Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

16/06/2014

Özlem ve istem

Şi­ir­ler­de ve şar­kı­lar­da sık sık duy­du­ğu­muz es­ki “has­re­t” söz­cü­ğü­nün gü­nü­müz­de kul­la­nı­lan kar­şı­lı­ğı ÖZ­LEM­dir. Aşı­rı, güç­lü ka­vuş­ma, eriş­me ve ulaş­ma is­te­ği­ni an­la­tan bu söz­cük, ya­şam or­ta­mı­mız­da ve ko­şul­la­rı­mız­da ni­ce olum­suz­luk­la­ra kar­şı bek­len­ti­le­ri­mi­zi özet­le­mek­te­dir. Öz­le­min ka­vuş­mak­tan da­ha tat­lı ol­du­ğu, bek­le­me­nin coş­ku­suy­la da­ha can­lı ka­lın­dı­ğı sa­vu­nul­sa da top­lum­sal ya­şam yö­nüy­le ge­cik­me du­ru­mu­nu da içe­ren öz­lem, ya­ra­şır­lık­la­ra uzak kal­ma­nın üzün­tü­sü­nü de an­la­tır.
Ulu­sal ya­şa­mı­mız­da bek­len­ti­le­ri­mi­zin ço­ğu­nun ye­ri­ne gel­me­di­ği­ni düş kı­rı­cı, umut kı­rı­cı du­rum­la­rın sı­kın­tı­sı ve bez­gin­lik ya­rat­tı­ğı­nı açık­la­yıp ya­kı­nı­yo­ruz. 91 yıl­lık cum­hu­ri­ye­ti­mi­zin, ku­ru­luş ama­cıy­la güç­len­dir­me ça­ba­la­rı­na ters dü­şen uy­gu­la­ma­la­rın ki­mi za­man ay­maz­lık, ki­mi za­man sap­kın­lık ör­ne­ği ola­cak yan­lış­lık ve ya­nıl­gı­lar­la sür­dü­rül­me­si yurt­se­ver­le­ri yü­rek­ten ya­ra­la­mak­ta­dır. Se­çim slo­gan­la­rı, par­ti­zan­lık tu­tum­la­rı, si­ya­set dö­kün­tü­le­ri bi­çi­min­de söz­ler­le ge­çi­ri­len za­man bo­şa git­mek­te, yön ve yol sap­ma­la­rıy­la ulu­sal ya­pı za­rar gör­mek­te­dir. Se­çim ça­ba­la­rı dep­rem ön­lem­le­rin­den ön­ce gel­mek­te­dir.
Yö­ne­ten­le­rin yan­lış de­mok­ra­si an­la­yı­şı, ulu­sal il­ke­ler­le ya­şam ge­rek­le­ri­ne ters ba­kış­la­rı, ben­cil­lik­le eği­tim ye­ter­siz­lik­le­ri, ki­şi­sel özel­lik­le­ri ve di­ren­me say­rı­lık­la­rı, hak­kı­mız olan de­ğer­le­re ve du­rum­la­ra ka­vuş­ma­mı­zı en­gel­le­mek­te­dir. Yurt­taş­lık ve de­mok­ra­si bi­lin­ciy­le dev­let ve hu­kuk an­la­yı­şı tüm so­run­la­rın kay­na­ğı­dır. Eği­tim kö­ken­li ki­şi­sel ya­pı­lar çağ­daş­lık dü­ze­yi­ne gel­me­dik­çe al­da­nış­lar, kan­dır­ma­lar, ya­nıl­ma­lar sü­re­cek, ya­kın­ma ne­den­le­ri de­ğiş­me­ye­cek­tir.
Ne­den olu­nan kö­tü­lük­ler için özür di­le­ne­cek yer­de, utan­ma­dan, sı­kıl­ma­dan yurt­taş­la­ra atı­lan tek­me ve to­ka­tı sa­vu­nu­yor, göz­le­rin içi­ne ba­ka ba­ka ya­lan söy­lü­yor­lar. Üs­te­lik bun­la­rı si­ya­set us­ta­lı­ğı sa­yı­yor­lar. He­le Baş­ba­-
ka­n'­ın kış­kır­tı­cı­lı­ğı, ay­rım­cı­lı­ğı ve son söy­lem­le­ri. Şim­di bu­nu ya­pan kim­se Cum­hur­baş­ka­nı olur­sa ge­niş ala­nı için­de ne­ler yap­maz? Hal­kı­mız uya­rıl­ma­lı­dır. Ber­kin EL­VAN için söz­le­ri ise ağır ve bü­yük bir pot­tur.

Öz­le­di­ği­miz dü­zen, ya­pı ve or­tam

Yurt­taş ola­rak bek­le­mek ve is­te­mek hak­kı­mız­dır. Dev­le­tin yurt­taş­la­rı­na hak­sız­lık­tan ka­çın­dı­ğı, hak­kı­nı en kı­sa za­man­da ver­di­ği, ki­şi­lik, onur ve gü­ven­li­ği­ni tar­tış­ma­sız sağ­la­dı­ğı bir yak­la­şım is­ti­yo­ruz. Yar­gı­nın ya­sa­ma kar­şı­sın­da önü­nü ilik­le­me­si­nin is­ten­me­di­ği, Baş­ba­ka­n'­ın önü­ne ge­le­ne söz­lü sal­dı­rı­da bu­lun­ma­dı­ğı, hak­sı­zı, yol­su­zu, rüş­vet­çi­yi, suç­lu­yu sa­vu­nup ko­ru­ma­dı­ğı, ulu­sal il­ke­le­ri­mi­ze ve cum­hu­ri­ye­tin ni­te­lik­le­ri­ne kar­şı çı­kıl­ma­dı­ğı gü­ven­li iliş­ki­ler is­ti­yo­ruz. Cum­hur­baş­ka­nı'nın, Baş­ba­kan is­te­di­ği için onun ar­ka­sın­dan git­me­di­ği, par­ti­zan­lık­la­rı onay­la­ma­dı­ğı, Si­lâh­lı Kuv­vet­le­r'­den yüz­ler­ce emek­li ve is­ti­fa ay­rı­lı­şı ol­ma­dı­ğı bir ya­pı is­ti­yo­ruz.
Yan­sız ol­ma­sı ge­re­ken dev­let or­gan­la­rı tem­sil­ci­le­riy­le ba­ğım­sız ku­rum ve ku­ru­luş yö­ne­ti­ci­le­ri­nin ik­ti­dar yan­daş­lı­ğı­na so­yun­ma­ma­sı­nı, yar­gı­nın hız­lı, do­yu­ru­cu ve tam ba­ğım­sız ça­lış­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz. Kamp­laş­ma ve ku­tup­laş­ma­nın ol­ma­dı­ğı, kum­pas­la­rın, fiş­le­me­le­rin, din­le­me­le­rin ya­pıl­ma­dı­ğı, ka­dın­la­ra ve ço­cuk­la­ra sal­dı­rı­la­rın ya­şan­ma­dı­ğı, oran­tı­sız po­lis gü­cü­ne baş­vu­rul­ma­yan bir or­tam is­ti­yo­ruz.
Ve…
Ada­let­siz ve hu­kuk­suz yar­gı­la­ma­lar­dan acı çe­kil­me­di­ği, yar­gı­nın zu­lüm ara­cı­na dö­nüş­tü­rül­me­di­ği, uy­du­luk, uşak­lık ve dal­ka­vuk­lu­ğun ge­çer­li ol­ma­dı­ğı, ik­ti­dar il­gi­li­le­ri­nin yurt­ta­şı yum­ruk­la­yıp tek­me­le­me­di­ği, Ana­ya­sa ve ya­sa­la­rın çiğ­nen­me­di­ği, med­ya­nın si­lâh gi­bi kul­la­nı­lıp gü­ven yi­tir­me­di­ği, Ba­ro­la­rın ve­sa­yet al­tın­da tu­tul­ma­dı­ğı, hak ve öz­gür­lük­le­re her­kes­ten ön­ce ik­ti­da­rın say­gı gös­ter­di­ği bir de­mok­ra­si is­ti­yo­ruz.
Oy­la­rın pa­ray­la, ar­ma­ğan­la, yar­dım­la de­ğil, bil­gi ve bi­linç­le kul­la­nıl­dı­ğı, inanç sö­mü­rü­sü­nün ya­pıl­ma­dı­ğı, ya­la­na do­la­na baş­vu­rul­ma­dı­ğı, ah­lâ­kın üs­tün bir de­ğer ola­rak gö­ze­til­di­ği, eği­tim ku­rum­la­rı­nın med­re­se­leş­me­di­ği, ka­dın-er­kek eşit­li­ği­ne özen gös­te­ril­di­ği, ak­ça­lı gü­cün si­ya­se­te yön ver­me­di­ği, po­li­sin oran­tı­sız güç kul­lan­ma­dı­ğı, kış­kır­tıl­ma­dı­ğı çağ­daş bir dü­zen is­ti­yo­ruz.
Çı­kar­cı­lı­ğın prim yap­ma­dı­ğı, say­gı­sız­lık ve gü­ven­siz­li­ğin ya­şan­ma­dı­ğı, ki­şi­lik­le­rin ko­run­du­ğu, her­ke­sin mut­lu­luk ve esen­lik için­de, kuş­ku­suz ve kor­ku­suz ya­şa­dı­ğı bir gü­zel­lik is­ti­yo­ruz. Özel­lik­le “TÜRK, ATA­TÜRK, İNÖ­NÜ­” ad­la­rıy­la An­dı­mı­zın unu­tul­ma­dı­ğı bir de­ğer­bi­lir­lik is­ti­yo­ruz. Ba­rış, erinç, gü­ven, ada­let is­ti­yo­ruz.
Çok mu gö­rü­lü­yo­ruz?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları