Halkımızın inanç bağına verdiği özgün önem nedeniyle din sömürüsü yoluyla iktidara gelen AKP'nin amacındaki düzeni gerçekleştirmek için aynı yolu kullandığı açıkça ortadadır. Özellikle gelecek kuşakların dinci yetişmesi için ulusal eğitimi bozarak imam hatip okullarına bir tür zorlamayla öğrenci kaydı yaptırılması velilerin yaygın yakınmalarına neden olmuştur. Çocukların burukluğunu, ağlayışlarını izlemek yürek yakmaktadır.
Savcılıkların olmayacak suçlamalarla düzenledikleri iddianameler, bir üniversiteye bağlı özel kız lisesinde öğrencilere etek ve imam hatip okullarında Türkçe dil yasağı önerileri, Adliye çalışanlarını tepkiye sürükleyen yargıç ve savcılara seçim nedenli akçalı ekler. Bunlar yetmiyormuş gibi Lice'de Kürtçe eğitim verecek okul açma çalışmaları ve bu nedenle yaşanan çatışmalar. Dahası, çuvala dönen ve AKP'li cumhurbaşkanınca hiç bekletilmeden yayıma gönderilen torba yasa ile getirilen ağır hukuksuzluklar. Yargı yetkisi budanmakta, dava ve savunma hakkı önlenmekte, yargı kararlarını yerine getirmeyen yöneticilere yaptırım uygulanması engellenerek hukuk temelden çiğnenmektedir. Anayasa yargısına başvurması gereken anamuhalafet partisine yeni devlet temsilcileri döneminde çok iş düşecek demektir.
Ankara içme suyunun değinilen sakıncaları ve gülünecek temizlik savunmaları ayrı sorun. Dört önceki bakana ilişkin fezlekelerin TBMM ilgili komisyonu üyelerine sınırlı açılımı da bir başka sorun.
Hangi alanda, hangi konuda olursa olsun ülkedeki tüm olumsuzlukların baş sorumlusu iktidardır. Önleyip gideremediklerinin, neden olup onarmadıklarının ve beklenip sağlanamayanların öndeki sorumlusu.