Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

17/05/2014

Özlenen hukuk devleti (2)

İnsanlık ve uygarlık tarihiyle siyasal tarih, devlet oluşumunun başlangıcı ile türlerini açıklamakta, bilimsel kaynaklar nitelikleriyle birlikte organlarını ve yükümlülüklerini anlatmaktadır. Yönetenlerin malı sayılan “mülk devlet”, yönetenlerin devlet adına güç kullandıkları “polis devleti”, yönetenlerin düzenledikleri yasalara göre yönettikleri “kamu devleti”nden sonra demokrasi anlayışına uygunluğu gözetilen, yönetimin kendi anlayışına göre değil bireylere güvence sağlayan hukuk kurallarıyla yönetilen “HUKUK DEVLETİ”, yönetenlerin hukuka bağlılığı koşul saydığı devlet olarak insanlık yaşamında yerini almıştır.
İnsanların ülküsündeki (idealindeki) devlet türüdür. Ama her şey, her zaman ülkü olarak oluşmaz, ülküye yaklaşılır. Hukuk devleti de dünyadaki örnekleriyle her yönden özlemleri karşılayacak yapıda ve durumda değildir. Ulusun kendini yönetmek için oluşturduğu-kurduğu tüzel kişilikli örgüt, yöneticilerin tutumları nedeniyle güvensizlik ve mutsuzluk yaratacak başarısızlıklara düşebilmektedir. Oysa, devletin oluşum amacı, yapılandırma kaynakları, yönetim biçimi ve yöntemleri gözetilirse insanlık, özellikle ulus hizmetinde yararlı bir yapı olduğu tartışılmaz.
Gerçekte HUKUK DEVLETİ, ULUSAL BİR ÜLKÜ, ANAYASAL BİR İLKEDİR. Eşitliği, genelliği ve en sağlıklı güvenceyi sağlayan hukukun üzerinde yükseldiği, tüm ulusun malı olan, ulusun dayanağı ve koruyucusu kurumdur. Anayasa Mahkemesi'nin değişik kararlarında da yer alan tanımları anımsandığında gerçek bir hukuk
devletinde:
Haklar ve özgürlükler etkin güvencelere bağlıdır.
Erkler ayrılığı aşılmaz sınırlarla en doyurucu biçimde belirlenmiştir.
Demokratik gereklere özenle uyulur.
Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi
temel ilkedir. Yönetim Anayasa'ya ve yasalara içtenlikle bağlıdır, yargı denetimine açıktır.
Yasaların Anayasa'ya uygunluğu denetlenmektedir.
Yöneticilerin sorumluluğu, savunma, anlatım ve basın özgürlüğü, üniversite özerkliği asıldır.
Anayasa'ya aykırılık (ne biçimde ve türde olursa olsun), Anayasa'yı çiğneme (ihlâl) yine nasıl, ne biçim ve ne türde olursa olsun etkin ve güçlü yaptırımlarla önlenip giderilir. Kimse böyle bir girişimde, kalkışmada bulunamaz, andına aykırı davranamaz.

Yinelenirse
Bilimsel tanımlardan çok herkesin anlayacağı ve benimseyeceği biçimde özetlenir, yukarda değindiğimiz durumlarla birlikte değerlendirilirse, ülkemizde hukuk devletin sözde kalıp kalmadığı ve herkese düşen sorumluluklar daha iyi kavranır.
İnsan haklarını koruyup güçlendiren; hukukun üstünlüğünü ve egemenliğini varlık nedeni ve geçerlik koşulu, kapsamlı hukuk güvencesini en sağlıklı dayanak sayan; adaleti her alanda en doyurucu biçimde sağlayan; yasaların üstünde Anayasa'nın ve yasa koyucunun bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincini taşıyan; Anayasa'nın ve yasaların evrensel hukuk ilkelerine uygunluğunu gözeten; hukuka bağlılık ve saygısını her türlü işlem ve eyleminde yansıtan; aykırılıklardan kaçınan devlet, hukuk devletidir. Günümüzdeki adı da
DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİDİR.
Görülmektedir ki devletin varlık temeli hukuktur. Hukuksuz devlet, devletsiz hukuk olamaz. Demokratik, çoğulcu ve katılımcı düzenin işlerliği devletin çalışmalarıyla gerçekleşir. Hukukun siyasallaşması yerine siyasetin hukuksallaşması, hukuk devletinin özen göstereceği bir yöneliştir. Yöneticilerin hukuka bağlılığı, hukuk devletinin gücü ve etkinlik koşuludur.
Anayasası olan her devlet hukuk devleti olmaz. Anayasa içerik yönüyle doyurucu, çağdaş, demokratik olmazsa sözde, biçimsel hukuk devleti olur. İktidar gücünü sınırlayan Anayasa'nın düzeyi ve değeri hukuk devletinin geçerlik ve gerçeklik koşuludur. Hukuk devletini hukuksuzluk bitirir.

Anma
Mayıs ayı, unutulmayacak günleri içermektedir. 1 Mayıs 1937'de Atatürk, çiftliklerini Hazine'ye, taşınmazlarını Ankara Belediyesi'ne bağışlamıştır. 3 Mayıs 1935'te Türkkuşu (Türk Hava Kurumu) kurulmuştur. 6 Mayıs 1936'da Devlet Konservatuvarı açılmıştır. 15 Mayıs 1919'da İzmir'de gazeteci Hasan Tahsin şehit olmuştur. 17 Mayıs 2006'da emekli vali, Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN şehit olmuş, 18 Mayıs 2008'de Prof. Dr. Türkân SAYLAN aramızdan ayrılmıştır. Hepsinin ışıklar içinde yatmasını dileyerek anıları önünde saygıyla eğiliriz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları