Fırat Aydınus, malum konudan PFDK’ya sevk edildi.
Bu konu ile ilgili birkaç tespitim olacak.
1) Futbol disiplini üzerine çalışan çok sayıda hukukçu ile görüştüm. Sevkin hiçbir tutarlılığı yoktu.
2) İlgili kuruluşlar ve MHK, hakemini ortaya bırakmış durumda. Kenardan seyretmeyi tercih ediyor. MHK biraz ön alıp cezayı kendisi verse daha doğru yapardı.
3) Hakem, üç aydan fazla ceza alsa; cezanın ömür boyu menden farkı kalmıyordu. İyi de TFF Başkan Vekili, PFDK’dan 18 ay ceza aldı. On sekiz ay sonra görevine kaldığı yerden devam ediyor.
4) TFF Futbol Direktörü, TFF yedek yönetim kurulu üyesiyle kavga etti. Aynı hukuk müşavirliği, aynı TFF, aynı talimatlar; o zaman niye sevk yapılmadı?
Devler Ligi’nde VAR kararları
Şampiyonlar Ligi; en ünlü oyuncuların olduğu bir arena.
Hatta bazılarına göre Dünya Kupası’nda daha değerli. Dünya Kupası’na ülkesi katılamamış futbolcuları izleme imkânı olduğu için...
Şampiyonlar Ligi’nde son 16 turundaki; üç maça gelin birlikte bakalım ve analiz edelim.
1) Önceki hafta Porto-Roma maçı, dakika 115, hakem Cüneyt Çakır.
Topsuz alanda Romalı oyuncu, Portolu oyuncuyu arkadan formasından çekti. VAR’daki Polonyalı Marciniak uyardı. Cüneyt Çakır oyun alanı içinde bir VAR incelemesi yaptı. Penaltı verdi. 123. dakikada Porto ceza sahası içinde Romalı oyuncu kendisi temas sağlayarak rakibin ayaklarına takıldı ve yerde kaldı. Romalıların penaltı beklediği pozisyonda VAR’daki Polonyalı, ihlal gerektiren bir temas olmadığı için inceleme önermedi ve Roma elendi.
İtalyan medyası pozisyonun penaltı olduğunu iddia etti ve eleştirilerde bulundu.
Kayıtları dinlediler, UEFA Hakem Kurulu açıklama yaptı.
VAR’daki hakemin ihlal gerektiren bir temas olmadığını söylemesi üzerine sahada da inceleme yapılmadı. Cüneyt Çakır’ın kararlarını doğru buldular.
UEFA doğrusunu yaptı, bizdeki uygulama ne olur bilemeyiz!
2) Bu hafta Juventus-A. Madrid rövanş maçı vardı.
Maçın hakemi Hollandalı Björn Kuipers’ti. VAR hakemi de Hollandalıydı.
27. dakikada Ronaldo kafaya yükseldi, önündeki oyuncuyu eliyle iterek golü attı. VAR karışmadı, gol verildi.
Bizde olsa günlerce pozisyonun faul olduğu, VAR’ın niye karışmadığı eleştirileri sürerdi.
94. dakikada Juventus ceza sahası içinde savunma oyuncusu Madridli oyuncuyu ayağıyla elleriyle omuzuyla engelleyerek düşürdü. Hakem düdük çaldı. Oyun neyle başladı, biliyor musunuz? Tahmin edin, bakalım.
Oyun, hakem atışıyla başladı!
Penaltı gerektiren pozisyonun; bu düzey bir müsabakada, hakem atışıyla başlaması inanılmaz bir şeydi.
Hakem atışının hangi şartla yapılacağını kurallarla “az çok haşır neşir olanlar” iyi bilir.
Peki, ne oldu? VAR müdahalesi olmadı. İtalyan medyası çok memnun oldu. Hakeme övgüler yağdı.
Şimdi UEFA açıklaması bekleniyor.
Bizde olsa ne hikâyeler, ne senaryolar yazılmıştı! VAR, bu pozisyon dâhil bu maçta hiç topa girmedi.
3) Barcelona-Lyon maçı, hakem Polonyalı Marciniak’tı.
18. dakikada ceza sahası içinde Barcelonalı Suarez rakibinin ayağına bastı, hücum faul var. Hakem penaltı kararı verdi. İnanılmaz bir şekilde VAR karışmadı. Barcelona öne geçti ve Lyon çözüldü.
Dün Fransız basını VAR’ın çalışmadığını VAR’daki kişinin görüntüleri izlemediğini iddia etti. O zaman takım kaptanlarına “VAR çalışmıyor” diye niye bilgi verilmedi?
VAR uygulamalarında da şu ana kadar böyle skandal bir karar yok.
Geçen hafta ve bu haftadan üç tane çok üst düzey maçtan örnek verdim.
Bizim ligde çalınan, çalınmayan penaltılar için son Beşiktaş-A. Konya, hatta G.Saray-A. Konya maçlarına bir de bu pencereden bakalım.
O kadar da kötü değiliz!
Bire bir markaj!
Özellikle Oğuz Sarvan ve Zekeriya Alp MHK’ları bunu çok iyi yapardı.
Çok iyi maç yönettiğini sanan, gözlemcisinden tam not alan, hatta kamuoyunun yere göğe sığdıramadığı hakemleri çağırırlardı.
Hakemle hatalarını, eksiğini, fazlasını bire bir konuşurlardı.
Ve bu iyi bir eğitim olurdu.
Yeni MHK, bunu yapmaya başlamış. Çok yerinde bir uygulama.
26. haftanın hakem tayinleri içime çok sinmedi. Yazmaya da yerim kalmadı. İnşallah ben yanılırım.
