Top
Ömer Faruk Ünal

Ömer Faruk Ünal

omerfaruk.unal@tg.com.tr

07/10/2022

Bu “ayağa basmalar” kafaları iyice karıştırdı!

Son iki sezondur; ayağa basmalarda standart kararlara rastlamak çok zor.
Kafalar karışık! Hakemine göre takımına göre kararlar var.
Her ayağa basma; sarı kart değildir.
MHK, önceki gün kafaları iyice karıştıracak bir yaklaşım göstermiş.
- “Dikkatsiz basmalara” sarı kart göstermeyin!
- “Kontrolsüz basmalara” sarı kart gösterin!
Bu iki farkı hakem ya da memleket birbirinden nasıl ayıracak?
Dikkatsiz nasıl oluyor, kontrolsüz nasıl oluyor?
Hâlbuki herkes kabul etmişti; bu son Adana Demirspor-G.Saray maçında Stambouli’ye çıkan ikinci sarı kartı.
Ancak MHK, bu ikinci sarıyı kabul etmemiş. Bu basmayı sarı kartlık görmemiş. Kararı ağır bulmuş.
Adana Demirsporlu oyuncu dikkatsiz basmış, kontrolsüz basmamış.
Haydi, buyurun; çıkın işin içinden!

Bir hakeme 8 haftada; 20 maç olmaz!

“VAR” ile “saha hakemlerini” birbirinden ayırdık. Türk hakemliğinin meselelerini yarı yarıya çözdük (!)
Ne, ne kadar değişti? Bir “yüzde” verebilen çıkar mı?
Bu uygulama her ne kadar “bir fikir” ya da “bir yol” gibi görünmüş olsa da ciddi sakıncaları var.
1) VAR’da görev alan hakemlerin aldığı para, sahadakilerinin iki katına yaklaştı. Adı yıpranan, yükü çeken sahadaki hakem, parayı kazanan VAR!
Son derbiyi ve zorlu maçları verdiğiniz Volkan Bayarslan ilk 8 haftada 106 bin TL kazanırken, VAR’da kamuoyunun adını bile bilmediği hakemler, 150 bin TL sınırlarını çoktan aştılar bile...
2) VAR’da ilk 8 haftada 20 maç barajını aşan hakemler var. Kalan haftalarda lige kupayı da dâhil edersek; 100 maça ulaşan hakemler olacaktır. Dünya üzerinde profesyonel liglerde bir sezonda 100 maça yaklaşan hakem var mıdır?
Diyeceksiniz ki; Dünya Kupası arasında “VAR kadrosu genişleyecek!”  
Bu defa da sahada düdük çalan kadronuz zayıflayacak.
“Alttan alacağız” derseniz, tecrübesi olmayan hakemleri daha da zorlaşan haftalarda nasıl kullanacaksınız?
3) Süper Lig hakemi VAR’da görev alamıyor. Ama 1. Lig hakemi AVAR olabiliyor. Bu da kendi içinde ciddi bir çelişki değil midir?
Bir orta yol bulunmalı. Bu çalışma barışına uymuyor. Bir sezonda 100 maç; dünya yüzümüze güler. Mental yorgunluklar dâhil birçok şeyi beraberinde getirmektedir.

1. Lig hakemleri facia!

A klasmanında yani 1. Lig kadrosunda toplam 27 hakem var.
Bunlardan 10’u, “yangından mal kaçırırcasına” ocak ayında bu kadroya alınmıştı. Büyük bir kısmı torpillidir. Hak etmemişlerdir. 2. Lig’de çıktıkları maç sayıları yetersizdir.
Zaten 20-25 kişilik bir kadroya bir çırpıda 10 yeni isim ilave etmek normal bir şey değildi.
Geçen yıl ekim ayı sonunda göreve başlayan MHK, ocakta bu kadar hakemi nasıl tespit etti? İki ayda neye göre seçti?
Her hafta, hele de bu son hafta 1. Lig’deki hakem hataları, tavan yapmıştır.
1. Lig; sahada ne yaptığını bilmeyen, oraya buraya koşturan hakemlerle dolu.
Devre arasında radikal bir planlamaya ihtiyaç var. Aksi takdirde ikinci yarı başınız çok ağrıyacaktır.

Maçlar “bitmek” bilmiyor!

1) MHK, hakemlere su molası için bir standart getirmeli. Yoksa alay konusu oluyor. Hava sıcaklığı meselesi bile tartışmalara yol açıyor.

2) Maçlar zamanında başlamıyor. Bizim bildiğimiz hakem, başlama düdüğünü çaldığında insanlar saatlerini ayarlamalı. O kadar dakik olunmalı.

3) Hakemler bu son hafta “ilave zaman” konusunda doğrusunu yaptılar. Ancak MHK, pek hoşnut olmamış.
Tabiî maçlar vaktinde başlamazsa, serin havda su molası olursa, oyuncu yerden kalkmazsa, VAR’da da fazla zaman kaybedilirse maçlar da bitmek bilmiyor.

Bu kimin sorumluluğunda?

Bu hafta Keçiörengücü-Boluspor maçına Balıkesir bölgesinden Adnan Deniz Kayatepe atanmıştı.
Sosyal medyada hakemin Keçiören doğumlu olduğu bilgisi yayılınca, hakem değiştirildi, yerine Onur Özütoprak verildi.
Hakem Keçiören’de mi doğmuş?
Yoksa orada büyümüş mü?
İkincisi olmalı ki; hakem değişti.
Şimdi burada sorumlu kim? Yapay zekâ mı, hakem mi, MHK mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp