Ortalık biraz karışınca eski TFF Başkanı Nihat Özdemir; bu durumu fırsat bilip konuşmuş!
Hatırlayacaksınız; görev süresinin dolmasına 14 ay kala, arkasına bakmadan kaçmıştı! Çünkü bırakması için mesajı almıştı!
Döneminde millî takım, 24 takımın katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda 24. olmuştu.
Bakın 8 Mart için ne demiş; “Yüzde 100 haklıydık! Keşke kulüpler yanımızda dursalardı da bu operasyon o zaman yapılsaydı, bugün bunların hiçbiri olmayacaktı!”
Tabiî kendisine şu soruları sormak gerekiyor!
1) 8 Mart’ta o tercihleri nelere göre yaptınız? Hangi kulüplere teslim oldunuz?
2) Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Ali Palabıyık, Hüseyin Göçek, Suat Arslanboğa, Alper Ulusoy, Özgür Yankaya hatta Halis Özkahya da bugün düdük çalmıyor! Ne düzeldi? Hepsi 13 kişi değil miydi? Bugün kalan dört beş hakem düdük çalıyor, çalmıyor!
(Bu ayrımı yapmaktan hoşlanmıyorum ama bugün kriz yaşanan maçlara bakın; 8 Mart’ta sistemin içinde kalan hakemler çok çok önde çıkarlar.)
3) O günlerde hakemlerle konuşmaktan neden köşe bucak kaçtınız?
4) Ortaya somut bir tane belge, bilgi, gerekçe koyabildiniz mi?
5) MHK Başkanınız, Kulüplerle Birliği ile keyifli toplantılar yapmıyor muydu?
6) MHK Başkanınız, maçlar oynanırken ile kulüp başkanları hakem analizi yapıyor muydu?
7) Sizin döneminizde bazı hakemler, bazı kulüp başkanları ile tavla oynuyor muydu?
8) Siz sahada hakem kovalayan; o başkanı, o hafta başkanlık katında ağırlamadınız mı? O fotoğrafı TFF sitesinden yayınlamadınız mı?
9) Döneminizde “üst liglere” terfi ettirilen hakemleri tartışmaya var mısınız?
10) Hakemleri suçlu çıkarmak için “suç” üretilmedi mi? Tahkim kararından sonra tutanaklar tutulmadı mı? Hukuku tanıdınız mı?
11) MHK Başkanvekili ile ticari ilişkileriniz, ortaklığınız var mıydı? Bu etik mi?
Bu kadarla yetineyim! Siz iyisi mi; futboldan uzak durun!
TFF Halil Umut Meler’i koruyamadı!
Halil Umut Meler; bizim Elit Kategori’deki hakemimiz!
O üzücü olaydan sonra bir an önce mental ve fiziksel olarak hazır hâle gelmeliydi.
Ne var ki; yaptığı son açıklamalar düşündürücü!
Bu sözleri; mutlaka UEFA Hakem Kurulu Başkanı Rosetti’nin önüne düşmüştür!
Altı ay sonra bir Avrupa Şampiyonası var.
“Hakemliğe dönmeme ailem karar verecek. Süper Kupa’yı yönetemem!” gibi cümleler kendisine zarar verecektir.
UEFA, bu psikolojideki hakem için bir kere daha düşünecektir.
TFF ve MHK bu konuda tedbir almalıydı!
Cüneyt Çakır’ın, rekor kıracağı altıncı turnuvasına TFF mani olmuştu!
Halil Umut Meler de umarım bu turnuvayı kaçırmaz!
Emre Belözoğlu ile de girdiği bu polemikten de yine ne yazık ki; Halil Umut Meler zarar görmüştür. Güven sarsılmıştır!
Hep derim; “En iyi hakem, en az konuşandır!”
Keşke Halil Umut Meler, TFF ve MHK tarafından koruma altına alınmış olsaydı! Bunlar hesap edilebilseydi!
Teyitli bilgi!
Süper Kupa için Hollanda vatandaşı FIFA kokartlı hakem Serdar Gözübüyük, “TFF’nin teklifini reddetmiş” haberleri çıktı!
Serdar Gözübüyük’e ne böyle bir teklif yapılmış, ne görüşülmüş ne de reddetme var; hiçbiri gerçek değil!
Çok bağıran yorumcu, 26 yıldır aynı şeyleri söylüyor!
“Çok bağıran” hakem yorumcusu; yıllardır ekranlarda aynı şeyleri söyleyip duruyor!
Yorumculuk kariyerini; bozgunculuk yapmaya borçlu! Hiçbir konuda; hiçbir fikri yok!
Videodan seyrettim! Bakın; bundan tam 26 yıl önce sahadaki bir pozisyon için şöyle diyor;
“Burada hakem ne arar, ne gezer? Türkiye’de hakem âleminin altına dinamiti koyacaksın! Amerika’da inşaatları yıktıkları gibi!” (Kayserispor-F.Bahçe 1997-1998 maç sonrası.)
Bu sözler sarf edildiğinde; bugün düdük çalanların hiçbiri henüz hakemlik kursuna bile yazılmamıştı!
İki soru, iki cevap!
1) İstanbulspor sahadan neden çekildi?
CEVAP: Aniden ya da o anda alınmış bir karara benzemiyor! 15 dakikada hiç kimse ikna edemedi! Sonuçları, getirecekleri, götürecekleri hepsi önceden plânlanmış! Şirket takımı olmanın konforu!
2) Aldığı her kararı tartışılan Futbol Federasyonu ne yapmalı?
CEVAP: TFF; şayet genel kurul kararı alamazsa; bir süre kendisini unutturmayı denesin! Yaptıkları hiçbir açıklama “kutlama bültenleri” dâhil kabul görmüyor! Susmayı bir deneyin!
