Şiirlerde, şarkılarda, öykülerde, deyimlerde, deyişlerde, atasözlerinde sıklıkla geçen “Dost” sözcüğünün anlattığı ilişki “Dostluk”la belirtilir. Farsça kökenli “Dost” sözcüğü, bireyler arasındaki içtenlikli, sıcak, güvene dayalı yakınlığın nitelemesi olduğu gibi uluslararası, devletlerarası barışçıl sıkı ilişkiyi de anlatır. Vurgulamak istediğimiz, akrabalık, arkadaşlık, komşuluk, hemşehrilik yakınlıklarına eşit olan, kimi zaman onları da geçen bir kardeşlik, dayanışma, gönüldeşlik, dostlukla değerlendirilebilir. Hayvan dostluğuna kadar uzanan sevecenliği de içeren bağlılık, yakınlık ve güvenlik bağıdır dostluk.
Son yıllarda özellikle siyasal ve ekonomik nedenlerle kişiler arasında uzaklaşma, çatışma, dargınlık ve kırgınlıkla, kimi karşıtlık ve ayrışmalarla gölgelenen bu ilişki, uluslararası ortamda da savaşlarla yara almıştır, almaktadır. Dostluk, sıcak, karşılıksız, içtenlikli bir sevgi, güven ve dayanışma ilişkisi olarak insana güç veren, birlikteliklerin değeriyle kıvanç duyuran bir olgunluk, uygarlık bağıdır. Kişinin gerçek zenginliği, akçalı varlıklarıyla değil, dostlarıyla ölçülür.
Bir anlatımımızda “Gerçek dost, düşene dost olandır. -İnsanın en yakın dostu, en yakın düşmanı da kendisidir. -Dost, dosta güç verir, güçlük vermez. -Dostluk, karşılık beklememenin en güzel karşılığıdır.” dediğimizde katılanların desteğiyle mutluluk duymuştuk. Gerçekten “Ne altın gemi, ne gümüş gemi, dost gemisi!” sözü, değerbilirliğin dostlukla pekiştirilen anlamının en güzel anlatımıdır. Sorunların çözümünde, yalnızlıklarda, acılarda, güçlüklerde dost ilgisi ve desteği en yararlı ilâç ve araç gibidir.
GÜNÜMÜZDE
En sağlıklı ve en gerçek güvence olan dostlarımız, yaşam dayanaklarımızdır. Duygu ve düşünce birlikteliğinin beğeni toplayan yansımasıdır. Tutum ve davranışlarda, ülkülerde, uğraşlarda, amaçlarda paylaşımla dokunan birlikteliğin kazandırdığı güç, kattığı değer unutulamaz. Önceki kaymakamlardan avukat Erol ERTUĞRUL'un “Bir Demet Işık, Bir Tutam Tat” adlı yeni kitabı, arkadaşlıklarının, dostluklarının, tanıdığı ve yakınlık kurduğu kimi kişilere ilişkin anılarının anlatımıyla ilgi çekmektedir. Örnek alınacak olaylar, yönelişler, eğilimler insan yaşamına tat veren yakınlıklar, yaşama tutkusunu güçlendiren artılardır. Ne yazık ki günümüzde dostluğa önem verilmemektedir.
Ulusal ve yaşamsal ilkeler bağlamındaki birliktelikler de, kişisel ilişkilerin doruğu olan dostluklar kadar önemlidir. SÖZCÜ Gazetesi'nin içtenlikli ve özverili izleyicilerinden emekli Kara Pilot Kıdemli Albay Sacit SÖNMEZ de düzenlediği, çok nitelikli, çok düzeyli, çok dolgun derlemeleriyle SÖZCÜ'yü ATATÜRK ve İNÖNÜ resimleriyle zenginleştirip yayımlamaktadır. Kitap-albüm biçimindeki emek ürünü çalışması büyük beğeni toplamaktadır. Övündüğümüz, kıvanç duyduğumuz değerlerdeki birliktelikler örnek ilişkilerdir. Sayın SÖNMEZ tam bir SÖZCÜ dostudur.
En büyük yalnızlık, dostsuz kalmak, en büyük varlık dostlarla yaşamaktır. Dostluk, en yararlı güç, en anlamlı varlıklılık (zenginlik) tir. İnsanlık ilişkilerinin en düzeylisidir.
KÖTÜ ÖRNEK
Son zamanlarda arap özentisi, araplaşma zevzekliği giderek arttı. Türklüğüyle, Türkçesiyle övünmek yerine araplaşarak dindarlık taslama çabalarına selâmı bile arapça sözcüklerle vermek önerileri eklendi. “Selâm, günaydın, iyi günler, hoşça kalın, iyi dilekler” yerine arapça sözcüklerle karşılayıp uğurlama getirilmek isteniyor. Hepimiz bunlara dönüp “Kimsiniz? Kimlerdensiniz? Neredesiniz?” demeliyiz. Kendini bilmeyenle birlikte olmak güçtür.
ANMA
Dün, 1924 Anayasası'nın 2. maddesindeki “Türkiye devletinin dini, din-i İslâm'dır” bölümünün 1222 no.lu yasayla kaldırılmasının 89. yıldönümü idi. Lâikliğe geçişin bu aşamasını gerçekleştirenleri saygıyla anıyoruz.