Top
Fuat Uğur

Fuat Uğur

Fugur1864@gmail.com

25/08/2022

Bu sorun Cumhur İttifakı’na pahalıya patlayacak; Türkiye Hindistan mı?

Hani bir insanı öldürmek insanlığı öldürmekten farksızdı?
Bu yasa yüzünden insanlar ölüyor. Daha doğrusu öldürülüyor. Daha ne kadar elimiz kolumuz bağlı bekleyeceğiz?
Muhalefete sormuyorum çünkü onlar karar alıcı mekanizmada değiller ve üstelik ürkütmeyelim vakvakları hesabında üç maymunu oynuyorlar. Bu yüzden İktidara soruyorum:
 
İnsan öldürmek bu kadar kolay mı?
 
Türkiye’de her yıl, 200 binden fazla insan, sokak köpekleri tarafından saldırıya uğruyor, ısırılıyor.
Onlarca çocuk ve yetişkin sokak köpekleri tarafından öldürüldü. Sokak köpekleri parçaladıkları çocukları yediler bile!..
Saldırılardan kurtulan yüz binleri şanslı sayıyoruz.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, zaman zaman tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran bir olay olduğunda “Belediyelere sesleniyorum, sokak köpeklerini barınaklara alın” diyor ama 5199 sayılı yasada BARINAK ZORUNLULUĞU YOK, lütfen hatırlayınız. Belediyeler işte bu yasanın üstüne yatıyor keyifle.
 
Kendilerini “hayvansever” olarak tanımlayan ve mama şirketleri tarafından finanse edilen çeşitli derneklerde toplanan çıkar grupları, her konuda Türkiye’yi Batı ile mukayese ederken, sokak köpekleri konusunda Hindistan, Pakistan, Irak vb. ülkeleri örnek alıyorlar.
 
HİNDİSTAN’DA KUTSAL İNEK, TÜRKİYE’DE KUTSAL KÖPEK!..
 
Sayın Cumhurbaşkanım, siz minik Asiye ve Mahra Melin Pınar için çok üzüldünüz açıklamalar yaptınız, ama o kadarla bitmiyor ki! Aşağıdaki görüntüye bakın lütfen, altı ayda ne olduğunu göreceksiniz. İnsanların canı da çocukları da emniyette değil. Bu görüntüde 1 Mart’tan günümüze başıboş sokak köpeklerinin öldürdüğü 16 çocuğumuzdan 11’inin fotoğrafı ve nasıl öldüklerinin kısa hikâyesi var. Yaralanan ve tedavi gören yüzlerce çocuğu sıralayamıyoruz bile.
 
 
Aşağıdakiler de son birkaç yılda köpeklerin katlettiği çocuklarımız ve yetişkinlerimiz.
 
Bu çocuklarımızın ölümü üzerine sosyal medyada kendilerini “Hayvansever” olarak tanımlayanların neler yazdığını burada paylaşmaya hakikaten insanlık adına utanıyorum. Yüzlerce örnekten beş tanesi bile patolojilerini açıklamaya yeter sanırım. Biri, sokak köpeklerinin saldırısı üzerine kaçarken kamyonun altında kalarak hayatını kaybeden Mahra Melin Pınar adlı yavrumuzla ilgili paylaştıklarım en “masum”ları sayılabilir. Nasıl insanlıktan çıktıklarını, nevrotik ve tedaviye muhtaç olduklarını görmek açısından ibretlik.
 
 
Bugün mama lobilerinin desteğiyle sesleri çok yüksek çıkanlar, toplumun yüzde 10’unu bile temsil etmiyor, inanın. Ortada milyonlarca mağdur insan var. Bu sesi işitin lütfen.
 
GERÇEKLER, RAKAMLAR, KÖPEKLER KONUSUNDAKİ YANLIŞ ALGILAR VE DOĞRULARI
 
1-Yılda 200 binden fazla insan köpekler tarafından saldırıya uğruyor. Çeşitli uzuvları kopuyor, ameliyatlar sonucunda uzun tedaviler görüp duygusal ve fiziksel acılar yaşıyorlar.
 
2-Belediyeler tamamen duyarsız. Sizin çağrınız üzerine göstermelik bir iki belediye “barınak yaptık” filan dedi ama ortada hiçbir faaliyet ve icraat yok.
 
3-Muhalefet ise sanki inadına başka bir yol izliyor. Barınak yapması beklenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer “artan süt fiyatları” nedeniyle “Süt kuzusu” projesi kapsamında çocuklara 5 aydan beri süt dağıtımı yapmayı keserken, başıboş sokak köpeklerinin YEM ihalesine 3,7 milyon lira veriyor.
 
4- Kuduz aşılarının devlete maliyeti milyarlarla ölçülüyor.
 
"KISIRLAŞTIRILMIŞ KÖPEK SALDIRMAZ" YALANI!
 
5-Tersine saldırır. Hatta saldıran köpeklerin birçoğu küpeli! Tam tersine kısırlığın davranış bozukluğu oluşturup saldırganlığı tetikleyeceği belirtilmekte. National Library of Medicine’de yayınlanan bir adli tıp makalesinde başıboş sokak köpeklerinin durduk yere ve sebepsiz saldırdığı ve ÇOCUKLARI KOLAY BİR AV OLARAK GÖRDÜĞÜ tespitine yer verilmekte.
 
AÇ KALDIKLARI İÇİN SALDIRDIKLARI YALANI!
 
6- Yapılan araştırmalara göre sabit bir yiyecek kaynağının bulunduğu yeri tespit eden köpekler burada sürü hâlinde yaşarlar ve orayı mesken olarak tutarlar. Bu durumda orayı bölgeleri hâline getirip, alanlarından geçen herkesi içgüdüsel olarak tehdit olarak görmeye başlarlar. İnsanlar, kediler, diğer hayvanlar, arabalar, bisikletler, her şey ve herkes... Bu davranış BÖLGESEL SALDIRGANLIK olarak adlandırılır.
 
"KÖTÜ MUAMELE GÖREN SALDIRGANDIR" PALAVRASI!
 
7- Bu inancın kaynağı Anthropomorphism olarak tanımlanan insan niteliklerini başka canlılara aktarma, onlarda da bu niteliklerin olduğunu varsayma” yanılgısı. Köpekler doğadaki diğer vahşi hayvanlar gibi zayıfa saldırır, tehlikeden kaçarlar ve şiddet gördükleri insanlardan kaçarlar.
 
"SALDIRIYORSA MUTLAKA BİR SEBEBİ VARDIR" YALANI!
 
8-Oysa yırtıcı saldırganlık olarak adlandırılan ve köpekler dâhil tüm hayvanlarda bulunan içgüdü, özellikle sürü hâline gelmiş köpeklerin hiçbir gerekçe yokken de saldırmasını tetikleyebiliyor. Bunu bir çeşit AV PROVASI olarak niteleyebilirsiniz. Köpekler açlıktan tamamen bağımsız olarak küçük çocuklar ya da kediler gibi hareket eden her şeye tamamen SALDIRMA AMAÇLI olarak saldırabilirler.
 
"İNSANLAR KÖPEKLERE NASIL DAVRANMASI GEREKTİĞİNİ BİLİRSE KÖPEKLER SALDIRMAZ" YALANI!
 
9- Yine National Library of Medicin’de çıkan bir makale köpek saldırıları için çocuklara verilen eğitimin hiçbir işe yaramadığını ortaya koyuyor. Ayrıca hiç kimse köpeklerin psikolojilerini çözmek, dışarı çıktığında kendini köpeklere göre ayarlamak ve saldırıya uğrama kaygısıyla yaşamak zorunda değil. Çocuklar özellikle.
 
Bazı sanatçılar korunaklı sitelerde böyle tehlikelerle karşılaşmadıkları için kolayca “Başıboş sokak köpekleri” taraftarlığı üzerinden prim yapabiliyor. Köpek dernekleri de keza öyle çok güçlü şekilde seslerini mama lobilerinin desteğiyle duyurabiliyor ama gerçek halk ve mağdurların yaşadıklarında...
Artık Türkiye sokakları tekin değil. Terör bitti, "köpek terörü" tüm hızıyla devam etmekte...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp