Ömründe Osmanlı memleketine gelmemiş ecnebi seyyahlar, sırf Türk korkusunu körüklemek için, hayalî cezalar ve işkence tasvirlerini kitaplarına doldurmuştur.
Dostoyevski’nin meşhur romanında olduğu gibi, “suç”un ardından çoğu zaman “ceza” gelir. Ceza, suçun müeyyidesidir. Arapça, karşılık demektir ve “Allah cezanı versin” dendiğinde umumiyetle müsbet bir mana kastedilir. Türkçe’de menfi bir mana kazanmıştır.
En hafifinden en ağırına, en insanisinden, en vahşisine kadar, tarih boyunca suçla nispetli veya nispetsiz nice ceza çeşitlerine rastlanır. Cemiyet ve iktidar nazarında kötü imajı sebebiyle, suçlunun pek insafı da hak etmediği düşünülür.
İslam hukukunda cezanın, suçu önleyici