9 ayda 20 milyondan fazla yolcunun uçuş yaptığı Sabiha Gökçen Havaalanı Metrosu Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından törenle açıldı. Kılıçdaroğlu’nun “Sabiha Gökçen’e uçak iniyor mu? Kaç milyon dolara mal oldu? Uçağın inmediği yere havalimanı yapan bir başka ülke var mı? Bu, Tuz Gölü'ne alabalık tesisi yapmaya benzer…” sözleri akıllara geldi. Bir lider ne kadar basiret sahibiyse geleceğe yönelik en doğru yatırım kararını verir, hedefi 12'den vurur. Olaylara at gözlüğü ile bakanlar hep yarı yolda kalır… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar ileri görüşlü olduğu kazandırdığı uzun vadeli dev eserlerle her zaman kendini gösteriyor. Millet ittifakı Türkiye’de idareyi ele almak istiyor... Ama aslında şu anda zaten yönetimdeler... Nasıl mı? İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Mersin belediye başkanlıkları onlarda. Başkanlar CHP’li kadrolar İYİ Parti ve HDP ile dolu. Bu güzide şehirleri ne kadar berbat yönettikleri ortada. Hiçbir hizmette yoklar. Bunlar seçimi rüyalarında bile kazanamazlar. 6'lı masada değişen yok, yiyip içip dağılıyorlar. Millet kimin kendisine hizmet edeceğini çok iyi biliyor. Zamanı gelince tokadı indirecek!..
Hükûmet Tuz Gölü'ne alabalık tesisi yapmadı, ama altına 1,2 milyar metreküplük doğalgaz deposu inşa etti. Bu kış enerji sıkıntısı çekmeyeceğiz. "Türkiye’de fiyatlar neden yüksek, enflasyon niye zirvede hükûmet tedbir almıyor mu?" diye soranların şunu bilmesi lazım: Geçen sene 50 milyar dolar olan enerji faturamız bu sene 100 milyar doları aşacak. Akaryakıt birinci sırada olmak üzere A’dan Z’ye tüm üretim kademeleri bu artıştan ister istemez olumsuz etkileniyor. Peki, bu tablo nasıl oluştu? Onu Amerika’ya sormak lazım. Ukrayna’yı NATO’ya alacağız diyerek fişekleyip Rusya’nın üzerine saldı. En büyük golü Avrupa yedi. ABD’nin dümen suyuna girdi, yaptırımlara katıldı, tarihin en büyük hatasını yaptı. Şimdi bin pişman. Ama geri döneceği yerde hâlâ ısrar ediyor. Enerjisi kesildi, fabrikaları teker teker kapanıyor, üretim durdu. Enflasyon çift haneye çıktı. Halk perişan.
Bakın Almanya ve İsviçre’nin en büyük iki bankası Deutsche Bank ile Credit Suisse’in hisseleri 2008 ekonomik krizi seviyelerinin altında düştü... İki dev banka 15 sene önce 623 milyar dolar borçla batan ABD’nin en büyük yatırım bankası Lehman Brothers’ın akıbetini yaşayacak... Papa bile bu iki bankadan Vatikan’a ait bulunan tüm finansal varlıklarını çekme talimatı verdi.
ABD’de de durum farklı değil. Dünyanın en büyük ekonomisi resesyonda üst üste iki çeyrektir daralıyor.
Finansal sistem çöküşe sürükleniyor. İddia ediyorum! Çok yakın zamanda küresel sermaye bu süreçte istikrarlı büyüme potasındaki Türkiye’ye akacak... Herkesin gözü fal taşı gibi açılacak. Ne kur baskısı kalacak, ne de enflasyon. ABD’li uluslararası kredi kuruluşu Standard and Poor’s’un uzun vadeli kredi notumuzu B seviyesine indirmesinin arkasında bu gelişme var. Küresel sermayenin Türkiye’ye akışını önlemek istiyorlar... Ama nafile. Bugün dünyada en sağlam, en güvenilir, en yüksek kazanç sağlayan bizden başka bir ülke yok. Eylül ayında SAMEKS, sanayi sektör endeksi 56,8'e yükselerek referans değer üzerindeki seyrini 14’üncü aya taşıdı. Yağmur gibi yeni sipariş yağıyor. Avrupa Birliği bu yıl enerji krizini atlatmak için Türkiye'ye muhtaç... Hazar gazını Avrupa'ya taşıyan TANAP boru hattı onlar için bulunmaz bir nimet oldu Orta Doğu-Avrupa ve Asya’nın göbeğinde bulunan ve 5 milyar 587 milyon dolarla Gayrisafi Milli Hasılasına oranla en çok insani yardım sağlayan ülke Türkiye 2022 sonunda dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girecek...
Bütün dünyayı şaşkına çeviren yatırım, istihdam, üretim ihracata dayalı yeni ekonomi programımız sayesinde şirketlerimiz dudak uçuklatan kazançlara ulaştı. Saat gibi çalışan sistem mıknatıs gibi parayı kendine çekiyor. Gülmek bizim hakkımız!
