedir, Arapça nedir, Kaşgarlı Mahmut esasında ne demiştir, “Türkçe” dediğimiz lisan nasıl oluşmuştur ya da oluşturulmuştur, farklı kökenden gelme kelimeler nasıl Türkçeleşmiştir ve “oluşturulan” dil bizi nasıl “millet” haline getirmiştir, onu öğren, sonra çık “Benim dilim, benim Türkçem” de...

İkincisi...

Türkçeye itibar kazandırmak istiyorsan, önce “milletine” itibar kazandır, milletinin değerlerine itibar kazandır, milletinin derdiyle dertlen. Önce adam ol...

Üçüncüsü...

Ezanı Türkçe okumak yahut Türkçe ezan okunan camide namaz kılmak istiyorsan, buna mani bir durum yok... Milletvekilisin, önce otur, ilgili kanunu oku... Hatta kanun teklifi ver.

Kur’an’ın bize ne söylediğini anlamak istiyorsan, buna mani bir durum da yok... Yüzlerce tefsir ve meal kitabından birini seç, okumaya başla. Atatürk’ün emriyle hazırlanan “Elmalılı” tefsiri başlangıç için uygun bir örnektir.

Dördüncüsü ve sonuncusu da şu olsun:

Değerlerine düşmanlık etmeyi “siyaset” zannettiğiniz bu millet size iktidar yüzü göstermedi.

Hiçbir zaman göstermeyecek.

Daha beter olacaksınız!  

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp