Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

17/04/2014

Atıp tutmak

Anayasa'ya açıkça aykırı hukuksuzluklar nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin vermek zorunda kaldığı kimi kararları bahane ederek Mahkemeye ve Başkanına saldırılarını artıran yandaş medya kesiminden başka daha önce de görüldüğü gibi “Anayasa Mahkemesi'ni kaldırma” önerileriyle kimi iktidar yetkilileri de ortaya çıktı. Günümüz Başbakanı'na yaranma yarışını kişilikle bağdaşmayan çirkinliklerle sürdürenlerin hukuk devleti yurttaşlığıyla bağdaşmayan tutumları her tür kınamayı gerekli kılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri göreve başlarken çok az meslek girişinde yapılan özgün bir andı içerler. “Namus ve şeref üzerine…” içilen andın içeriği, kişilikli, onurlu, karakterli insanlar için yadsınmaz bir ilkeler bütünüdür. Vicdanlarını yastık yapıp yatan erdemli bir yapının kimi etkiler altında kalması söz konusu olamaz. Yanlış yapmak, değişik düşünce ve görüşle oy kullanmak ayrı, yandaşlık yapıp yan tutmak ayrıdır. Anayasa Mahkemesi üyesi için yanlılık, ahlâksızlık ve mesleğe ihanettir. Başkanın bir oyda kaldığı kararlar da olmuştur.
Başkanlar, Mahkemeyi yönetir, temsil eder ama yönlendirmez. Seçimlerde bile kulis yapılmaz. Herkes özgür istencini oyuyla yansıtır. Kararlar dışında seçim oyları gizlidir. Karşı oy gerekçeleri de Resmî Gazete'de yayımlanır. Başkanın Mahkemeyi temsil görevi kapsamında mahkeme adına, çağrıldığı ve katıldığı kimi toplantı ve etkinliklerde de bir yurttaş olarak kendi adına konuşma yapması doğaldır. Başkan olan kimse neyin ne olacağını, ne konuşup konuşmayacağını bilir. Başlıca özeni, Anayasa‘nın bağlayıcılığını ve üstünlüğü sağlamak, (Anayasa mad. 11), yaşamsal ve ulusal ilkeleri korumak (Anayasa mad. 1-4)tır. Görevi siyasetle karıştırmak sağlıklı düşünce değildir.
Başkanların Mahkemeye yol çizdiği, yön verdiği, üyeleri etkilediği anlamındaki eleştiriler tüm üyelere hakaret sayılır. Üyeler çocuk değildir. Başkanın da bir oyu vardır, o kadar. Başkanların konuşmalarını siyasal amaca ve yanlılığa bağlamak bağnazlık ve ilkelliktir. Bu nedenlerle şimdiki Başkan Haşim KILIÇ'a yönelik eleştirilerin haklı yanı yoktur. “Önce şöyle düşünüp şimdi böyle düşünmesi” mahkemenin denetimine gelen düzenlemenin içeriğine bağlı kişisel görüşünün sonucudur. İşine gelmeyenlerin suçlaması, kimi yakıştırmalarda bulunması siyasal amaçlı özel yaklaşımdır.

Siyasal amigolar

Kimi gazete ve dergi köşelerine yerleştirilmiş iktidar borazanı şakşakçı ve yandaşlar anlamadıkları, bilmedikleri konumlar ve konular için gelişigüzel olmaktan öte karalamak ve aşağılamak amacıyla çamurlara batırıp çıkardıkları kalemleriyle veryansın etmektedirler. Hukuklu olmakla hukukçu olmayı ayıramayan, hukuk bilgisi, eğitimi ve Anayasa bilinci olmayan, iktidar militanlığı geçmişteki ve şimdiki tutumlarıyla belli kimi yazarlar, İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, 7/5/2004 günlü, 5170 no.lu yasa ile Anayasa'nın 90. Maddesine yapılan eki bilmeden bilgiçlik taslıyorlar. Efendilerine yaranmak için atıp tutuyorlar. Eleştiri, kararlardaki imzaları ve görüşleriyle yapılacak üyelere siyasal çaba yüklemek aymazlığı bağışlanamaz. Varsa, yanlı sanılan imzasının kararı gösterilir. Anayasa'ya aykırı tutum ve davranışları, yolsuzlukları, rüşvet ve atama olaylarını, içtikleri andla bağdaşmayan kalkışmalarını, verdikleri ödünleri ile suçlananları bırakıp görevlerini yapanlara sataşmak, dilimize ve kalemimize yakıştıramadığımız nitelemeleri çağrıştırmaktadır. Ne mutlu ki halkımızın ilgisi, gösterdiği sevgi ve saygı, medyada ve siyasette yozlaşanların densizliklerine gülmekle yetinilecek gücü vermektedir. Abuk sabuk yazılar ve söylemler için düzeyimizi bozacak değiliz. Her şey ortadadır. Kararlar ve imzalar birer belgedir.
Sokağa çıkacak yüzü olmak, pişmanlık duymamak ve kendini özeleştiriye bağlı tutarak erinç içinde olmak kuşkusuz büyük bir erdemliliktir. Atıp tutanların saçmalıklarının hiçbir önemi yoktur. Siyaset, Anayasal ve ulusal ilkeleri savunmak değil, bunları yozlaştırmaktır. Aykırılıkları ve kötülükleri desteklemektir. Kınanması gereken bu tür tutumdur. Başbakanın kendilerine dokununca “Yargı içinde paralel çete… -Tuzun koktuğu” sözleridir. Suçlananların görevlere getirilmesidir. MİT Yasası değişikliğiyle kurulmak istenen düzendir. Önceleri “kahraman” ilân edilen kimi polisler şimdi “hain” olarak suçlanmaktadır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları