Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

11/04/2016

Dostluk

Şi­ir­ler­de, şar­kı­lar­da, öy­kü­ler­de, de­yim­ler­de, de­yiş­ler­de, ata­söz­le­rin­de sık­lık­la ge­çen “Dos­t” söz­cü­ğü­nün an­lat­tı­ğı iliş­ki “Dost­lu­k”­la be­lir­ti­lir. Fars­ça kö­ken­li “Dos­t” söz­cü­ğü, bi­rey­ler ara­sın­da­ki iç­ten­lik­li, sı­cak, gü­ve­ne da­ya­lı ya­kın­lı­ğın ni­te­le­me­si ol­du­ğu gi­bi ulus­la­ra­ra­sı, dev­let­le­ra­ra­sı ba­rış­çıl sı­kı iliş­ki­yi de an­la­tır. Vur­gu­la­mak is­te­di­ği­miz, ak­ra­ba­lık, ar­ka­daş­lık, kom­şu­luk, hem­şeh­ri­lik ya­kın­lık­la­rı­na eşit olan, ki­mi za­man on­la­rı da ge­çen bir kar­deş­lik, da­ya­nış­ma, gö­nül­deş­lik, dost­luk­la de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir. Hay­van dost­lu­ğu­na ka­dar uza­nan se­ve­cen­li­ği de içe­ren bağ­lı­lık, ya­kın­lık ve gü­ven­lik ba­ğı­dır dost­luk.
Son yıl­lar­da özel­lik­le si­ya­sal ve eko­no­mik ne­den­ler­le ki­şi­ler ara­sın­da uzak­laş­ma, ça­tış­ma, dar­gın­lık ve kır­gın­lık­la, ki­mi kar­şıt­lık ve ay­rış­ma­lar­la göl­ge­le­nen bu iliş­ki, ulus­la­ra­ra­sı or­tam­da da sa­vaş­lar­la ya­ra al­mış­tır, al­mak­ta­dır. Dost­luk, sı­cak, kar­şı­lık­sız, iç­ten­lik­li bir sev­gi, gü­ven ve da­ya­nış­ma iliş­ki­si ola­rak in­sa­na güç ve­ren, bir­lik­te­lik­le­rin de­ğe­riy­le kı­vanç du­yu­ran bir ol­gun­luk, uy­gar­lık ba­ğı­dır. Ki­şi­nin ger­çek zen­gin­li­ği, ak­ça­lı var­lık­la­rıy­la de­ğil, dost­la­rıy­la öl­çü­lür.
Bir an­la­tı­mı­mız­da “Ger­çek dost, dü­şe­ne dost olan­dır. -İn­sa­nın en ya­kın dos­tu, en ya­kın düş­ma­nı da ken­di­si­dir. -Dost, dos­ta güç ve­rir, güç­lük ver­mez. -Dost­luk, kar­şı­lık bek­le­me­me­nin en gü­zel kar­şı­lı­ğı­dır.” de­di­ği­miz­de ka­tı­lan­la­rın des­te­ğiy­le mut­lu­luk duy­muş­tuk. Ger­çek­ten “Ne al­tın ge­mi, ne gü­müş ge­mi, dost ge­mi­si!” sö­zü, de­ğer­bi­lir­li­ğin dost­luk­la pe­kiş­ti­ri­len an­la­mı­nın en gü­zel an­la­tı­mı­dır. So­run­la­rın çö­zü­mün­de, yal­nız­lık­lar­da, acı­lar­da, güç­lük­ler­de dost il­gi­si ve des­te­ği en ya­rar­lı ilâç ve araç gi­bi­dir.

GÜ­NÜ­MÜZ­DE

En sağ­lık­lı ve en ger­çek gü­ven­ce olan dost­la­rı­mız, ya­şam da­ya­nak­la­rı­mız­dır. Duy­gu ve dü­şün­ce bir­lik­te­li­ği­nin be­ğe­ni top­la­yan yan­sı­ma­sı­dır. Tu­tum ve dav­ra­nış­lar­da, ül­kü­ler­de, uğ­raş­lar­da, amaç­lar­da pay­la­şım­la do­ku­nan bir­lik­te­li­ğin ka­zan­dır­dı­ğı güç, kat­tı­ğı de­ğer unu­tu­la­maz. Ön­ce­ki kay­ma­kam­lar­dan avu­kat Erol ER­TUĞ­RU­L'­un “Bir De­met Işık, Bir Tu­tam Ta­t” ad­lı ye­ni ki­ta­bı, ar­ka­daş­lık­la­rı­nın, dost­luk­la­rı­nın, ta­nı­dı­ğı ve ya­kın­lık kur­du­ğu ki­mi ki­şi­le­re iliş­kin anı­la­rı­nın an­la­tı­mıy­la il­gi çek­mek­te­dir. Ör­nek alı­na­cak olay­lar, yö­ne­liş­ler, eği­lim­ler in­san ya­şa­mı­na tat ve­ren ya­kın­lık­lar, ya­şa­ma tut­ku­su­nu güç­len­di­ren ar­tı­lar­dır. Ne ya­zık ki gü­nü­müz­de dost­lu­ğa önem ve­ril­me­mek­te­dir.
Ulu­sal ve ya­şam­sal il­ke­ler bağ­la­mın­da­ki bir­lik­te­lik­ler de, ki­şi­sel iliş­ki­le­rin do­ru­ğu olan dost­luk­lar ka­dar önem­li­dir. SÖZ­CÜ Ga­ze­te­si'nin iç­ten­lik­li ve öz­ve­ri­li iz­le­yi­ci­le­rin­den emek­li Ka­ra Pi­lot Kı­dem­li Al­bay Sa­cit SÖN­MEZ de dü­zen­le­di­ği, çok ni­te­lik­li, çok dü­zey­li, çok dol­gun der­le­me­le­riy­le SÖZ­CÜ'yü ATA­TÜRK ve İNÖ­NÜ re­sim­le­riy­le zen­gin­leş­ti­rip ya­yım­la­mak­ta­dır. Ki­tap-al­büm bi­çi­min­de­ki emek ürü­nü ça­lış­ma­sı bü­yük be­ğe­ni top­la­mak­ta­dır. Övün­dü­ğü­müz, kı­vanç duy­du­ğu­muz de­ğer­ler­de­ki bir­lik­te­lik­ler ör­nek iliş­ki­ler­dir. Sa­yın SÖN­MEZ tam bir SÖZ­CÜ dos­tu­dur.
En bü­yük yal­nız­lık, dost­suz kal­mak, en bü­yük var­lık dost­lar­la ya­şa­mak­tır. Dost­luk, en ya­rar­lı güç, en an­lam­lı var­lık­lı­lık (zen­gin­lik) tir. İn­san­lık iliş­ki­le­ri­nin en dü­zey­li­si­dir.

KÖ­TÜ ÖR­NEK

Son za­man­lar­da arap özen­ti­si, arap­laş­ma zev­zek­li­ği gi­de­rek art­tı. Türk­lü­ğüy­le, Türk­çe­siy­le övün­mek ye­ri­ne arap­la­şa­rak din­dar­lık tas­la­ma ça­ba­la­rı­na se­lâ­mı bi­le arap­ça söz­cük­ler­le ver­mek öne­ri­le­ri ek­len­di. “Se­lâm, gü­nay­dın, iyi gün­ler, hoş­ça ka­lın, iyi di­lek­le­r” ye­ri­ne arap­ça söz­cük­ler­le kar­şı­la­yıp uğur­la­ma ge­ti­ril­mek is­te­ni­yor. He­pi­miz bun­la­ra dö­nüp “Kim­si­niz? Kim­ler­den­si­niz? Ne­re­de­si­niz?” de­me­li­yiz. Ken­di­ni bil­me­yen­le bir­lik­te ol­mak güç­tür.

AN­MA

Dün, 1924 Ana­ya­sa­sı'nın 2. mad­de­sin­de­ki “Tür­ki­ye dev­le­ti­nin di­ni, din-i İs­lâ­m'­dı­r” bö­lü­mü­nün 1222 no.lu ya­say­la kal­dı­rıl­ma­sı­nın 89. yıl­dö­nü­mü idi. Lâ­ik­li­ğe ge­çi­şin bu aşa­ma­sı­nı ger­çek­leş­ti­ren­le­ri say­gıy­la anı­yo­ruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları