Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

26/05/2014

Soma, TOMA, koma

Gü­nü­müz Baş­ba­ka­nı, ik­ti­da­rın sav­sak­la­ma­la­rı­nı, ku­sur­la­rı­nı ört­mek ve hal­kı­mı­zın unut­kan­lı­ğın­dan ya­rar­la­na­rak ak­lan­mak için ge­li­şi­gü­zel ko­nuş­mak­ta, 1870'le­rin Av­ru­pa­sı'n­dan ör­nek­le­me ya­pa­rak SO­MA kı­yı­mın­dan so­rum­lu ol­ma­dık­la­rı­nı ka­bul et­tir­me­ye ça­lış­mak­ta­dır. Ara­dan ge­çen yıl­lar­da tek­no­lo­ji­de­ki, bi­lim­de­ki, uy­gu­la­ma­da­ki, araç-ge­reç­ler­de­ki ge­liş­me­le­ri öte­le­ye­rek kal­kış­tı­ğı unut­tur­ma ve ola­yı yaz­gı­ya bağ­la­ma ça­ba­sı, tu­tar­sız açık­la­ma­lar­la sür­mek­te­dir. Böy­le ol­ma­sı bir ya­na, üs­te­lik tek­me-to­kat ve ha­ka­ret­le bü­yü­yen çir­kin­lik­ler ya­şan­mak­ta­dır. Bay RTE bir kez da­ha Mus­ta­fa Ke­ma­l'le ters düş­müş, O'­nun ya­ra­tı­cı­lı­ğı­na kar­şı yaz­gı­cı­lı­ğı sa­vu­na­rak ko­lay yo­lu seç­miş­tir.
Ger­çek de­mok­ra­si­ler­de yö­ne­ti­mi bir sa­ni­ye bi­le ye­rin­de tut­ma­ya­cak acı olay­la­rı yan­daş­la­rıy­la bir­lik­te ka­çı­nıl­maz gös­te­ren ik­ti­dar, red­det­tir­di­ği CHP Araş­tır­ma Öner­ge­si'ni, işe al­ma ve iş­te tut­ma teh­dit­le­riy­le ko­şul­la­rı­nı yad­sı­mak­ta­dır. So­ma'ya çı­kar­ma ya­pan ta­ri­kat­çı­la­rın hal­kın inan­cı­nı sö­mü­re­rek ik­ti­dar söz­cü­lü­ğü­ne so­yun­ma­la­rı da ay­rı bir olum­suz­luk­tur. İk­ti­dar yan­daş­la­rı is­te­dik­le­ri gi­bi at koş­tu­rur­ken, AKP ada­yı olan ki­mi­le­ri yö­ne­tim­de ve yar­gı­da bu­lu­nur­ken, hal­kın ola­ğan ve de­mok­ra­tik tep­ki­le­ri­ni, say­gı du­ruş­la­rı­nı to­ma'lar­la en­gel­le­mek acı­ya tuz bi­ber ek­mek ol­muş­tur.
Olay­la­rı ken­di açı­la­rı­na gö­re de­ğer­len­dir­mek, si­ya­set­çi­le­rin ona­rıl­maz has­ta­lı­ğı­dır. Ne var ki bu kez doğ­ru­la­rın söy­len­me­si­ni, ger­çek­le­rin or­ta­ya çık­ma­sı­nı en­gel­le­me ça­ba­la­rı, ola­yın yan­sız­lık­la de­ğer­len­di­ri­lip ne­den­le­ri­nin sap­tan­ma­sı­na iliş­kin iyi ni­yet­li gi­ri­şim­le­ri de so­nuç­suz bı­rak­mış­tır. Avu­kat­lar dö­vül­müş, yar­gı­ya et­ki sa­yı­la­cak söz­ler edil­miş, mu­ha­le­fe­tin ça­lış­ma­la­rı kı­sıt­lan­mış­tır. Si­ya­sal or­tam ka­os­tan öte bir tür ko­ma du­ru­mu gö­rün­tü­sü al­mış­tır. Kar­şı­lık­lı suç­la­ma­lar, yan­sız med­ya­ya teh­dit­ler, ey­lem­li sal­dı­rı­lar, kö­tü söz­ler, ik­ti­dar ke­si­mi­nin gün­lük açı­lım­la­rı ara­sı­na gir­miş­tir. Ka­nı­ta da­yan­ma­yan sav ve sav­la­rın hiç­bir de­ğe­ri yok­tur, boş söz­den öte­ye ge­çe­mez.

Böy­le mi ol­ma­lıy­dı?

Ulu­sal yas ilan et­me­nin uy­gun­lu­ğu ya­nın­da 19 Ma­yıs Ata­tür­k'­ü An­ma, Genç­lik ve Spor Bay­ra­mı ge­le­nek­sel et­kin­lik­le­ri­ni ya­sak­la­mak yan­lış­lı­ğı ya­şan­mış­tır. Ön­ce­ki yıl­da da bu bay­ra­mı­mız için olum­suz yak­la­şı­mı bi­li­nen ik­ti­dar So­ma ola­yı­nı kul­lan­mış­tır. Oy­sa böy­le gün­ler­de ulu­sal da­ya­nış­ma pe­kiş­ti­ri­lir, acı­lar unu­tu­lup, top­lum­sal ba­rış güç­len­di­ri­lir.
İnan­cı kul­la­na­rak top­lu­mu avut­ma­ya ça­lı­şan­lar tep­ki­siz­lik­ten ve il­gi­siz­lik­ten ya­rar­la­nıp ra­hat­la­rı­nı sür­dür­mek is­ter­ler. Li­der­le­ri put­laş­tı­ran par­ti­li­ler ve yan­daş­la­rı ken­di çı­kar­la­rı­nı dü­şü­nür. Çı­kar­la­rı­nın ris­ke gir­me­si­ni is­te­me­yen­ler ik­ti­da­rın git­me­si ge­rek­ti­ği yer­de onun kal­ma­sı­na ça­lı­şır. İl­kel­lik, bağ­naz­lık, kö­tü ba­ğım­lı­lık­lar et­ki­si­ni ik­ti­da­ra gö­re ayar­lar ve gös­te­rir. İk­ti­dar, tüm ola­nak­la­rı kul­la­na­rak ses­le­ri, kes­me­se bi­le, kıs­ma­ya ağır­lık ve­rir.
Baş­ba­kan, par­ti­si­nin grup top­lan­tı­sın­da ba­ğı­rıp ça­ğı­ra­rak, ol­ma­dık ben­zet­me­ler­le ola­yın so­rum­lu­lu­ğun­dan ka­çar­ken al­kış­la­nı­yor. Da­ha kö­tü­sü, çir­kin olay­la­rın ol­ma­mış gi­bi ya­lan­lar­la sa­vu­nul­ma­sı, bu yet­mi­yor­muş gi­bi sal­dı­rı­ya uğ­ra­yan­la­rın ku­sur­lu gös­te­ril­me­si­dir. Vic­dan­la­ra ki­lit vu­ru­lu­yor gö­rün­tü­sü ya­pı­mız için as­la ya­kış­ma­yan bir du­rum­dur. Acı­lar, olum­suz tu­tum ve dav­ra­nış­lar­la kat­mer­le­şi­yor.
Olay­la­rın ge­çiş­ti­ril­me­si ve unut­tu­rul­ma­sı ola­nak­sız. Ma­den­ci­lik ala­nın­da sis­tem de­ği­şik­li­ğiy­le ta­şe­ron­cu­luk so­ru­nu­nun ger­çek­çi­lik­le ele alın­ma­sı zo­run­lu­lu­ğu açık­tır. Özel­leş­tir­me fur­ya­sı­nın, ka­za­nım­la­rı sa­ta­rak se­çim ya­tı­rım­la­rı­na ağır­lık ver­me­nin sa­kın­ca­la­rı bir bir or­ta­ya çı­kı­yor. Kö­mür yar­dım­la­rıy­la ge­li­şen yan­daş­lık, pa­ha­lı­ya mal olu­yor. De­mok­ra­si an­la­yı­şı ve ter­bi­ye­si ye­ri­ne par­ti­zan­lı­ğın ar­sız­lık ve yüz­süz­lü­ğü yol alı­yor.
He­pi­mi­zin yü­re­ği­ni yak­tı­ğı­nı san­dı­ğı­mız bu tür olay­lar­da her tür ben­cil­li­ği, par­ti­zan­lı­ğı, ay­rı­lı­ğı, kar­şıt­lı­ğı bı­ra­kıp ör­nek bir tu­tum (Ja­pon­la­rın nük­le­er te­sis ve dep­rem olay­la­rın­da yap­tık­la­rı gi­bi) ser­gi­le­ye­ce­ği­miz yer­de, kav­ga­lar­la güç­lü­lük ve hak­lı­lık ka­nıt­la­ma­ya ça­lış­mak as­la uy­gar bir yön­tem de­ğil­dir. Top­lu­mun, din­gin­li­ğe, ba­rı­şa, ya­ra­la­rı bir­lik­te sa­ra­rak acı­la­rı din­dir­me­ye ge­rek­si­nim duy­du­ğu za­man si­ya­sal ke­si­min bu er­dem­li­li­ğe ön­der­lik yap­ma­sı ge­re­kir. Üni­ver­si­te­le­rin, de­mok­ra­tik kit­le ör­güt­le­ri­nin be­ğe­ni top­la­yan du­ruş­lar­la et­kin ol­ma­sı bek­le­nir. Özel­lik­le ya­zar­lar Yıl­maz ÖZ­DİL ile Yaz­gü­lü AL­DO­ĞA­N'­a ve yan­sız med­ya­ya kar­şı Baş­ba­ka­n'­ın hak­sız ve ya­kı­şık­sız tu­tu­mu­nu vur­gu­la­ya­rak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları