-Barış, insanlık güneşidir.-

Ulusal tarihimizin şanlı sayfalarından birini oluşturan Lozan Barış Antlaşması Cumhuriyetimizin yaşam güneşi sayılacak kuruluş belgelerinden biridir. Uluslararası alanda Türkiye Cumhuriyeti'nin şanlı ve onurlu varlığının benimsenmesi bu antlaşmayla gerçekleşmiştir. ATATÜRK ve İNÖNÜ birlikteliğinin ülkemize kazandırdığı bu barış, ulusal varlığımızın siyasal güvencelerinin başında gelmektedir. Dünya katındaki değerimizi güvene bağlayarak saygıyla donatan bu antlaşma, geleceğimizi kurup yaşatmakta en önemli dayanaklarımızdan biridir. Bu yıl 100. yıldönümünü şanla, şerefle, onurla kutladığımız bu uluslararası tanınma güvencesini bize kazandıran büyüklerimizle çalışma arkadaşlarını şükranla anıyor, saygın anıları önünde minnetle eğiliyoruz.

Uluslararası antlaşmalarla yürürlüğe giren barışın insanlık yaşamına kazandırdıkları saymakla bitmez. Karşılıklı güven, sevgi, saygı ve inanla örülen barış, insanlık yaşamının uluslara getirdiği aydınlıkla en büyük, en değerli dayanakların başında gelir. Yaşam aydınlığının, uluslararası alanda kaynağı olan barış, güvenliğin, esenliğin, başarının ve yarınlara koşunun güç ortamıdır. İnsanlığın, dostluğun tarihsel kazanımıdır.

23 Nisan 1923'de 143 madde ile “Siyasi, mali, ekonomi, ulaşım ve sağlık” başlıklı dört bölümden oluşan antlaşma 24 Temmuz 1923'de imzalanmıştır. Toplantıların başında İNÖNÜ'nün “Çok ıstırap çektik, çok kan akıttık… Bütün uygar uluslar gibi özgürlük ve bağımsızlık istiyoruz” sözleriyle açılan görüşmeler, yine onun “Milli Mücadele ağır bir sınavdı. Lozan Konferansı da bir sınavdı. Yaşamaya yetenekli olduğumuzu ifadeye gitmiştik. Kuvvetli vaziyetteydik. Reddediyoruz dediğimiz zaman Milletin de reddedeceğini biliyorduk” sözleriyle tanımladığı görüşmeler başarıyla sonuçlanmış, tüm dünya uluslarıyla eşitlik içindeki konumumuz gerçekleşmiştir.

Cumhuriyetimizin güçlenme dayanaklarından biri olan Lozan Barış Antlaşması ATATÜRK-İNÖNÜ birlikteliği ve dayanışmasının uluslararası başarı ve Cumhuriyetimizin dünyaca tanınma belgesidir. Şanlı tarihimizin parlak sayfalarından birini oluşturan bu belge ulusal yaşamımızın aydınlık kaynaklarından ve güç dayanaklarından unutulmaz bir başarı belgesidir. Günümüzdeki kimilerinin boş sözleri, halk diliyle “atıp tutmaları” tarihimizin şanlı sayfalarının içeriği karşısında ne düzeyde olduklarını ortaya koymaktadır. Oy ve iktidar için her yola başvuran, özellikle yalanı, abartıyı ve karşıtlarını karalamayı beceri sayan sözde siyasetçiler yaşam karanlığımızın sorumluları, suçlularıdır.