Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

24/04/2014

Yar­gı­ya kar­şı

Hu­kuk dev­le­ti, hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü il­ke­siy­le yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı­nı be­nim­se­miş çağ­daş ya­pı­dır. Yö­ne­ti­ci­le­ri­nin de bu ya­pı­ya uy­gun ni­te­lik­ler ta­şı­ma­sı ge­re­kir. Ki­mi düş­kün­lük­ler­den uzak­laş­mış, arın­mış yurt­taş­lar ol­ma­sı is­te­nir. Söy­lem ve ey­lem­le­riy­le be­ğe­ni ve gü­ven top­la­mış, tu­tum ve dav­ra­nış­la­rıy­la say­gın­lık ka­zan­mış olan­la­rı yeğ­le­nir. Top­lum­sal dü­ze­yin gös­ter­ge­si sa­yı­la­cak ki­şi­lik­ler ulu­sal öz­le­mi çağ­rış­tı­rır.
Gü­nü­müz Baş­ba­ka­nı, si­ya­sal bir ka­ba­da­yı yü­rü­yüş ve ses­le­ni­şiy­le bir­leş­ti­ri­ci, ba­rış­çı ola­cak yer­de sü­rek­li ay­rış­tı­rı­cı, kış­kır­tı­cı ve kav­ga­cı bir tu­tum ser­gi­le­mek­te­dir. Din­ci eği­li­mi, inanç ba­ğım­lı­lı­ğıy­la or­ta­da ol­du­ğu gi­bi si­ya­sal yö­ne­li­şi de bas­kı­cı tek adam­lı­ğa doğ­ru­dur. Son gün­ler­de cum­hur­baş­ka­nı se­çi­mi ne­de­niy­le gün­de­me ge­len “baş­ba­kan­lık, par­ti­li baş­kan­lı­k” tar­tış­ma­la­rın­da­ki du­ru­şu da bu çiz­gi­de­dir. “Tak­sim ya­sa­ğı­” ina­dı gi­de­rek yo­ğun­la­şan si­ya­sal kor­ku­nun be­lir­ti­si ola­bi­lir.

Anım­sat­ma

Gü­nü­müz Baş­ba­ka­nı'nın 1994-1996 yıl­la­rın­da­ki söz­le­rin­den ki­mi­le­ri­ni anım­sa­ya­lım:
“El­ham­dü­lil­lâh şe­ri­at­çı­yız. -Ben tek­ke­ye de­ğil, der­gâ­ha git­tim. -Ata'ya say­gı du­ru­şun­da sap gi­bi ayak­ta dur­ma­ya ge­rek yok. -10 Ka­sı­m'­da yay­ga­ra ko­par­tıl­dı. -İs­tan­bu­l'­u Me­di­ne ya­pa­ca­ğız. -De­mok­ra­si bi­zim için tram­vay­dır, is­te­di­ği­miz ye­re ka­dar gi­der, or­da ine­riz. -Bü­tün okul­lar imam ha­tip­li ola­cak. -Ma­yo rek­lâ­mı şeh­vet sö­mü­rü­sü­dür. -Mil­lî Pi­yan­go zu­lüm­dür. -Cum­hur­baş­ka­nı­nın imam ha­tip­li ola­ca­ğı gün­ler ya­kın­dır. -Ben Mec­li­s'­in du­a ile açıl­ma­sın­dan ya­na­yım. Re­fe­ran­sım is­lam­dır, kav­mim müs­lü­man.”
Dü­zen­le­me­ler, ey­lem­ler, uy­gu­la­ma­la­rıy­la iç ve dış iliş­ki­le­rin­de­ki yan­lı­lık­la­rı ay­rı, ki­mi kı­sa söz­le­rin­den de şun­la­rı anım­sa­ta­lım:
“E­ge­men­lik ka­yıt­sız şart­sız mil­le­tin­dir la­fı kos­ko­ca bir ya­lan. Ege­men­lik Al­la­h'­ın­dır. -Lâ­ik­lik ta­bi­î el­den gi­de­cek. -Hem lâ­ik, hem müs­lü­man olun­maz. -Ana­ya­sa'yı sar­hoş­lar ha­zır­la­dı. -İki ay­yaş. -Ana­nı al git. -Ter­bi­ye­siz­lik et­me. -Ar­tist­lik et­me. -Mil­le­tin bü­tün­lü­ğü “Ne mut­lu Tür­k'­üm” ifa­de­siy­le de­ğil, inanç bir­li­ğiy­le sağ­la­nır. Os­man­lı 30'u aş­kın et­nik gru­bu üm­met dü­şün­ce­siy­le bir ara­da tut­tu. -Te­rör Mec­li­s'­in için­de. -Bu hu­ku­ku ha­zır­la­yan­lar bu dü­ze­ni kal­dır­ma­nın ma­şa­sı ola­cak­lar. -Aya­ğa kal­ka­ca­ğız, Al­la­h'­ın iz­niy­le kı­yam baş­la­ya­cak. -Ule­ma­ya so­rul­ma­lı­dır. -Sa­de­ce imam­lar ni­kâh kıy­sın. -Ka­fa­sı bas­mı­yor. -Ha­yat­ta iki ko­yun güt­me­miş adam. -Se­nin her ye­rin Ana­ya­sa hu­kuk­çu­su ol­sa ne ya­zar. -Sah­te­kâr, na­mert, al­çak, ge­ri ze­kâ­lı, baht­sız be­de­vi, ça­pul­cu, ha­in, anı­rı­yor, ku­du­ru­yor..”
Ya­sin El-Ka­dı'ya ke­fil­li­ği de ay­rı.

Bu­gün

“De­ğiş­ti­m” sö­zü­nün ger­çe­ği yan­sıt­ma­dı­ğı gü­nü­müz­de, yu­kar­da alın­tı­lar yap­tı­ğı­mız 6 Ara­lık 1997 gün­lü Si­irt Cum­hu­ri­yet Ala­nı'n­da­ki ko­nuş­ma­sı­nın ko­nuk gi­bi tu­tul­du­ğu ce­za­evi yo­lu­nu aç­tı­ğı bi­lin­mek­te­dir. De­niz Fe­ne­ri dâ­va­sı, 17 Ara­lık yol­suz­luk ve rüş­vet so­ruş­tur­ma­la­rı, Os­lo gö­rüş­me­le­ri ko­nu­la­rın­da­ki yak­la­şım­la­rı bel­li olan Bay RTE, iş­le­ri­ne gel­me­yen ka­rar­la­rı ne­de­niy­le ön­ce­le­ri öv­dü­ğü Ana­ya­sa Mah­ke­me­si'ne, Baş­kan ve üye­le­ri­ne ağır söz­ler­le yük­len­mek­te­dir. Hu­kuk dev­le­tin­de yü­rüt­me­nin ba­şı­nın bu tu­tu­mu de­mok­ra­tik yön­den son de­re­ce sa­kın­ca­lı­dır. Ce­za­sı­nı çe­ker­ken “Ben ce­za­evi­ne bir yer­ler­den ge­len ta­li­mat­la gir­di­m” di­ye­rek duy­gu sö­mü­rü­sün­den ge­ri kal­ma­yan Baş­ba­kan, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si tür­ban ko­nu­sun­da ka­rar ve­rin­ce “Her­kes ye­ri­ni, ko­nu­mu­nu iyi bil­me­li. Kim­se ya­sa­ma, yü­rüt­me or­ga­nı­nın üs­tün­de ken­di­ni gö­re­me­z” de­miş­ti. (20.1.2008). “Haz­met­ti­re haz­met­ti­re ge­le­ce­ği­z” sö­zü­nü bas­kıy­la, oran­tı­sız dev­let gü­cüy­le ya­şa­ma ge­çi­ren ik­ti­dar, yar­gı­ya say­gı­dan uzak­tır. Ada­let Ba­ka­nı, yar­gı­ya ça­tı­yor. Ada­let­le oy­na­mak ateş­le oy­na­mak­tan kö­tü­dür.
RTE'­nın ya­kış­ma­yan, ya­raş­ma­yan söz­le­ri­nin ba­şın­da “Cüb­be­ni çı­kar, bir par­ti­ye gir, si­ya­set yap. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si mil­lî ka­rar ver­mi­yo­r”­la “A­na­ya­sa Mah­ke­me­si ka­ra­rı­na say­gı duy­mu­yo­ru­m” ge­li­yor. Top­lum ka­tın­da bu kö­tü ör­nek­le­rin ya­nın­da “Yar­gı­da şe­be­ke, çe­te var. Yar­gı­da pa­ra­lel ya­pı var, ha­in­ler var.” Ba­kan­la­rı da “Yar­gı­da ka­os ya­ra­tı­yo­r” (Be­kir Boz­dağ), “Hu­kuk ko­nu­sun­da prob­lem­le­ri­miz çok bü­yü­k” (Ali Ba­ba­can) söz­le­riy­le li­der­le­ri­ne ka­tı­lı­yor. Baş­ba­ka­n'­ın “Sav­cı sen kim­sin -Da­ha dur se­nin­le işi­miz va­r” de­di­ği sav­cı ile “Pa­ra­lel­ci­” de­di­ği Ada­na 8. As­li­ye Ce­za Yar­gı­cı Ha­cı Hü­se­yin Bo­lat, dos­ya­lar­dan el çek­ti­ri­lip yer­le­ri de­ğiş­ti­ri­len yar­gıç­lar ve sav­cı­lar­la, gö­rev­le­ri ve yer­le­ri de­ğiş­ti­ri­len, ce­ma­at­çi­lik­le suç­la­nan po­lis­ler gö­rev­de. Dev­le­tin du­ru­mu ka­rı­şık. Baş­ba­kan ken­di­le­ri­ne do­ku­nun­ca “Hu­kuk ci­na­ye­ti, yar­gı dar­be­si, yar­gı be­la­sı­” di­yor ama yar­gı­yı ele ge­çir­me ça­ba­la­rı çok be­lir­gin. 17 Ara­lı­k'­ı “dar­be­” ni­te­le­me­siy­le ka­ra­lı­yor. Yar­gı­ya sü­rek­li göz­da­ğı ve­ri­yor. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si'nin tür­ban ka­ra­rı­nı uy­gu­lat­mı­yor. Böy­le hu­kuk dev­le­ti, böy­le yö­ne­ti­ci­lik olur mu? Ah­lak ve ada­let, er­dem­li bir in­sa­nın baş­lı­ca de­ğer­le­ri­dir. Aç ka­lı­nır, ada­let­siz ka­lın­maz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları