Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

14/04/2016

Geçmişi suçlamak

Günümüz iktidar sözcüleriyle yandaşı medya, sık sık cumhuriyetimizin kurucularını karalayıp suçlamakta, ahlâk dışı tutumla gerçek dışı anlatımlara girişmektedir. Gocunacak ve alınacak hiçbir şey olmadığı tarihin şaşmaz yargısıyla gün ışığındadır. Günümüzün suçluları kendilerinin yaptıklarına bakmadan uluorta söylentilerle kurucularımız üzerinden lâik cumhuriyete, bilimsel ve hukuksal yapıya saldırmaktadırlar. Toplumsal barışı, ulusal dayanışmayı, Türk Ulusu'nun seçkin niteliklerini gözardı edip yadsıyan bu kesim, kendileriyle ilgili aykırılıkların ele alınmasını engellemektedir. 17/25 Aralık 2013 olayları bunun en belirginidir.
Siyasette, özellikle 1950'den sonra “Devr-i sâbık yaratma” tartışması gündeme gelmiş, sanki ağır suçları varmış da iktidar bağışlayarak büyüklük yapıyormuş gibi bu yönelişe girişilmeyeceği dillendirilmişti. “Devir” sözcüğü arapçadan gelmedir. Bir süreci, bir dönemi anlatmaktadır. “Sâbık” sözcüğü de arapça kökenli olup geçmişi, öncekini, eski olanı tanımlamaktadır. “Devr-i sâbık”la geçen dönem amaçlanarak o zamanın suçlanmayacağı sözü “yaratmayacağız” denilerek verilmektedir. Böylece suçsuzlar yanında varsa suçlular da soruşturma ve kovuşturmadan kurtulmaktadır. Böylelikle karmaşa yaratılmayacağı, dinginliğe katkı verileceği, çatışma ve tartışma ortamından uzak kalınacağı rahatlığının yeğlendiği kanısı uyandırılmaktadır.

OYSA

Siyasal ortamda kimi beklentileri karşılayan sıcak bir yaklaşım olarak görülse, olgunluk ve barışseverlik olarak değerlendirilse de bir ödündür. Demokrasilerde, hukuk devletinde kimsenin yaptığı yanına kâr kalmamalıdır. Demokrasi bir anlamda hesap verme düzenidir. Gözetimle denetim, demokrasinin sağlığı için zorunlu öğelerdir. Görevlilerin yansızlığı ilkedir. “Kanunsuz emir” uygulamasının sorumluluğu anayasal bir önlemdir.
Devlet organlarında asker ya da sivil kim yan tutarak, partizanlık yaparak, işlem ve eylemlerinde kayırma ve ayrımcılık gözeterek suç işlemişse; kim rüşvet almış, nedensiz zengin olmuşsa; kim Anayasa'ya ve öbür hukuk kurallarına aykırı davranmışsa, yönetsel işlemlerle ve yargı yoluyla aklanmadıkça, eyleminin yaptırımına katlanmalıdır. Bağışlanmak, af yasalarıyla kurtarılmak sonraki görevlilerin daha rahat aykırılığa düşüp suç işlemelerine kolaylık sağlar.
Tertemiz bir yönetim, ulusal onurun ve aklığın simgesidir. Hukuk gözetilirse geçmiş haksız suçlamalardan da kurtulur, kuşkular, kuruntular, söylentiler, yakıştırmalar geçersiz kalır. Bir ara, kabûle bağlı af düşünülmüştü. Haklı olan, kendine güvenen kimse yargılanmaktan kaçınmaz, affa sığınmaz.
Şehit haberlerinin yağmur gibi günlerimizi gözyaşıyla doldurduğu ortamda barışın ve hukukun önemine bir kez daha değiniyoruz. İktidar kesiminin “tâciz ve tecavüz” olaylarına üzücü yaklaşımı, yurttaşlık onurumuzu yaralamaktadır.

ANIMSAMA

Yarın, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti adıyla açılan Türk Tarih Kurumu'nun 85. Kuruluş yıldönümüdür.

TEŞEKKÜR

Sağlığımla yakından ilgilenen İstanbul Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Semih BASKAN ile başarılı bir operasyonla sorunumu gideren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Sayın Doç. Dr. Cihangir AKYOL'a teşekkürlerimi iyi dileklerle sunuyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları