Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

05/07/2014

Terör açılımı

Türkiye karşıtlarının desteği ve yardımlarıyla içimizdeki bölücü ve yakıcı sapkınların başlatıp sürdürdüğü terörün ölçülemez zararı ve acısı ulusal bilincimizin en duyarlı köşesindedir. Yıllardır başa çıkmakta güçlük çekilmesinin nedeni, yine içimizdeki kimi kesim, kişi ve gücün yanlış bakışı, duruşu ve tutumudur. Günümüz iktidarı, bir zamanlar önlenme durumuna gelen terörü verdiği ödünlerle büsbütün azdırmış, son günlerde cumhurbaşkanı seçimi nedeniyle gereksinim duyduğu Kürt kökenlilerin oyunu almak için dillerinden düşürmedikleri “çözüm süreci”ni yaşama geçirme amacıyla hukuksuzluklar içeren tasarıyı Meclis'e sunmuştur.
Devletin bayrağına, İstiklal Marşı'na, kurucusuna saygı göstermeyen, içtiği anda bağlı kalmayan, terör örgütünün cezalı başına danışıp ondan buyruk alan, yurttaşlara, askerlere, polislere kan kusturanların “çözüm çerçeve yasası”yla amaçlarından vazgeçeceklerini sanmak büyük bir saflık ötesi, büyük bir aymazlıktır. Terör örgütünün tek amacı, ayrı bir devlet kurmak, “Büyük Kürdistan”ın oluşmasını gerçekleştirmektir. Bunu bugüne değin saptamamış, anlamamış olmak elbette aymazlıktır. Geçen hafta “Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi”nin kuruluşu uygun bulundu. Bu çok yanlış. Türkiye'de halkın adıyla ya da başka biçimde resmen anılan bir yöre, bölge, özerk yönetim yok. Her yer Türkiye bütünlüğü ve tekliği içinde. Acaba, iktidar doğrultusunda çözüm sürecini engellememek için mi olur verildi? Durumun 2820 no.lu Siyasi Partiler Yasası'nın 78., 81. Ve 96/son maddelerine aykırı olduğu görüşündeyiz. IŞİD'in hilafet ilanı da bir saçmalık.

Yalanlar

Sanki Kürt kökenliler dışındaki yurttaşların sorunları yokmuş, haksızlığa uğramamışlar, kimi kapılar yüzüne kapatılmamış gibi bölücülerin haksızlıktan yakınmalarının hiçbir haklı yanı yoktur. Yandaşları, sözcüleri, adamları yasama organı üyesidir. Askeri, sivil birçok birimde Kürt kökenliler vardır. Devletin çok önemli katlarında oturmuşlardır, oturmaktadırlar. İş dünyasının önemli ve büyük olanaklarının başındadırlar. Öldürmekle sonuç alma tutkuları gerçeklerden uzakta olmalarındadır. Şimdi tanınacak olanaklardan sonra daha fazlasını istemeleri kaçınılmazdır. Ülkemizde başka köklerden olanlar hukuka saygılı iken Kürtçüler'in ülkeyi parçalamaya, ulusu bölmeye yönelik çabalarına ödünlerle destek vermek amaçlı çabalar sakıncalıdır. “Türban” sömürüsü de böyledir.
Ulus kapsamında hiçbir ayrım gözetmeden (üstelik Kürtlerle din ve dil birliktelikleri de var), dayanışma içinde yaşam sürdürülürken eşitlik ötesi istemlerde bulunmak, ayrıcalıklar istemek, bunlar için de teröre başvurmak asla bağışlanamaz. Özerklik sonrası yol ve yöntemlere başlangıç saydıkları, yandaşlarının sevinçle karşıladıkları düzenlemeler Türkiye'yi güç duruma düşürecek ön hazırlıklardır.
Terörden zarar görenler değil, teröristlere ve yandaşlarına kucak açan “açılım- çözüm” yarın büyük yitiklere ve zararlara neden olabilir. Yurdumuzdaki gençler işsizlik ve öbür sorunlarla uğraşırken dağdan inenlere (olaylara katılıp katılmadığını saptama olanaksızlığı açıkken) kimi bahanelerle iş ve yardım, haksızlıklar doğuracaktır.
Koşulsuz silah bırakıp dönmeler ancak anlayışla karşılanıp kimi katkılarda bulunulabilir. Yoksa bir ön af, özel af niteliğindeki uygulamaların hukukla bağdaşması düşünülemez. Getirilip yerleştikleri yerlerde amaçlarından dönüp hukuk içinde kalacaklarının güvencesi de olamaz. Dağa çıkana destek, çıkmayana sabır ilkesi mi benimsenecek? Yurt içindeki gençleri düşünmeyen, her fırsatta, söz bulamayınca, Gezi olaylarını suçlayıp eski ortağı cemaate suç yükleyen iktidar, bölücü gençleri mi besleme durumunda kalacak?

Önemli sorun

Genelde herkes için suç sayılan eylemler kimileri için yasayla suç olmaktan çıkarılamaz. Cumhurbaşkanı'nın özel konumu ve kimi yargılama koşulları dışında bir ayrım olamaz. AKP'liler kendilerini, yandaşlarını, kullandıkları kişileri korumaya alıştıklarından ayrıcalık getirmeye kalkıştılar. Kürt sorunu, Kürtçülük ortadan kalkmadan bitmez. ATATÜRK ve arkadaşları bu devlet için kendilerini adamışlardı, şimdikiler kendileri için devleti adıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları